Hesabım
    Bonneville
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Bonneville

    Bonneville

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Bonneville, yol filmlerinin alışılagelmiş klişeleriyle, genel tanımla "Chick Flick" adı verilen, kısaca dişi seyirciyi hedefine alan filmlerin klişelerini bir araya getirirken, orijinal bir bakış açısı katmaya uğraşmıyor. Dingin ve yavaş hikaye anlatımı, Jessica Lange, Kathy Bates ve Joan Allen'dan oluşan kadrosuyla hedef kitlesinin orta yaş üzeri bayanlar olduğu şüphesiz.

    Kara Şövalye ve Mumya gibi gençlere seslenen blockbusterların gişeyi işgal ettiği yaz sezonunda bu cinsiyet ve yaş grubuna hitap eden yapımlar nadir. Fakat bu özelliği göz önünde bulundursak bile orta yaş bayan seyircinin sinema salonlarında zamanlarını harcamaya değmediğini düşünüyorum. Boşuna para ve zaman harcamak yerine dikkate değmeyen bir hafta içi akşamı televizyonda, büyük ihtimalle Hallmark kanalında yakalanırsa izlenebilir.

    Bonneville, kocasının küllerini İdaho'daki evinden Santa Barbara'daki cenazeye filme adını veren arabayla taşıyan Arvilla'nın (Jessica Lange), yolculuk sırasında geçmişle yüzleşmesini anlatıyor. Deli dolu Margene (Kathy Bates) ve sıkı mormon Carol (Joan Allen), Arvilla'ya manevi destek olmak amacıyla yola koyulur. Grand Canyon ve Las Vegas'tan geçen uzun yolda çılgın kızlar babasını bulmaya çalışan bir genç ve esrarengiz bir kamyon sürücüsü (Tom Skerrit) ile karşılaşır.

    Bonneville'in en büyük problemi, bir televizyon filmine yakışacak bir görselliğe sahip olması. Filmin kamerası çoğunlukla set kadrajların ve yavaş kamera hareketlerinin dışına çıkmıyor. Yol dışında geçen iç çekimler gayet alışılagelmiş bir televizyon tarzına ve sanat yönetmenliğine sahip. Tabii ki herhangi bir filmin hareketsiz bir görsel yapıya sahip olması ilk adımda kolayca unutulabilir olduğu anlamına gelmiyor. Fakat televizyon usulü kamerası yanında T.V. senaryosu ve T.V. tarzı oyunculukla da karşı karşıyayız.

    Jessica Lange'in her zaman sorunlu ve abartılı bir oyunculuk sergilediğini düşünmüşümdür. Oscar kazandığı Blue Sky filminde bile. Kanımca son hatırda kalır rolü Six Feet Under dizisinde olan Kathy Bates ve Buz Fırtınası'ndan beri Hollywood'un en iyi aktrislerinden biri olduğunu düşündüğüm Joan Allen, filme biraz da olsun yeteneklerinden gelen doğal bir karizma ve yaşam getirmelerine rağmen senaryonun banalliği altında kayboluyorlar.

    Daniel Davis, sinemaya aktarılan ilk senaryosu ile yol filmi türüne hiç bir yenilik getirmemesinin yanında, türün gerektirdiği bir çok ortalama beklentiyi bile yerine getiremiyor. Babasını arayan genç oğlan ile Margene ve Carol arasında bir aşk üçgeni oluşturan kamyon sürücüsünün hikayesi bir türlü sonuçlanmıyor ve havada kalıyor. En alışılagelmiş yol filmlerinin bile bir numaralı kuralı, her zaman ana karakterlerin yol sırasında karşılaştıkları "ara" karakterlerin hikayelerinin bayat bir biçimde yapılsa bile kendi içlerinde sonuçlanmasıdır.

    Arvilla'nın montaj aşamasında düşünülmüş hissi veren ses anlatımı (voice-over), hikayeye hiç bir katkıda bulunmadığı gibi her ortaya çıktığında filmin akışını frenliyor. Belirttiğim gibi Bonneville, aslında çok da uzun uzun eleştirilecek, yerden yere vurulacak bir film değil. Kolayca unutulacak, sinemalarda izlenmesi vakit kaybı, sinema kostümü giymiş bir televizyon filmi.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top