Hesabım
    Fantastik 4: Gümüş Sörfçü'nün Yükselişi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Fantastik 4: Gümüş Sörfçü'nün Yükselişi

    Gümüş Sörfçü’nün Yükselişi

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    Yönetmen Tim Story 2005 yılında çektiği Fantastik Dörtlü ile uyumlu Reed Richards'ı esnek Bay Fantastik'e, ateşli delikanlı Johhny Storm'u Alev Adam'a, sert görünüşlü bilim adamı Ben Grimm'i taştan Şey'e ve güzelliğine rağmen etkisiz kalan Sue Storm'u Görünmeyen Kadın'a çevirmiş ve gökyüzüne çizdiği Fantastik Dörtlü logosu ile serinin yeni serüvenleri için kurdelayı kesmişti.

    Marvel adına çizgi roman filmlerinin yapımcılığını üstlenen Avi Arad'ın Fantastik Dörtlü serisini bu kadar önemsemesine, filmlerde gözüktüğü kısa anlarda bile koca gülümsemesiyle rol çalmasına şaşırmamak gerek. Fantastik Dörtlü aslında bir çizgi roman filminin izleyicilere sunabileceği tüm temel karakterlere ve klasik temalara sahip olduğu için son derece iddialı bir proje.

    Reed Richard ile Sue Storm arasındaki romantik ilişkinin arka planında sürekli bir özel yaşam-bilimsel idealizm çatışması saklı. Onların ilişkisini fazla klasik ve sıkıcı bulanlar için ise egoist ve ukala Johhny Storm'un yıldız-hayran ilişkisine dayalı hızlı aşkları devreye giriyor. Aşk meşk ilişkilerini değil de kahramanların mizahla karışık kendi durumlarını sorgulamalarını seven; çirkin olanda insancılı gören, Hellboy okuyup Tom Waits dinleyen kesim için de "öteki" kahraman, Şey var. Yok yok yani.

    Serinin ilk filmi hemen ilk dakikalarda gözüken Wired dergisiyle, çizgi roman filmlerine burun kıvıran izleyiciye "dur nereye gidiyorsunuz, bu filmde gerçekten bilim konuşulacak ve içinde gerçekten bilim adamları var" mesajı vermiş ve bilim adamlarının süper kahramana dönüşümünü keyifli ve aynı zamanda makul bir şekilde ortaya koymuştu. Özellikle de Şey'in serinin en renkli karakteri olacağı en baştan belli olmuştu. Daha sonra ise tanrısal güce sahip olmak isteyen kapitalist kötü kahraman ile filmin süper kahraman ailesi karşı karşıya gelmiş ve film bol mizah üstü az aksiyon ile sona ermişti.

    Dört süper kahraman bir araya geldiğinde, üstelik ikisi kardeş, ikisi de sevgili olduğunda ortaya keyifli bazı durumlar çıkmamasına imkan yok. İlk filmin senaristleri de bu durumdan yola çıkarak, giderek kararan çizgi roman filmleri yerine Örümcek Adam'ın başarılı bir şekilde öncülüğünü yaptığı komik filmleri örnek almışlardı. Film ilginç bir şekilde çizgi roman ve türe yakın sinema çevreleri tarafından zayıf bulunurken, çizgi roman filmlerine burun kıvıran eleştirmenlerin keyifli bulduğu bir yapım olmuştu.

    Fantastik Dört: Gümüş Sörfçü'nün Yükselişi, ilk filmde eksik olan aksiyon bölümlerine ağırlık veriyor ve diğer bölümlerde ise güle oynaya ilk filmin izinden gidiyor. Hatta zaman zaman süper güçlerini değiş tokuş eden kahramanlar öyle soytarılıklar yapıyorlar ki, filmde sıkça duyduğumuz medya sirkinin onlara neden bu kadar yoğun ilgi gösterdiği daha iyi anlaşılıyor. Fakat film kendi kahramanlarıyla alay eden tavrıyla ilginçleşirken, ciddi konuları ele almaya çalıştığı noktada ise sıradanlaşmaya başlıyor.

    Şüphesiz filmin en büyük yıldızı, süper kahramanların en derin ve en cool'u olan Gümüş Kayakçı. "Doğudan gelen" ve bir anda şehri dehşete boğan gizemli kahraman ile Amerika'yı tehdit eden düşmanlara gönderme yapıldığına şüphe yok. Kayakçı'nın arkasından daha derin ve tehlikeli bir gücün çıkması ise senaristlerin gündeme tutunma kaygılarını iyice ortaya koyuyor. Fakat filmin iklim değişikliğine değinme çabası ne kadar anlamsızsa; Gümüş Kayakçı üzerinden teröre dair birşeyler söyleme çabası da o kadar tuhaf ve etkisiz oluyor. Ciddi konular ciddi bir şekilde ele alınmayınca sevimsiz bir durum yaratıyor.

    Her şeye rağmen, kötü dinamiklerini iyi oturtamayan ve yeniden ik bölümün Doom'unu karşımıza getiren filmin tek artısı, kimi zamanlarda gerçekten ilginç olmayı başaran fantastikgiller. Seride süper kahramanlar her zamankinden daha sıradan olduğu için, onların aşık, acılı, mutsuz ve zavallı halleri artık bizi şaşırtmıyor.

    Bu açıdan baktığımızda süper kahramanların giderek bize benzeyerek sıradan insanlara dönüşmesi, bazı dünya vatandaşlarında süper kahraman olma isteği yaratıyor mudur acaba? Mesela günümüzde elindeki maddi gücü bilimsel çalışmalar için kullanan ve sonuçlarını insanlığın yararına değil, daha fazla güçlenip bir tür süper kahramana dönüşmek için kullanan çatlak zenginler var mıdır? Yoksa size birilerini mi hatırlattık? Süper kahramanlar ve düşmanları sıradanlaşırken; sıradan insanların gökyüzünde farklı amaçlarla salınacakları günler de gelecektir herhalde.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top