Hesabım
    Senden Başka
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Senden Başka

    Senden Başka

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Eğer bir romantik komedi hikaye anlatmada yeterince başarılıysa sizi filmin içine çeker, başkarakterlerle özdeşleşmenizi sağlar ve ulaştığı son ne kadar mutlu olursa olsun nihayetinde gözlerinizin dolmasına, kalbinizin sıkışmasına ve içinizi sessiz bir hüznün kaplamasına sebep olur. İşte biz romantik komedileri sinema salonundan çıktığımızda etrafımızı saran bu sessiz hüzün için izleriz. Bir yanımız bu filmlerde anlatılan gerçek dışı aşk hikayelerine inanmak, bir gün kendimizin de seyrettiğimiz romantik komedilerde bir başrol kapabileceğine güvenmek ister.

    Ancak gerçek hayatın içine düştüğümüzde bize gündüz düşleri gördüren hayalperest romantik komedilere karşı hınçla dolarız. Bu hınç içimizi acıtsa da, hipnotize edilmişçesine gündüz düşleri görmeye devam edeceğimizi biliriz. Sinema salonundan çıktığımızda etrafımızı saran sessiz hüzne rağmen yüzümüze hafif bir tebessüm yerleşmesinin sebebi budur. O tebessüm bizi boş hayallerle dolduruşa getiren romantik komedileri tekrar tekrar izlemeye ezelden gönüllü olduğumuzun garantisidir.

    Fransız yönetmen Marc Gibaja'nın ilk uzun metraj filmi olan "Senden Başka," ilk bakışta etrafı tesadüflerle çevrili sıradan bir aşk hikayesi anlatıyormuş gibi gözükse de esas olarak sinemaseverlerin romantik komedilere olan engellenemez zaafını irdeleyen orijinal bir yapım. Süresi boyunca "Harry ve Sally Tanışınca," "Sevginin Bağladıkları" ve "Mesajınız Var" gibi efsanevi Nora Ephron klasiklerinin en bilinen bölümlerini birebir yeniden canlandıran film, özellikle "Harry ve Sally Tanışınca"nın unutulmaz sahnelerini, zaman zaman kamera açılarına kadar olduğu gibi kopyalamakta.

    Üstelik yaptığı göndermeleri daha da görünür kılmak için baş kadın kahramanını uzaktan bakıldığında ayırt edilemeyecek derecede Meg Ryan'a benzeten "Senden Başka," bu yolla, izleyenlerin kendilerini etkilendikleri romantik komedilerin içinde hayal etme durumunu da hem özgün hem de manidar bir biçimde dile getirmekte. Diğer yandan, eski romantik komedilerle kurduğu bağ üzerinden bugünün toplumunun aşka bakışını ve romantik komedilerin bu bakış üzerindeki etkilerini de sinsice eleştiren film, hikayesini oldukça düşündürücü bir zemine taşımakta.

    Bu noktaya kadar, içerisinde Nora Ephron ve yer yer Woody Allen filmlerinden birebir kopyalanan onca sahne varken bir film nasıl özgün bir kimliğe sahip olabilir diye düşünebilirsiniz. Ancak geçtiğimiz hafta vizyona giren "Gelin Benim Olacak" gibi yavan seri üretimlerin tersine, "Senden Başka"nın Nora Ephron klasiklerini kopyalarkenki en belirgin amacı bilindik romantik komedi şablonunda kırılmalara yol açmak. Nora Ephron imzalı "Sevginin Bağladıkları"nı izlerken gözyaşlarına boğulan bir 'erkek' görüntüsüyle açılan film, ilk dakikalarından itibaren romantik komedi türünün erkeklere olan alışıldık yaklaşımını tersyüz ediyor.

    İlerleyen dakikalarda, klasik romantik komedilere kıyasla kadın ve erkek karakterler arasında bambaşka bir dinamik kurduğuna şahit olduğumuz film, böylelikle görsel olarak kopyaladığı Nora Ephron filmlerini tematik anlamda yeni baştan yaratıyor. Birçok sahnesinde erkek karakterden beklediğimiz atılımları kadın karaktere atfeden "Senden Başka," bu yolla romantik komedi türü için devrimci bir tavır sergiliyor.

    Yönetmen Marc Gibaja'nın aynı devrimci tavrı Florence ve Thomas'ın öyküsüne paralel olarak dile getirdiği aşk hikayesinde de tekrarladığını söyleyebiliriz. Filmde bir yan öykü işlevi gören Lisa ve Gros Bill arasındaki bu aşk hikayesi marjinalliğiyle filmin kalıpları yıkmaya çalışan aykırı tutumuna büyük katkı sağlıyor. Bu katkı sayesinde Marc Gibaja'nın sadece romantik komedi türünün alışılagelmiş şablonunu kırmaya çalışmadığı, aynı zamanda toplumun zihninde yer etmiş ilişki modellerini de sorguladığı anlaşılıyor. 80'li yılların sonuyla 90'lı yılların başında çekilen Ephron filmlerinden kopyaladığı sahneleri günümüz toplumunun evlilik, aşk ve aile kavramlarına biçtiği değerlerle harmanlayan Gibaja, kendine has bir popüler kültür eleştirisine imza atmış oluyor.

    Söylediği bunca önemli sözün yanında, seyredenlere romantik dakikalar yaşatacak samimi bir öykü anlatmayı da ihmal etmeyen "Senden Başka"nın en önemli özelliklerinden biri romantik komedi türünü 'kadın filmi' olarak kodlayan tutucu bakış açısına karşı duruyor olması aslında. Anlattığı hayalperest aşk hikayesi süresince kadın karakterin iç dünyasından çok erkeğin yaşadığı gelgitlere ve hayal kırıklıklarına odaklanan film, gerçekten de romantik komedi türünü bir adım ileri götürmek için çabalıyor. Sempatik karakterleri, başarılı oyuncu kadrosu ve titiz röprodüksiyonlarıyla göz dolduran "Senden Başka," Hollywood'un yavan romantik komedilerinden sıkılanlar için çarpıcı bir alternatif.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top