The Chameleon

Ailesiyle birlikte Louisiana'da yaşayan 13 yaşındaki Nicholas Barclay, ardında hiçbir iz bırakmadan ansızın ortadan kaybolur. Kendisinden hiçbir haber alınmadan geçen üç yıllık süre zarfı, bu sürecin ardından gelen bir telefonla sonlanır. Arayan Nicholas'tır; çocukları kullanan bir çete tarafından kaçırıldığını ve Fransa'da olduğunu söylemiştir. Mutlu haberi alan aile, oğullarının eve dönmesini sağlar. Ancak ortada bir sorun vardır. Nicholas'ın ablası Kathy ve annesi çocuğa koşulsuzca kucaklarını açmışken, erkek kardeşi Brian ve görevden sorumlu olan FBI ajanı Jennifer Johnson gelen kişinin Nicholas olmadığını düşünmektedir. Ajan Johnson şüphelerini haklı çıkarmak ve bu olayda bir aldatmaca olduğunu ispatlamak için bir dava başlatmaya karar verir. Ancak bu talep ne çocuk ne de annesi ve kız kardeşi tarafından kabul edilmez. Bu tepki Johnson'ın şüphelerini haklı çıkarır şiddettedir. Johnson davanın derinlerinde yatan gizemli gerçekleri aydınlatmak için zorlu bir yola çıkar.

Jean-Paul Salomé'nin yönettiği filmin hikayesi, kayıp bir çocuğun kimliğine bürünen Frédéric Bourdin'in gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır.