Hesabım
    Sevimli Dinozor Tatilde
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Sevimli Dinozor Tatilde

    Sevimli Dinazor Tatilde

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    "Sevimli Dinozor Tatilde," geçtiğimiz yıl gösterime giren "Sevimli Dinozor" filminin devamı niteliği taşıyor. Serinin ilk filminde yumurtasından yeni çıkan ve bulunduğu ortama uyum sağlamaya çalışan bebek Impy, bu filmde ufak çaplı bir ergenlik krizi yaşıyor. Yaratıcısı Doktor Habakuk Tibatong'un kendisine 'pandadan' bir kız kardeş yapmasıyla ada sakinlerinin ilgisinden mahrum kalan Impy, kimsenin kendisini sevmediğine inanıp, çareyi farklı yollardan ilgi çekmekte arıyor ve bir dünya starı olmak için kolları sıvıyor.

    Impy'nin filmin öykü dünyasına yön veren bu çabasının, "Sevimli Dinozor Tatilde"nin nihai amacıyla birebir örtüştüğünü de söylemek mümkün. Zira serinin ilk çalışmasına kıyasla görsel anlamda bir adım ileriye taşınan "Sevimli Dinozor Tatilde"nin orta karar Amerikan animasyonlarıyla boy ölçüşebilecek konuma yerleştiğini iddia edebiliriz. Serinin bu ikinci filminde, yeni animasyon teknikleri kullanarak karakterlere hareket özgürlüğü tanıyan ve Titiwoo adası başta olmak üzere olayların geçtiği her mekanı bir kukla tiyatrosunun arka planı olmaktan çıkararak çok daha dinamik bir sahne düzeni kuran Reinhard Klooss ve Holger Tappe ikilisinin "Sevimli Dinozor"u izlenebilir hale getirdikleri açıkça görülüyor. Ancak filmin birçok açından hem Impy'i hem de kız kardeşi Babu'yu ısrarla Amerikanlaştırmaya çalışması serisinin bu ikinci filminin de tıpkı ilk filmde olduğu gibi kendine has, yerel bir çekicilik kazanmasını engelliyor.

    "Sevimli Dinozor" serisinin ilk filminde Disney imzalı "Winnie the Pooh"nun popüler karakterleriyle birebir örtüşen Impy ve arkadaşlarının, bu ikinci filmde "Winnie the Pooh" ile aralarındaki bağı kopardıklarını söyleyebiliriz. Ancak bu sefer de espri tarzı ve çocuksu ana fikriyle "Buz Devri," "Horton" ya da "Madagaskar" gibi popüler Amerikan animasyonlarına özendiğini hissettiren "Sevimli Dinozor Tatilde"nin özellikle çok bilinen Disney animasyonu "Alice Harikalar Diyarı"na göz kırptığını iddia etmek de mümkün. Diğer yandan, "Sevimli Dinozor Tatilde," Amerikan animasyonlarına olan özentisinin bilincinde olan ve hikayesinin büyük bir bölümünü kendi özeleştirisine ayıran bir yapım. Anlaşıldığı üzere popüler Amerikan yapımlarının bir karması olduğunu söyleyebileceğimiz bu Alman yapımı animasyonun başkarakteri Impy'nin, Alman stereotipine uygun, disiplinli bir bakıcının hüküm sürdüğü Titiwoo adasındaki hayatını geride bırakıp, Universal Stüdyolarını anımsatan bir eğlence parkına seyahat etmesi boşuna değil.

    Barnaby isimli kovboy şapkalı bir patronun hakimiyetini ilan ettiği bu eğlence parkının en ilgi çeken özelliği üzerinde Barnaby'nin Özgürlük Anıtı'yla birebir örtüşen kocaman bir heykelini barındırması. "Jurassic Park"ın elektronik dinozorlarının bir benzerine ve "Flipper"ı hatırlatan bir yunus topluluğuna ev sahipliği yapan bu eğlence parkının yıldızı olacağına inan Impy'nin yolculuğu ise bu haliyle ister istemez Almanya'dan Hollywood'a meşhur olmaya giden yerel bir aktörün macerasını anımsatıyor. Impy'nin bu hayalinin hüsranla sonuçlanması ve her şeyin sonucunda tüm yaşadıklarının kendisine ailesinin önemini ve hiçbir şeyin evinin yerini tutamayacağını öğretmesi ise film ekibinin kendi adlarına çıkardıkları bir ders olarak algılanıyor.

    Öte yandan, filmin bu tip bir özeleştiriye başvurması oldukça anlamlı alt metin yaratsa da, bu durum "Sevimli Dinozor Tatilde"nin anlatım biçimini ve espri anlayışını isabetsiz bir şekilde Amerikanlaştırma çabasını örtbas etmiyor. Reinhard Klooss ve Holger Tappe ikilisi, Amerikan animasyonlarına özgü muziplikleri, bu tür numaralara kültürel açıdan hakim olmamalarına karşın "Sevimli Dinozor Tatilde"nin gidişatına yerleştiriyorlar. Özellikle "Madagaskar"da karşımıza çıkan müzikal bölümleri Impy ve arkadaşlarının üzerine giydirmeye çalışan, fiziksel komedinin ayarını kaçıran ve karakterleri ait olmadıkları bir kültürel çerçevenin içine sokan film, izleyenlerde bir 'olmamışlık' hissi uyandırıyor. Karakterlere bir türlü ısınamamamıza yol açan bu durum, bir şirinlik muskası olarak tasarlanan panda Babu'ya bile sempati duyamamamıza neden oluyor.

    "Sevimli Dinozor Tatilde"nin bu haliyle ilkokul çağına gelmemiş küçük izleyicilerin ilgisini çekmesi olası gözükse de, daha büyük yaştaki izleyicilerin beğenisini kazanması pek de mümkün değil. Bu tür yapımlarda her şeyden önce muzip ve kurnaz bir mizah anlayışı arayan büyük izleyicilerin, Amerikan tarzı komedi anlayışını sahiplenmeye çalışan bu Alman yapımından zevk almaları neredeyse olanaksız. Bu nedenle "Sevimli Dinozor Tatilde," izledikleri filmlerde sadece renkli ve masalsı bir dünya ile fiziksel komedinin tavan yaptığı abartılı bir gösteri arayan küçük izleyicileri memnun edebilir. Ancak "Sevimli Dinozor Tatilde"den "Buz Devri" ya da "Kung Fu Panda" tarzı bir eğlence beklemek boşuna.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top