Cevapsız Arama

İnsanlar bir anda kendi gelecekteki hallerinden, gizemli telefonlar almaya başlarlar. Kendi sesleri onlara, ölümden söz eder. Nasıl vahşice öldürüleceklerini ve tam olarak hangi tarihte bu olayın gerçekleşeceğini söylerler. Örneğin bir gün Yumi’nin arkadaşı Yoko’ya bir telefon gelir ardından da sesli mesaj bırakılır. Mesaj üç gün sonraya ait olup Yoko’nun kendi numarasından gelmektedir. Sesli mesaj şöyledir : “Hayır, yağmur yağıyor!” Hemen ardından da bir çığlık duyulur. Başta bunu ciddiye almasa da üç gün sonra Yoko, tren yoluna atlar ve intihar eder. Aynı şekilde başka bir arkadaşı da boğularak öldürülmüştür kendisinden önce. Benzer bir olay daha yaşanınca konudan haberdar olan gençler korkmaya başlarlar. Polise haber verseler de ikna edemezler. Bir ölüm daha yaşandıktan sonra bir gün nihayet aynı telefon Yumi’ye de gelir. O noktada iki seçeneği vardır Yumi’nin ya kaderine razı olmak ya da kardeşi boğulan Hiroshi ile birlikte bu çağrıların ilk çıkış noktasının peşine düşeceklerdir. Çok beğenilen Japon Yönetmen Takashi Miike’nin filminde korku kavramının insan hayatında nelere mal olabildiğine dair eşsiz bir yolculuk söz konusu.