Hesabım
    Barry Lyndon
     Barry Lyndon
    Vizyon tarihi belirsiz | 3s 7dk | Macera, Dram
    Yönetmen Stanley Kubrick
    |
    Senarist Stanley Kubrick
    Oyuncular: Ryan O'Neal, Marisa Berenson, Patrick Magee
    Üyeler
    4,2 167 Puanlama, 27 Eleştiri
    Puanım :
    0.5
    1
    1.5
    2
    2.5
    3
    3.5
    4
    4.5
    5
    İzlemek İstiyorum

    Özet

    Barry Lyndon'da Redmond Barry'nin babası tartışmalı bir at pazarlığı sırasında öldürülür, annesi ise tüm yaşamını oğluna adar. Genç bir adam olduğunda kuzeni Nora'ya aşık olan Barry genç kadından beklediği karşılığı göremez. Fakirlikten kurtulmak için ailesi Nora'yı İngiliz bir kaptan olan John Quin'le evlendirmeye karar verir, Barry durumu kabullenemeyip Quin'i bir düelloda öldürür. Barry en az zamanın kendisi kadar hızlı yaşar zamanı... Yeni bir hayat sürmek için kasabadan kaçar, kendini acımasız bir savaşın tam ortasında buluverir. Bu savaştan bile sağ çıkar ve casusluk kariyeri başlar. Ancak işler bu kadarla da sınırlı kalmayacak, yaşam onu bambaşka maceralara sürükleyecektir.

    Sinema dahisi Stanley Kubrick'in Thackeray'ın romanından uyarladığı filmi, yaptığı birbirinden kült filmler arasında kendine özel bir yer edinmiştir.

    Fragmanlar

    Barry Lyndon Orijinal Fragman 2:08
    Barry Lyndon Orijinal Fragman
    2.307 gösterim
    Öneriler

    Son Haberler

    21 Aralık En Uzun Gecede Seyredilecek Filmler!
    Haberler - İnternetten Seçtiklerimiz
    21 Aralık 2023 Perşembe
    En Uzun Günde İzleyebileceğiniz En Uzun Filmler!
    Haberler - Özel Dosyalar
    21 Haziran'da izleyebileceğiniz harika filmler...
    21 Haziran 2023 Çarşamba

    Oyuncular

    Ryan O'Neal
    Rolü : Redmond Barry / Barry Lyndon
    Marisa Berenson
    Rolü : Lady Lyndon
    Patrick Magee
    Rolü : The Chevalier
    Hardy Krüger
    Rolü : Captain Potzdorf

    İzleyici eleştirisi: sevdiler

    En iyi ve en faydalı yorumlar
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    29 Aralık 2012 tarihinde eklendi
    Her telden çalmayı seven ve bunu yaparken de hiç aksamayan, hiç sırıtmayan Kubrick'in, 1760 civarı yıllarda geçen tarihi filmi. Bir kitap uyarlaması. Süresi oldukça uzun, zaten iki ayrı film izliyoruz da diyebiliriz "Barry Lyndon"da. İki ayrı bölüm halinde verilmiş yönetmen tarafından. İlkinde biraz daha "Kubrick mizahı" varsa da, ikinci bölümde ve finalde dram daha ağır basıyor, bir ağırlık çöküyor git gide ...
    Devamını oku
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.438 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    1 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    uzun süresi çekinmenize asla neden olmasın.Senaryosuyla, oyunculuklarıyla,müzikleriyle ve manzaralarıyla tablo gibi bir film izleyeceğinizden emin olun 9/10
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    18 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Tarihi film çekmek oldukça zordur ama Kubrick bu işin de üstesinden gelmiş.Barry Lyndon mükemmel manzaraları,oyunculukları ve etkileyici dramatik kurgusuyla usta'nın izlenmeyi hak eden filmlerinden.8/10
    gogola
    gogola

    Takipçi 176 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Eylül 2011 tarihinde eklendi
    İzlediğim en ilginç filmdi. İlk kez görüntü, renkler, ışık, özellikle kostümler ve müzik seneryonun önüne geçti. Filme başından sonuna kadar karabatak gibi bir karekter bir orda bir burda bir kendini yükselten egosuyla futursuzca bir yaşam sürüyor. Bu yaşamda ne var ki film olmuş demenize kalmıyor, Gözünüz renk, ışık, müzik ve kostümlerle ard arda kamaşmaya başlıyor. İlk kez mum ışığının bu kadar iyi ...
    Devamını oku

    Fotoğraflar

    Bunları Biliyor musunuz?

    Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film (1970-1985)

    Yapım, "Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film" listesinde yer alıyor.

    Teknik bilgiler

    Ülke İngiltere, ABD
    Dağıtımcı -
    Yapım yılı 1975
    Metraj uzun metrajlı film
    İlginç Detaylar 1 başlık
    Bütçe 11 000 000 $
    Dil İngilizce, Almanca
    Görüntü formatı -
    Renk Renkli
    Ses formatı -
    Yapım formatı -
    Viza numarası -

    Bu Filmi Beğendiysen, Şunlara da Göz At:

    Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1975, En iyi film: Macera, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1975.

    Yorumlar

    • UGUR-TAZEG?L
      Sinemada -tüm sanat dallarında olduğu gibi- “biçim mi daha önemlidir içerik mi?” sorusu hep tartışılan ama tabi ki kesin bir cevabı olmayan bir sorudur. Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yönetmenlerinden biri olan Stanley Kubrick’in bu muhteşemliğinin arkasındaki sebep belki de ne yardan ne serden geçmiş olmasıdır. Mükemmeliyetçiliğiyle tanınan Kubrick’in tüm filmografisi, olağanüstü bir titizlikle planlanmış kadrajları ve her biri diğerinden farklı görünen filmlerindeki temel ortak tema olan insan varoluşuyla hem biçimde hem içerik yaratmada usta olduğunu tekrar tekrar gösteriyor. Barok resim sanatından esinlenerek çektiği ve görsellikte bir benzeri daha olmayan Barry Lyndon da bunlardan biri.Kubrick’in neredeyse tüm filmleri gibi Barry Lyndon da bir roman uyarlaması. Ama William Makepeace Thackeray tarafından 1844 yılında “Barry Lyndon’ın Anıları” adıyla yazılmış kitaptan uyarlanan filmin önemli bir farkı var; romanda olaylar Barry’nin ağzından anlatılırken bu uyarlamada Tanrısal bakış açısıyla anlatmayı tercih etmiş Kubrick. Bunun sebebi olaylara daha tarafsız ve soğuk bir bakış açısıyla yaklaşmak istemesi olmalı. Bir yandan da Tanrısal bakış açısının bir avantajını kullanarak bizi olacaklara karşı önceden bilgilendirebiliyor tabi -günümüz tabiriyle filmin sonundan spoiler veriyor. Yani başına gelecekleri biz Barry’den de önce biliyoruz. Bu durumda Kubrick bize belki önemli olanın sonuç değil, o sonuca giden yol olduğunu, o kısma odaklanmamız gerektiğini söylüyor.barry lyndon birdunyafilm1“…Zira bir adamın servete ulaşmasını sağlayan nitelik ve güdüler, çoğu zaman sonradan mahvolmasının da sebebidir.” Kubrick’in filmin sonlarına doğru anlatıcıya söylettiği bu cümle filmin bel kemiğini oluşturan fikirlerden biri. Redmond Barry isimli fakir bir gencin önce yükselerek Barry Lyndon adını alması ve sonra yükseldiği kadar hızlı bir şekilde dibe vurmasının hikayesi bu. Redmond’la tanıştığımız ilk sahnede onun en önemli iki özelliğini görürüz: saf ve aşık olması. Yükselmesini konu alan birinci bölümde zamanla ikisini de yitirişini izleyeceğiz, ve Redmond Barry Lyndon’ın bir düello ile başlayan yolculuğu yine bir düelloyla sona erecek. Yer yer bir Shakespeare trajedisine benzeyen filmin bir yerinde Hamlet’ten bir alıntı da var (- Lord Bullingdon babanıza hakeret ettiniz. -Madam, babama hakaret ettiniz.) Bir çıkış-iniş öyküsü olmasından dolayı aynı dönemde çekilen Francis Ford Coppola’nın tüm zamanların en iyilerinden kabul edilen Godfather’ını da hatırlattığı söylenebilir. Doğal olarak adı geçen eserlerde de olduğu gibi burada da güce ulaşmak için yozlaşan baş karakterin yozlaştığı için çöküşüne şahit oluyoruz.Kubrick’in biçim ve içeriği dengede tuttuğunu belirtsem de Barry Lyndon için biçimin daha ağır bastığı görülüyor. Filmin geçtiği 18.Yüzyılın sanat eserlerinden oldukça yararlanmış. Öyle ki bazı sahnelerde bir filme değil bir Rembrandt tablosuna bakıyormuş gibi hissetmek mümkün. Dönemin resim sanatının en önemli özelliklerinden olan doğal ışık kullanımı filme de taşınmış. Gün sahnelerinde sadece güneş ışığı ve gece sahnelerinde sadece mum ışığı kullanması filmin görselliğinin en önemli elementlerinden biri.Bir Kubrick filmi izlerken aklımızda tutmamız gereken en önemli şey, sahnedeki hiçbir nesnelerin orada “öylesine” yer almadığıdır. Bu yüzden filmlerini tekrar tekrar izleyip gözümüzden kaçan detayları yakalamamız çok olası. Bu filmdeki en önemli ögeler ise arka plandaki resimler ve oyun kartları; resimler filmin biçimini aldığı tarza bir saygı duruşu niteliğindeyken kartlarsa filmin ana temalarından biri olan şans/kader/rastlantısallık kavramını vurgulamak için var. Kubrick burada kumarı bir varoluş metaforu olarak kullanıyor zira kumarda başarılı ya da başarısız olmak talih ve tercihlerin ortak bir sonucudur. Görüldüğü gibi ister uzayda geçsin ister 18. yy Avrupasında veya bir savaş alanında Kubrick filmlerinin merkezinde her zaman insan doğasını anlama isteği yatar. Kubrick’in bir diğer özelliği ise bir türde uzmanlaşmayı reddetmiş olması. Bu nedenle bilim kurgudan korkuya film-noirdan biyografiye pek çok türde eserler vermiştir fakat yine de Paths Of Glory, Full Metal Jacket ve Dr Strangelove göz önüne alındığında savaş filmlerinin filmografisinde önemli bir yer tuttuğunu söylemek yanlış olmaz. Barry Lyndon’ın ana teması savaş olmasa da özellikle ilk yarısında savaş sahnelerine yoğun olarak yer veriliyor ve militarizme dokundurmadan geçilmiyor.Filmin en önemli özelliği görselliği olsa da film müziklerinin önemi de aşağı kalmıyor. Kubrick’in önceki iki filmi 2001: Bir Uzay Macerası ve Otomatik Portakal’a da baktığımızda onun klasik müziklere olan tutkusunu daha iyi görebiliriz. Barry Lyndon’da özellikle dönemine uygun olarak seçilmiş müzikler arasında Bach’tan Vivaldi’ye, Shubert’ten Mozart’a birçok ünlü ismin eseri yer alıyor. Fakat Handel’in açılış sahnesinden itibaren bizi büyüleyen Sarabande’si filmin asıl yıldızı. Müziği bir anlatı dili olarak kullanmayı seven Kubrick Sarabande’nin farklı aranjelerini filmin birçok önemli sahnesinde kullanıyor.Vizyona girdiğinde aldığı bazı eleştiriler Barry Lyndon’ın müthiş görselliğinin yanında hayata dair fazla bir şey söylemediği yönündedir, özellikle yönetmenin diğer sansasyonel filmleriyle karşılaştırıldığında. Yazıyı Kubrick’in filmini bitirdiği “epilogue” yazısıyla bitirelim: “Bu kişiler 3. George döneminde yaşamış ve mücadele etmiştir. İyi veya kötü, yakışıklı veya çirkin, zengin veya fakir; şimdi hepsi eşittir.” Bu son söz ile Kubrick birçok filminde olmadığı kadar açıkça dile getirmiştir filmin derdini aslında.
    Back to Top