Hesabım
    Titanların Savaşı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Titanların Savaşı

    Titanların Savaşı

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Stop motion efekt üstadı Ray Harryhausen’in mesleğe veda projesi olan 1981 yapımı kült film, Clash of the Titans / Titanların Savaşı 3D marifeti desteğiyle yeniden beyazperdede....

    1981 yapımı Titanların Savaşı, çocukluğumun en önemli filmlerinden biridir. Zamanının ötesinde efektleri, mitolojik karakterleri ve envayi çeşit canavarıyla müthiş zengin bir izleme deneyimidir. Yıldız Savaşları’nın açtığı yolda çekilen onlarca bol efektli ve yaratıklı filmler içinde kendi özgünlüğünü yaratabilen ve kült olan tek film budur bile diyebiliriz.

    Zeus’un oğlu Perseus’un yiğitliklerini ve Argos’u tanrıların gazabından kurtarmasını anlatan epik hikaye, günümüz için biraz sakil duruyor. Filmin aslında bir remake’e ihtiyacı yoktu ama pelikülü nakite çevirmek isteyen film yapımcılarının kaçırmak istemeyeceği bir fırsat olduğu da aşikar. Yeni yapım, hikayeden çok aksiyonla ilgileneceğinin en önemli işaretini 'Calibos' karakterini tamamen hikayeden çıkararak veriyor. Calibos’un yerine kurgulanan lanetli kral Acrisius ise aksiyona hizmet etmekten başka bir numarası olmayan içi boş bir karakter... Halbuki Calibos’un yaşadığı dram ve çelişkisi öykünün derinliğiydi. 2010 yılında 'Olimpos dağında yaşayan tanrılar...' durumu zaten iyice saçma kalırken bundan vazgeçip tamamen aksiyona odaklanmak, filmin inandırıcılık duygusunu oldukça zedelemiş. 'Tanrılara başkaldıran insanların kendi kaderlerini tayin etmesi' gibi ateist bir fikirle soslanan filmin asıl amacı ise, 2 saat boyunca tüketilen, bol efektli, ekstra malzemeli fast food bir eğlencelik olabilmek...

    Orijinal senaryodan ayıklanan tek şey Thetis’in oğlu Calibos değil... Dev akbaba Vulture, 2 başlı cehennem köpeği Dioskilos gibi canavarlar hiç gözükmezken, Yıldız Savaşları’ndan esinlenerek ilk filme sokulmuş olan mekanik altın baykuş Bubo ise sadece bir sahnede, o da eski filmi aşağılama amaçlı olarak kullanıyor. Hikaye de önemli ölçüde değişime uğramış... Perseus ilk filmde daha başından Argos tahtının varisi iken burada saçma bir inatla sıradan insan olarak yaşamayı seçen bir kişi olarak tasvir edilmiş. Zeus’un en sevdiği oğlu olan Perseus’un burada unutulmuş gayrimeşru bir çocuğa dönüşmesi de hikayeye 'Emrah filmleri' tadında bir drama vaadediyor. Ayrıca ilk filmde uğruna binbir çeşit canavarla kapıştığı Andromeda’yı reddedip yol göstericisi olan Io’ya aşık oluyor ki sıradan bir insan olmak isteyen yarı tanrı Perseus’un iş aşka gelince 'insan' yerine kendisi gibi bir yarı tanrıyı seçmesi yaman bir çelişki! İlk filmde bilge olarak tasvir edilen Olimpos tanrıları, burada zırhları kuşanmış birer savaşçıya dönüşmüşler... Bu etkinin özellikle 'God of War' adlı konsol oyunundan geldiğini düşünüyorum. Yakın zamanda sinemaya uyarlanacak bu konsol oyunun filme etkisi bununla sınırlı değil. Finalde Kraken’le kapışma sekanslarında da özellikle 2. oyundan bolca esinlenme mevcut. İlk filmde olmayan ve antik mitoloji içinde tuhaf turan 'Cin' karakteri için bir şey yazmak bile istemiyorum. Unicorn’ların sonuncusu kanatlı, beyaz at Pegasus ise burada siyah! (Kalan bütün unicornlar beyaz iken) Görüldüğü üzere yeni film, eski filme benzememek ve mirası reddetmek için elinden geleni yapıyor ama beyaz atı siyaha boyamakla olsaydı bu işler...

    Efektler ustaca kotarılmış ama buram buram CGI (bilgisayar efekti) kokuyorlar. Efekt ekibinin 'Zaten işimiz gücümüz yaratıkla iblisle, ne uğraşacağız realistikle...' deyip gerçeklik duygusu için çok çabalamadığı ortada... Beğendiğim efekt çalışması Pegasus’a yapılan oldu. Çölde dev akreplerle yapılan savaşta da film adrenalin yükünü boşaltıyor. Bu sahneler gerçekten iyi çekilmiş... Final ise beklediğimden daha zayıf oldu. Kraken’in yarattığı yıkımı daha fazla görebilmeyi arzu ederdim.

    Aslında 3D olarak çekilmeyen film, Avatar’ın estirdiği rüzgardan sonra 8 haftalık bir çalışma ile boyutlandırılmış! Bu yüzden perdeden üzerinize doğru uçan, kaçan şeyler beklemeyin. Filmin 3D duygusu, bir miktar derinlik içermekten ibaret...

    'Film' dediğimiz şey sadece görkemli efektlerden mevcut olsa yeni filmin daha iyi olduğu fikrine katılabilirdik belki ama 'hikaye' kısmının tamamen es geçildiği 2010 yapımı Titanların Savaşı, seyreden hiç kimse için bir bağlılık duygusu oluşturmadan tüketilip unutulacak türden bir 'eğlence sineması' örneği...

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top