Hesabım
    Two Lovers
    Ortalama puan
    3,0
    2 Puanlama
    Two Lovers hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.882 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    18 Haziran 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Richard Menello ile birlikte kaleme alan James Gray'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Two Lovers”; romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 9.8 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen...

    Ve...

    19 Mayıs 2008 tarihindeki dünya prömiyeri, Cannes Film Festivali'nde gerçekleştirilerek; brüt 16.3 milyon dolarlık...

    Yapılan tüm prodüksiyon masraflarını, neredeyse kafa kafaya karşılayabilecek bir hasılat rakamına da ulaşılmış olan bu Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Elindeki, babası Reuben Kraditor'a (Moni Moshonov) ait kuru temizlemeci dükkanından, teslim etmek üzere almış olduğu müşterilerden birisinin elbisesini köprünün üzerine öylesine bırakan filmin ana karakteri Leonard Kraditor (Joaquin Phoenix); köprünün korkuluklarına tırmanır tırmanmaz, kendini nehrin soğuk sularına atıverir...

    Dibe doğru batarken de, intihar etmeyi alışkanlık haline getirmiş olan Leonard'ın gözünün önüne; "Seni seviyorum ama gitmek zorundayım... Buna mecburum..." diyerek kendisini terk eden eski nişanlısının (Anne Joyce) görüntüsü gelir...

    ***

    Çünkü...

    Yaptırdıkları genetik test sonrasında...

    Her ikisinde de...

    Evlenmeleri halinde, birlikte sahip olacakları bebeğin; beynindeki ve omuriliğindeki sinir hücrelerinin tahrip olmasına neden olacak olan Tay-Sachs hastalığı tespit edilmiştir...

    Yani doğacak çocuklarının, birkaç yıl içinde ölmesi kaçınılmazdı...

    Üstelik...

    Leonard'ın nişanlısı, evlat edinmeye de sıcak bakmayınca; bu ilişki nihayetlenmişti...

    ***

    Derken...

    Boğularak ölmekten vazgeçip...

    Yeniden suyun yüzüne yükselip, çevredeki görgü tanıklarının (Elliot Villar, Craig Walker, Donald John Hewitt) ve bir kadının (Carmen M. Herlihy) yardımıyla çekilerek köprünün üstüne çıkartılan Leonard; kendine gelir gelmez de, yeniden kalkarak yoluna devam eder...

    Her ne kadar kendisine, ne olduğu sorulduğunda da...

    Leonard, "Düştüm" dese de...

    Olan biteni, en başından bu yana izlemekte olan bir çocuk (Christian Albrizo); kendisinin bile bile suya atladığını söylemekten çekinmeyecektir...

    ***

    Neyse...

    Yaklaşık dört aydır annesi Ruth Kraditor (Isabella Rossellini) ve babası Reuben ile birlikte yaşayan Leonard, sırılsıklam ıslanmış bir vaziyet de eve vardığında; annesi anında, biboplar bozukluğundan mustarip olan oğlunun yine intihara yeltendiğini anlayacak ve durumu kocasına da iletecek...

    Ancak geride...

    Yeterli bir zaman kalmadığı için, Reuben'in işyerini satın almak isteyen Michael Cohen (Bob Ari) ile ailesinin yapacakları; akşam yemeğindeki ziyaret iptal edilemeyecektir...

    Zaten annesine göre de...

    Olsa olsa en fazla o sabah, ilaçlarını yutmaya unutmuştur Leonard...

    ***

    Çok geçmez...

    Michael Cohen ile karısı Carol Cohen (Julie Budd), kızları Sandra Cohen (Vinessa Shaw) ve oğulları David Cohen (Iain J. Bopp) ile beraber çıkıp gelirler...

    ***

    Yemek esnasında...

    Leonard'ın siyah beyaz fotoğraf çekme hususunda, ziyadesiyle yetenekli olduğu da anlaşıldığında...

    Bir Yahudi olan Michael, Kraditor ailesini; haftaya yapılacak olan oğlu David'in "bar mitzvah" törenine davet eder...

    ***

    Zira...

    Renkli ve slayt fotoğraflar çekerek kurgulamayı yapacak bir fotoğrafçının tutulmuş olmasına karşın...

    Sanatçı ruhlu Carol, siyah beyaz fotoğrafları tercih etmektedir...

    ***

    Böyle olunca da...

    Çektiği fotoğrafları kendisine göstermek amacıyla Leonard, Sandra'yı odasına götürür...

    Ki...

    Oda da yer almakta olan bol miktardaki film DVD'sinin önünü açacağı sohbet sırasında; Pfizer ilaç firmasında çalışan Sandra'nın en sevdiği filmin, Robert Wise'ın 5 Academy Ödüllü "The Sound of Music"i (1965) olduğunu öğreniriz...

    ***

    Ertesi gün...

    Babasının, "Sakın yine kaybetme!" şeklindeki uyarısının eşliğinde Leonard; üç adet müşteri teslimatı için yola koyulur...

    İşi tamamlayıp eve döndüğünde de...

    Yaşlı babasıyla tartışmakta olan üst kat komşuları Michelle Rausch (Gwyneth Paltrow) ile karşılaşır...

    Ve...

    Sesini giderek yükseltmek suretiyle, diğer insanları ciddi anlamda rahatsız etmeye devam eden babasının elinden kurtarmak gayesiyle de Leonard; iki hafta önce köpeği Rex ile birlikte apartmana taşınmış olan Michelle'i, kendi dairelerine çağırarak annesi ve babasıyla da tanıştırır...

    Michelle'in babası ise, sadece kızını ziyaret etmek için uğramıştır...

    ***

    Tesadüf bu ya...

    Bir gün önce intihara kalkışarak nehre atlayan, atlar atlamaz da aklına; kendisini terk eden eski nişanlısını getiren Leonard'ın hayatına, Sandra'nın ardından şimdi de Michelle girmiştir...

    Dakika 20...

    Gelgitler ve savrulmalar yaşamaya devam edecek olan Leonard'ın iki kadından hangisinin gönlünü kazanabileceğini öğreneceğimiz filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; Joaquin Phoenix'in performansının damgasını vurmaya devam edeceği, 90 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzı dışındaki ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top