Hesabım
    Beni Aya Uçur
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Beni Aya Uçur

    Beni Aya Uçur

    Yazar: Funda Sularöz

    Ben oradaydım, çimenlerin arasından geçtim. Yanı başımdan bir roket geçti, başımın üstünden sinekler geçti. Ama o kadar şirindiler ki, bu beni mutlu etti.

    İşte dünyanın tamamı 3D olarak tasarlanan ve yaratılan ilk bilgisayar animasyon filmi, hem de gerçeklik hissini kat kat arttıran REAL D teknolojisi farkıyla. Yakın zamanda vizyona giren Dünyanın Merkezine Yolculuk filminin birkaç sahneden ibaret üç boyutlu görüntüsüyle, 3D'li filmlerin tadı damağımızda kalmıştı. Düşük bütçeli üç boyutlu kısa filmlerden bahsetmiyorum bile.

    1969 yılında, Apollo 11 ile aya ayak basan ilk astronot grubuyla yolculuğa çıkan çocuk yaşta üç sineğin hikayesi, nWave Pictures'ın da belirttiği gibi, 3D teknolojili bir animasyon film için biçilmiş kaftan. Sizi alıp dünya üstünde dolaştırdığı gibi evrenin içinde de yolculuk ettiriyor ve adeta size aya ayak basmayı fiziksel olarak yaşatıyor.

    Filmin hikayesinin akıcılığı da neredeyse kusursuz. Beni tek rahatsız eden şey, üç sinek maceracı arkadaştan obur olanın tüm film boyunca durmadan 'açım' diye dolaşması ve sineklerden birinin annesinin onların maceralarını kaldıramayıp sürekli bayılması. Çünkü sahneye kattıkları ekstra bir hareketlilik yok. Gerçi sineklerden obur olanın yemek peşinde koşarken sineklere büyük tehlike yaratması ve onu kurtarmaya çalışırkenki verilen birliktelik mesajı, filmdeki acıktım repliklerini affedilir kılıyor. Ayrıca bir sahne var ki; yer çekimsiz alanda uçuşan meyve topçukları filmin müthiş görsel şölenlerinden birini oluşturuyor.

    Film gerçeklik hissini, tüm ayrıntılara yer vermesiyle de buluyor. Evet, hiç bir zaman sinekler karnaval havasına sahip bir mekanda yaşamaz, ama sizi buna inandırıyor. Ki gerçek dünyaya ait ayrıntılar da eksiksiz verilmiş, üzerine bayıltıcı sprey sıkılan sineklerin üzerinde su taneciklerinin bulunmasına kadar.

    Filmin başka bir iddiası her yaştan insanın tüm film boyunca eğlenecek ve gülecek olması. 50'sinde bir adamın da kahkahalara boğulduğunu duydum, 20'lerinin başındaki bir genç kızın da. Hele çocukların hayatlarındaki en güzel deneyimlerinden biri olacağına emin olabilirsiniz, bundan sonra çevrenizdeki sineklerle arkadaşlık kurmaya çalışabilirler.

    Filmin can sıkıcı yanı ise Amerikan propagandasını çok şiddetli hissettiriyor olması. Filmde Amerikalıların aya ilk ayak basacak olması, Rus komünist sinekleri kızdırır ve dönüş yolculuğunda astronotların dünyaya inişlerinde sorun çıkarmak için komplo kurarlar. Burada Rus-Amerikan çatışmasını görürüz. O tarih, Dünyanın iki kutuplu olduğu bir dönemdir ve Sovyet-Amerika soğuk savaşı sürüyordur.

    Bugün çekilen lolipop tadındaki bir animasyon filme göre, insanın istediğinde her şeyi başaracağını vurgulayan bir mesaja sahip olmasına karşın 'Biz Amerikalılar bir numarayız' klişesi üzerinde çok durulmuş. Film bittikten sonra, filmde uzaya giden ilk astronotların arasında olan Buzz Aldrin’in uzaya yolculuk çalışmalarının Rusya-Amerika işbirliğiyle dostça devam ettirildiğini hatırlatması bile bence o etkiyi silemiyor.

    Ama bunun dışında gülmek için, gerçeklik hissiyle yeni dünyaları keşfetmek için, ailenizle, arkadaşlarınızla neşeli zaman geçirmek için bu film kaçmamalı. Filmin iki boyutlu versiyonu da olmasına rağmen, üç boyutlu versiyonunu seyretme imkanınız varsa tercihiniz bu yönde olsun. Belki de ilk defa başınıza üşüşen sineklerden mutluluk duyacaksınız.

    Funda Sularöz

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top