Hesabım
    Körlük
    Ortalama puan
    3,2
    269 Puanlama
    Körlük hakkında görüşlerin ?

    88 Kullanıcı yorumları

    5
    7 Eleştiri
    4
    30 Eleştiri
    3
    18 Eleştiri
    2
    20 Eleştiri
    1
    7 Eleştiri
    0
    6 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    10 Haziran 2015 tarihinde eklendi
    Saramago beğendiğim ve eserlerinden bazılarını okuduğum, önemli bir yazardır. Belki de en bilinen (filmin de katkısı ile) kitabı "Blindness"ı ise okumamıştım. Kitabı ile karşılaştırma yapma durumum olmasına rağmen tahmin ediyorum ki, hatta eminim ki kitabından çok daha vasat bir film olmuş. Yazar da bu şekilde mi işlemiş bilmiyorum ancak film ile ilgili en dikkat çekici eleştirilerim şunlar: Karakterler çok çok uzak geldi bana, tamam sempatik gelmelerine gerek yok ancak bu kadar da antipatik olmasalardı daha iyi olurdu. Pek mantıklı olaylar yaşanmıyor baktığımız zaman. Özellikle karantina döneminde, tamam insanlığın acziyeti vs. gibi konular hakkında konuşulabilir, ancak karakterlerimizin bu kadar mantıksız ve saçma işler yapması, bir türlü filmin içine girememe neden oldu. Her zaman söylerim, ne kadar fantastik, ne kadar bilim-kurgu, ne kadar korku, komedi vs. her neyse, tüm filmler için geçerli bulduğum bir şartım vardır. O filmi izlerken sürekli "Neden şunu yapmadı?", "Bunu çok rahatlıkla başarabilir ancak neden başarmadı?" gibi (biliyorum izlemeyenler için biraz anlamsız geliyor şu aşamada) sorular beliriyor ise zihnimde, o filmi o saatten sonra beğenmem gerçekten oldukça zor. Tekrar ediyorum, isterse dünyanın en fantastik, en bilim-kurgu filmi olsun. Her zaman "akıl-mantık" dediğimiz o birincil şart sağlanmalı. "Blindness" her ne kadar önemli ve konuşulması gereken konulardan bahsediyorsa da, sinemasal anlamda, kaliteli oyuncu kadrosuna karşın, başarılı bulmadığım ve açıkçası belli kısımlarında sıkıldığım bir film.
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.236 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    6 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    Filmde hastalık anlatılmıyor. o yüzden neden sonuç aramaya gerek yok. bu film sadece elimizdeki en değerli şeyin kımetini anlatıyor.
    Chev
    Chev

    Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    28 Aralık 2009 tarihinde eklendi
    Filmin en büyük eksiği tek bir mekanda geçmesi..Eğer bazı yerlerde olduğu gibi şehirde yaşananlar,kargaşa vs.. anlatılsaymış daha iyi olurdu..Kötü değil ama beklentilerinizin tersinde çıkıyor..
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    23 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    düşünülünce derince..çok güzel bir hikaye..
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Filmin insanı son derece rahatsız ettiği kesin.Yönetmende o sahneleri öyle bir çekmişki sanki gözünüzün önünde yaşanıyor olaylar.Kötü film değil,aile filmi hiç değil ;)
    yuzbasiyulaf
    yuzbasiyulaf

    Takipçi 403 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Haziran 2010 tarihinde eklendi
    Çok değişik ve etkileyici bir senaryo, insan ister istemez kendini filmdekilerin yerine koyuyor ve bu da tüyler ürpertici. Ama senaryo kadar oyunculuklar ve yönetmenlikte bence büyük övgüyü hakediyor. Bence çok başarılı bir film..
    gskaltay
    gskaltay

    Takipçi 414 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Ağustos 2009 tarihinde eklendi
    çok başarılı bir film...
    üsstad
    üsstad

    Takipçi 187 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    yönetmen Fernando Meirelles çok iyi bir iş çıkarmış. o atmosferi izleyen seyirciye müthiş bir şekilde yaşatıyor. ayrıca oyuncular müthiş oynamışlar. tamam belki rahatsız edici ama özelliği bu zaten , gerçekleri yansıtmış tamamen. düşünsenize böyle birşey herhangi bir ülkede gerçekleşiyor kimbilir daha filmde olmayan neler olur , oyüzden ben beğendim. iyi seyirler ...
    000alper
    000alper

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    11 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Kaliteli ve güzel bir filmdi.Hiç sıkıcı değildi bence.İnsanoğlunun hayatta kalmak için neler yapabileceği ve görme yetisi hakkında düşündüren bir film.Filmi izlediğim salon bomboştu.Hiç şaşırmadım.Amerikan filmlerine alıştırılmış -uyuşturulmuş- bir toplumda sinema sanatı , toplumu yükseltir mi yoksa tersimi gerçekleşir?!
    nonself
    nonself

    Takipçi 27 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    27 Ağustos 2009 tarihinde eklendi
    Blindness (2008)??Âb gûndür günbed-i devvâr rengi bilmezemYa muhit olmuş gözümden günbed-i devvâre su?? *Körlük bana merhum Cemil Meriçi hatırlatır. Bunca farklı görüye sahip üstadın gözün körlüğünü zillet olarak tanımlayışı gözlerine hepimizden daha fazla ihtiyaç duyuşundan olsa gerekti. Hangimiz onun kadar okuyorduk ki? Ama asıl kayda değer olan ise Üstadın, üstüne bir de felç olduktan sonra dinginleşmiş, öfkesini içine çekmiş olmasıydı. Bir noksanlığın uç noktasından sonra, kat be kat katlanmasından sonra gelen suskunluk ve huzur hali'Bu hal nasıl bir bilinçle örtüşür bunu anlamak oldukça güç. Blindness filmindeki sunum kargaşası içinden basit ayrıştırmalarla pekala çıkılabilirdi. Ama körlük halinin sahip olduğu sembolik form, bu kavramı deşmemize olanak sağlıyor. Filmde bu yönde zekice bir tasarım olduğu söylenebilir; geçici körler, gözleri gören bir kadın ve gözleri doğuştan görmeyen biri iyi diğeri kötü iki adam. Bu çoklu değini, insanoğlunu ?düşünen bir hayvan? betimiyle körlük çerçevesinde kötülememize yetiyor. Gözleri gören kadın, tecrit edilmiş enfeksiyonel körleri gözlemlerken, insanoğlunun çıplak, ilkel ve hayvani taraflarına acımaktadır. Toplumdan hükümet zoruyla soyutlanmış bu insanlar kapalı ve kısıtlı bir alanda birlikte yaşayabilmenin kurallarını gelişi güzel yerleştirmeye çalışmaktadırlar. En baştan, yeniden başlatılmış bir birlikte yaşama normu, izleyici için şaşırtıcı olmayan sonuçlar doğuruyor. Çünkü kötüler kötücül karakterlerinin izinden giderek, normal yaşamdaki gibi fitne çıkarmakta zorlanmıyorlar. Yine silahları bellerinde, çakıları yenlerinde'Burada kayda değer bir anekdot olarak, kötüler safındaki doğuştan kör fakat, çevre algı ve sezileri güçlü olan kişinin herkesin körleşmesiyle birlikte borsa değerinin artmasını verebiliriz. Normal yaşam saydığımız gündelik yaşamımızda kendisi pekala ?feda edilebilir? birisi ise de herkesin kör olduğu bir yerde vazgeçilmez bir insana dönüşüyor. Bu durum bize, simgesel dünyaya köküne kadar abanmış insanoğlunun subjektif değerler şablonu hakkında ipuçları veriyor. Filmdeki enfeksiyon kapmış ve kör olmuş iyi insanlara gelince, onlarda da harikulade bir değişim, duygusal bir panik, zaptedilemez ataklar göremiyoruz. Sanki böyle bir durumu bekliyorlarmış gibi sakinler, biraz üzgün ve öfkeliler o kadar. Neden böyle? Acaba herkes kör olduğu için mi? Halbuki görü, bir kez öğrenildiyse ondan feragat etmenin mümkün olmaması, yokluğunda insanın çıldırması gerekmez mi? Bu çıldırı noktası, üstüne abanıldığında ya delirtmeli, ya da hapsedilmiş bir ruhun küskünlüğü gibi içe çekilmeli insan; beklentiler içe çekilmeli, hırslar, öfkeler, sevinçler? Bu dinginliğe erişmeden ?beyaz bir körlüğe? sahip olunamaz kanımca. ? * Fuzuli'nin gökyüzünü gözyaşı renginde görmesinin nedeni elbette aşk ve hasretti. Modern kentlerin (yoksa taş yığınları mı?) sonsuz ihtiyaç sahibi, kısıtsız edinimli bireylerini her şeyi beyaz görmeye iten viral bir enfeksiyon muydu? Yoksa farkedemediğimiz başka bir şey mi vardı? Blindness; City of God, The Constant Gardener gibi filmlerden tanıdığımız Fernando Meirelles'ın yönetmeliğini yaptığı, Julianne Moore ve Gael Garcia Bernal'in barındıran 2008 yapımı bir film. Filmi, finaline kadar körlük hakkında kurgulamalar yaparak sıkılmadan izledim. Fakat körlük haline ilişkin psikolojik ögelerin ve finalin zayıf bir anlatımla verildiğini kendi hesabıma söyleyebilirim.
    muhtekulade
    muhtekulade

    Takipçi 30 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Ekim 2009 tarihinde eklendi
    Aslında her insanın görmek istemediği bir yanını da ortaya koyuyor bence. En gerekli duyun ortadan kayboluyorNe kadar iğrenç ve pis huy varsa hepsi hayatta kalabilmek için ortaya çıkıyor.Bir yandan da bu tür filmler yapanlar 'aha bakın bu olursa bittiniz' diyerek bizleri ekran başına topluyorlar ya ne diyeyim bilmem.
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    6 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Oyuncular dikkati çeken ilk unsur bilindiği üzre, gayette iyiler açıkçası ama film farklılığıyla iyi başlayadursun, tutarsızlığından dolayı kendini yineleyip sıkıyor sizi.Sonunda toparlıyor gibi oluyor sanıyorsunuz ama nafile.Birkaç güzel sahne barındırmıyor değil ama verebileceğim en fazla 6 dır.
    kuzularynsessizli-i
    kuzularynsessizli-i

    Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    2 Eylül 2009 tarihinde eklendi
    Genel hatlarıyla kaliteli bir film olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Son dönemlerde izlediğim en iyi ve en ilginç konuya sahip filmlerdendi. Yönetmeni kutlarım ve senaryoda emeği geçenleri de tabi böyle önemli bir konuya salgın konusuna parmak bastıkları için. Salgın, körlük salgını bir şehiri ters düz edebilir mi? Şehirde yaşayanları allak bullak edebilir mi? İşte bunu sorunun cevabını buluyoruz filmde ki film öyle yavana atılıcak cinsten değil. Bir dünya yaratılmış filmde ve körlük salgını vuruyor insanları modern birşehirde...Filmde beni etkileyen körlük olgusu tabiki. Kötü birşey birden kör oluyorsun üzücü bir durum.Kör olanlar karantina altına alınıyor ve bir hücreye hapsediliyor.Sanki onlar Kuduz köpekmiş gibi hiç kimse yanlarına yaklaştırılmıyor. İmkanların kıtlığı nedeni ile çıkar kavgaları başlar hatta yeri geliyor namuslarını bile hiçe sayıyorlarKarantinaya alınanlar arasında kocasını bırakmak istemeyen ve virüsten etkilenmeyen bir de kadın var ve bu kadın körlere rehberlik etmeye başlar. Bu kadını beğeniyle takip ettiğim başarılı aktrist Julianne Moore yine başarıyla oynuyor. Ayrıca diğer rollerde Mark Ruffalo, Gael Garcia Bernal ve Danny Glover gibi önemli oyuncular mevcut rollerinin hakkını da veriyorlar.Film biraz daha uzun olabilirdi 150 dakika gibi. Yani biraz daha açsalar sıkmazdı,konu güzeldi beğendim bir 30 dakika daha sıkılmadan izlerdim. Ek yorum : İnsanoğlunun gelecekte yaşanabilecek salgınlara karşı uyarılmasını sezdim bir yandanda. Yönetmen şunu anlatmaya çalışıyor bakın böyle bir salgın olursa başımıza bunlar gelebilir mi?
    erentos
    erentos

    Takipçi 299 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    17 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    film iyiydi, ancak kitabının verdiği etkiyi tabii ki de veremedi bana. ama öte yandan bakıldığında, kesinlikle izlenebilir.
    Plagueis
    Plagueis

    Takipçi 257 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    9 Haziran 2009 tarihinde eklendi
    fernando meirelles tanrıkent ile keşfettiğim son derece yetenekli bir yönetmen. blindnessı çekeceğini duyduğumda ve konusunu okuduğumda içimi büyük bir merak kaplamıştı. Sonunda izleme fırsatı buldum meirelles ilk filmindeki uslubundan ve cesaretinden biraz uzak gibi görünsede yinede iyi iş çıkarmış bence. film gayet etkileyici sahnelere sahip. İnsanın zorda kaldığında neler yapabileceğini ne kadar acımasız olabileceğini açıkca gösteriyor. Julian Moore da çok iyi bir performans sergilemiş ama kör rolü yapan birçok oyuncuda güçlü bir performans göremedim. galiba hiç biri scent of a womanı izlememiş :) sonuç olarak izlemeye değer çarpıcı bir film 7/10
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top