Bir Avuç Dolar eleştirileri

oyunculukları ve müzikleriyle göz dolduran efsane serinin ilk filmi 7/10

Muhteşem dolar üçlemesi'nin ilk filmi.Kesinlikle görülmesi gereken başyapıtlardan biri,müzikleri hala kulaklarımda çınlıyor

Dolar Üçlemesinin Başlangıcı, Western'in Doğuşu....

Bu eşsiz seriyi başlatan film aynı zamanda Western filmlerinin doğuşunu simgeleyen bir film. Eğer bu film çıkmasaydı Western filmlerini asla bu kadar takdir edemezdik ve bu türün modası hemen geçip gidiverirdi. Ve bu yüzden de diğer yapılmış Western filmleri modası geçtiği için (veya hiç bilinmediği için) hiç yapılmamış olabilirdi. O yüzden bu seri bir sürü şeyi birden sergiliyor.
Farkındaysanız film iyiden başlayıp daha da mükemmelleşiyor. Tamam bu filmde mükemmel ama serinin gerisinde kalmış. Seri bu filmden başlamış ardından daha da iyi bir film olan For A Few Dollars More çıkmış ve ardından da hiçbir zaman asla aklımızdan silinemeyecek kültü aşmış bir film olan The Good Bad And The Ugly çıkmış. Eğer hala bu seriye başlamadıysanız büyük bir vakit kaybı yaşamışınız demektir. Filmdeki oyunculuklar özellikle Lee Van Cleef mükemmel bir oyunculuk sergilemiş. Filmdeki tüm kadronun kendine haz bir karizması var. Filmin bütçesi fazlasıyla düşük olabilir ama emin olun ki bu filmin kötü olduğunu göstermez. Bunu bu filmi izlerken rahatlıkla görebilirsiniz. İlk çıkacağı zaman kimse büyük beklentilere girmemiş fakat çıktıktan sonra çoğu kişi tarafından ilk ve tek bir Western filmi olarak bilinmiştir.
Filmde bir kaç hata görmeniz normal, bu hataları da senesiyle affedebilirsiniz. Clint Eastwood gibi bir aktristin çıkışına bu filmle tanık olun. Filmdeki o senaryo alınıp okunmaya bile değer bence.

Filmin yarısının güzelliğini zaten filmin eşsiz müzikleri sağlıyor. O müziği duymak için artık filmi tekrar tekrar mı izlersiniz? kafanızda şarkının melodisini mi uydurursunuz? bilmem. Clint Eastwood'un mimikleri filme büyük özellikler kazandırmış, karizması da bir başka zaten. Seri her gittikçe heyecan daha artıyor. Film sizi kendine fazlasıyla sevdirtiyor ki filmi asla bırakamıyorsunuz sizi koltuğa çiviliyor. Dolar Üçlemesi size büyük bir deneyim ve bakış açısı kazandıracak.

Film bir sürü başarıyı kendi üstüne yüklemiş ve fazlasıyla o yükü taşımayı başarmış. Bu seri filmlerinin hepsi sırayla ilerlerken eski filmini geride bırakarak daha da yüksek voltaj alıp tam gaz ileri gidiyor. Yani film serinin biraz gerisinde kalmış diyebilirim. Ama yine de bu onu kültlükten çıkarmaz. Film eminim ki her şahane şeyiyle sizleri fena halde sarsıp yeni görüşler kazandıracak. Sinema bilginizi bu seriyle iyice yüksek noktaya getirebilirsiniz. Çünkü bu seri çoğu kişinin düşündüğü gibi ilk ve tek bir seri filmdir ve hep öyle kalacak. Hani modasının asla geçmeyeceğinize emin olduğunuz filmler vardır ya bu da onlardan. Takdiri sonsuz bir film, hala izlemediniz mi?

Çok güzel bir filmdi herkese tavsiye ederim, benim bu filme puanım 8.4/10

Senaryosunu da, Akira Kurosawa, Ryūzō Kikushima ve Hideo Oguni'nin "Yojimbo / Bodyguard " (1961) için yazdıkları senaryodan esinlenerek Víctor Andrés Catena ve Jaime Comas Gil ile birlikte kaleme alan Sergio Leone'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Per un pugno di dollari / A Fistful of Dollars”; "Spaghetti Western" türünün, pamuklara sarılıp saklanılması gereken klasiklerinden biri olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, Sergio Leone'nin sinemacılık vizyonunu da açıkça ortaya koyan; 200 bin dolar gibi neredeyse "çerez parası niteliğindeki" bir bütçe ile efsanevi "Dolar Üçlemesinin (Dollars Trilogy)" ilk halkası olarak çekilen ve Clint Eastwood'a da oyunculuk ücreti olarak sadece 15 bin dolar ödendiği iddia edilen bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

İsimsiz bir yabancı (Clint Eastwood), Meksika - Amerika Birleşik Devletleri sınırındaki küçük San Miguel kasabasına gelir...

İlk karşılaştığı görüntü de; Rojo'ların evinde Ramón'un (Gian Maria Volontè) zoraki sevgilisi olarak tutsak edilen annesi Marisol'u (Marianne Koch) görmeye çabalayan küçük Jesus (Nino del Arco) ile babası Julio'nun (Daniel Martín), Chico (Mario Brega) tarafından tartaklanarak kasabadan kovuldukları durumdur...

Cebinde tek bir metelik dahi bulunmayan bu yabancıyı; kasabanın zangoçu Juan De Dios (Raf Baldassarre) kadar samimi bir duygu ile karşılayan hancı Silvanito (José Calvo), her gün yaşanan ölümler nedeniyle, kasabadaki kadınların neredeyse tamamının dul olduğunu belirtir...

Zaten o yüzden de mezar levazımatçısı Piripero (Joseph Egger), sürekli tabut çakmaktadır...

Silvanito ile olan sohbeti iyice derinleştiren yabancı, hanın üst katındaki balkona çıktığında; kasabanın, Amerikan yerlilerine (kızıl derililere) silah ve içki satan haydutlar ile kaçakçılar arasında bölüşüldüğünü öğrenir...

Teksas'tan içki getirip bu kasabaya yığan Rojo kardeşler silah ticareti yapanlar ise, Baxter'lardır...

Yani kasaba, aynı ipte oynamaya çalışan iki ailenin hükümranlığı altındadır...

Yabancı Silvanito'ya, bunlardan hangisinin daha güçlü olduğunu sorduğunda aldığı yanıt:

"Rojo'lar... Özellikle de Ramón Rojo" şeklinde olur...

Bu yanıt üzerine, Rojo'lar ile çalışmayı kafasına koyan yabancı; kasabanın girişinde kendisine ateş açarak atının ürkerek kaçmasına sebep olan John Baxter'ın (Wolfgang Lukschy) adamlarının bulunduğu bölgeye doğru yönelerek, onlardan dördünü birden öldürüverir...

Ki bu John Baxter, aynı zamanda kasabanın şerifidir de...

Ama onu hiç iplemeyen yabancı, böylelikle yüz dolarlık ilk ödemesini de Rojo kardeşlerin en büyüğü Don Miguel Rojo'dan (Antonio Prieto) almış olur...

Ardından da Rojo'ların en güvenilir adamlarından Chico yabancıyı, ailenin evlerinde kendisine tahsis edilmiş olan odasına yerleştirir...

Fakat verilen yüz doları fazla bulduğu için sırtından vurarak öldürmeyi ve sonrada parayı geri almayı öneren Esteban Rojo (Sieghardt Rupp) ile ağabeyi arasındaki konuşmaya kulak misafiri olan yabancı, evi terk ederek yeniden hana yerleşir...

***

Derken...

Bir bölük Amerikalı süvarinin korumasındaki, içinde ne olduğu bir türlü anlaşılamayan posta arabası da kasabaya gelir...

Gelir gelmesine de, ertesi sabah hiç beklemeden Meksika sınırının yer aldığı Rio Bravo Nehrinin kıyısına doğru ilerlerler...

Zira Amerikalı süvari yüzbaşısı (Juan Cortés) ile Meksikalı süvari yüzbaşısı (José Riesgo), posta arabasındaki bir sandık altını silahlar ile değiş tokuş edeceklerdir...

Eğer teslim edilecek silahlar ile dolu olduğu zannedilen arabadaki Meksika askeri üniforması giymiş olan Ramón'un, başında olduğu makineli tüfekle ateş açarak tüm Amerikalı süvarileri öldürmemiş olsaydı...

Yabancı ile Silvanito, gizlendikleri tepenin üzerinden yaşanan bu katliamın her saniyesini beraberce izlerler...

Önce iki ordu arasındaki bu vakaya hiçbir anlam veremeseler de; çok kısa bir süre sonra Meksikalı askerlerin, Meksikalı askerler değil onları tuzağa düşürerek öldüren ardından da kıyafetlerini giyinen Ramón Rojo ve çetesinin olduğu ortaya çıkar...

Elbette bunu yalnızca yabancı ile Silvanito bilmektedirler...

O yüzden de Rojo'lar bir süreliğine silahları bırakacak ve hatta akşam yemeğine Baxter'ları davet de edeceklerdir...

Çünkü bir kaç güne kadar hem Amerika hem de Meksika hükümetleri, askerlerinin öldürüldüğünü öğrenerek harekete geçecek ve soruşturma başlatacaklardır...

İşte bu soruşturma tamamlanana kadar Rojo'lar, Baxter'ların kafalarına göre takılmalarına izin vereceklerdir...

***

Bu arada Ramón'un kurguladığı bu silahlara veda hikayesinin detaylarından bihaber yabancı, işinin bittiğini söyleyerek aldığı parayı Don Miguel Rojo'ya iade ederek çıkar gider...

Aynen kardeşi Esteban gibi Ramón'da hiç hoşlanmamıştır, gereğinden fazla akıllı bulduğu bu yabancıdan...

***

Neyse...

Rojo'ların bu garip tutumunu pek içine sindiremeyerek işin içinde bir bit yeniğinin olduğunu düşünen Consuelo Baxter (Margarita Lozano), yanılmadığını; olan biteni gizlice odasına sızan yabancının ağzından duyar...

****

Yabancının da bundan sonrası için farklı planları mevcuttur...

Dakika 40...

Geride sizleri; Rojo ve Baxter ailelerinin arasındaki mücadeleye yabancının da eklemleneceği, 59 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Bitirmeden, Ennio Morricone'nin müziklerinin damgasını vurmaya devam edeceği; üçlemenin diğer filmleri "Per qualche dollaro in più / For a Few Dollars More" (1965) ile "Il buono, il brutto, il cattivo / The Good, the Bad and the Ugly" nin (1966) yorumlarını da, çok kısa bir süre içerisinde paylaşacağımızı da belirtelim istiyoruz...

Keyifli seyirler,

Serinin zayıf halkası olarak bu filmi görebiliriz sanırım. Sakın yanlış anlamayın seri çok üst düzey, diğer iki film çok üst düzey olduğu için zayıf halka diyorum. Yoksa Western tarzında en iyi ilk 10'a girer. Seri olarak zaten en iyi Western serisidir. Mesela şöyle bakabilirsiniz bu filmde Clint Eastwood çok ağırlığını koymuş ve oyunculuk olarak veya güç dengi olarak rakipleri çok zayıf kalmıştı. Birkaç Dolar İçin filminde Clint Eastwood ve Lee Van Cleef ikili olarak ağırlıklarını koyuyorlar. Aslında her iki filmde de oynayan Gian Maria Volonté de'nin oynadığı karakter de etkili bir karakter ama diğer ikisi kadar değil. İyi, Kötü ve Çirkin de ise efsane üçlü olarak karşımıza çıkıyorlar. Bencebu yüzden de serideki her film diğerinden daha iyi ve İyi, Kötü ve Çirkin ile son vuruşu yapmışlar. Hatta ve hatta filmlerin müziklerinde bile seri ilerledikçe yükseliş var. Sergio Leone her filmde her yönüyle üstüne koyarak ilerlemiş ve bu efsane 3 film ortaya çıkmış. Aslına bakarsak konu veya hikaye olarak birbirleri ile bağlantısı olmayan üç filmde diyebiliriz. Yalnız siz benim izlediğim gibi seriye sondan başlayıp tersten gitmeyin. Siz bundan başlayıp sonra diğer ikisini izleyin ki o farkı hissedeceksiniz. İyi, Kötü ve Çirkin ile son noktayı koyarsınız. Filme gelecek olursak her zamanki gibi yine hedef para. Gerçi bu sefer biraz daha iki aile arasındaki çatışma odaklı geçiyor. Clint Eastwood suçların ve ölümlerin kol gezdiği bir kasabaya geliyor ve daha sonra gelişen olaylarla da bu iki ailenin aralarına karışıyor bir şekilde hem oyana hem buyana. Belki efektleri filan biraz kötü gelebilir size ama yapıldığı yıla göre bence gayet başarılı bir olmuş. Clint Eastwood özellikle yine kasıp kavuruyor. Gayet akıcı bir anlatımı olan bu filmi herkese tavsiye ederim. İyi seyirler... 8.0/10