Ölü Adam eleştirileri

Johnny Deep, bu filmde dikkat çekici diğer karakterler gölgesinde kalmış olsa da başrol olarak oyunculuk hakkını vermiştir. Film içerisinde Western filmlerine yepyeni bir boyut katan bir karakteri izliyoruz. Sürekli tütün arayışı içerisinde olan karakterlerimizin beyin zorlayan maceraları, seçkin çekim detayları ve olaylarla birleştiğinde izlenebilecek hoş bir film ortaya çıkarıyor.

aNLAMSIZ.

johnny depp'in ölü ceylanın yanına uzandığı sahne beni benden aldı. siyah beyaz olması da ayrı bir hoşluk katıyor. iggy pop u da gözardı etmeyelim. bence gayet başarılı...

Filmi komple anlamadığım için, sadece oyuncular ve müziğin hatırına 2 yıldız verdim. Tipik bir ''hiçbirşey anlamadım ama muhteşemdi'' diyen entel dantel film severlerin sevdiği bir filmdi. Bütün kızılderililer niye şişmandı, niye öyle dağınıktı tüyleri başında, ve daha niye niye diyebileceğim onlarca soru; tipik bir kara film... bir deli bir kuyuya bir taş atmış 40 kişi çıkarmaya çalışmış-misali bir film.

.."night on earth" den sonra izlediğim farkli bir Jarmush filmi.-sıra "Kahve ve Sİgara"'da-..Farklı ancak;yine telaşsız,sakin sakin anlatmış anlatmak istediğini yönetmen..Hiç acele etmiyorsunuz filmi izlerken.Müziği dinliyorsunuz arka fonda,Kızılderili bilgeliğindeki diyalogları iyice anlayıp yorumla-maya çalışıyorsunuz..Bir önceki sahne ile ilişkisini kurmaya çalışıyorsunuz izlediğiniz sahnenin.."Hıh bu silahın patlaması gerek birazdan" diyerek hatta..Yaşam ve şartları insanı nasıl insanlıktan çıkarır,nasıl değiştirir..Çok güzel anlatmış Jarmush.Hem de hiçbir renge başvurmadan,alışılmadık bir fon müziği ve J.Depp ile..İlk sahneden itibaren filmi çözümleme ve yorumlama ihtiyacı duyuyorsunuz..Kafa yorulacak,her sahnesi için sayfalarca yorum yazılabilecek bir film..Jarmush sevenler kaçırmasın derim ben..

Harika kareler, durağan ilerlemesine rağmen hiç sıkmayan gidişat ve Johnny Depp.Jim Jarmuschun en iyisi.

Benim pek ilgimi çektiği söylenemez,sürekli aynı müzikler ,emekleyerek ilerleyen senaryo,tür western desen değil,dram desen hiç değil,vasat...10/6

Doğudan Batıya iş için gelen fazlasıyla medeni bir insanın başına gelen bir dolu talihsizlikle kendini savunmak için gözünü kırpmadan adam öldüren bir savaşçıya dönüşünü kara mizah ve mistik katkılı anlatıldığı çok farklı bir western.Filmin çok akıcı olduğunu yada repliklerin akılcı olduğunu söyleyemem ama sonuna kadar sıkmadan izlettiren, farklı yapısıyla izlenmeyi hakeden bir film. 10/6

neil young'ın yaptığı müzikler filme ayrı bir hava katıyor.siyahla beyazın estetiğini sonuna kadar kullanan Jim Jarmush ortaya harika bir film çıkartmış...

Çok hoş bir film. Depp adamım benim ya. Koca zaman boyunca hiç sıkılmadan zevkle bir film izlemek. Pazar günüme renk kattı

filmin çekimleri muhteşem.her bir karesi sanki resim gibi.değişik.ve william blake zaten... :) mutlaka mutlaka izlenmeli.

Jim Jarmuschun 1994 yılında çektiği bu film herkesin kolaylıkla sevemeyeceği, alternatif bir film. Deneysel yönleri olan bu film, yeni uslüplardan hoşlananların mutlaka izlemesini öneririm. Bence film lirik bir başyapıt. Ama Hollywood tarzı sevenler Johny Deppi görerek popüler tarzda bir film beklentisiyle izlemesinler.Zira Karayip Korsanları serisiyle pek alakası yok:)

Kendi tarzını ortaya koymuş bağımsız yönetmen Jim Jarmusch’dan yine özgün bir film.Siyah-beyaz olarak çekilen film; kızılderelilerin aziz, beyaz adamların suçlu olduğu bir dünyada geçiyor. Filmin genelinnin de western koktuğunu da hatırlatayım.Filmin olay örgüsü de şöyle; William Blake yeni bir hayata başlamak amacıyla geldiği kasabada bir cinayete karışır ve de burada ciddi bir yara alır. Filmin genelini Blake ölümle yaşam arasında giderek baygın bir şekilde ilerliyor. Blake’in bir kızıldreliyle karşılaşmasıyla ölü adamın yolculuğu başlıyor. Bu tarz filmde oyuncunun performansı çok önemki çünkü izleyinin onun bir bakışından bile farklı anlamlar çıkarabileceği bir film. Depp’de harika bir peformonsla Jarmusch’un anlatmak istediklerini izleyiciye anlatmasında aracı olmuş. William Blake hikayenin ilerleyen bölümlerinde masum yapısından kurtulur ve kendisini bulur. Bir başka deyişle William Blake’in yaşamdan ölüme geçişini görürüz.Filmin bütününe şiirsellik hakim. Bir başka deyişle 'Dead Man' için varoluşu anlatan bir yapım olarak da tanımlayabiliriz.'Her gece ve her sabah, doğar bazıları acıya. Her sabah ve her gece doğar bazıları tatlı hazza. Doğar bazıları sonsuz geceye...'?Kalbinin yanında beyaz adamın metali var. Kesip çıkarmaya çalıştım, ama çok derinde. Bıçak kalbini kesebilir ve ruhunu özgürleştirebilir. Aptal beyaz adam...??Birbirine benzer şeyler, doğada birbirine benzemek için büyür ve konuşan kayalar uzun süre güneşe bakarak uzandılar. Bazıları onların şimşekle birlikte indiklerine inanıyor ama ben yerde olduklarına ve aşağı doğru fırlatıldıklarına inanıyorum.??Pencereden dışarı bak. Bu sana sandalda olduğun zamanı anımsatmadı mı? Ve sonra o gece, uzanmış tavana bakıyordun, kafandaki su manzaradan farklı değildi, kendi kendine düşünüyorsun. Nasıl oluyor da manzara akıp giderken sandal hareketsiz kalıyor.?

Tesadüfen rastlayıp aldığım bir film olmasına rağmen,hiç beklemediğim kadar iyi çıktı.Özellikle senaryo,müzik ve oyunculuklar inanılmaz atmosfere sokuyor,tanınmış pekçok oyuncunun ilginç yan rollerde gözüktüğü bu tuhaf ve destansı filmin ağır topu kesinlikle Jhony Depp!Onun geçirdiği değişimi yansıtışı olağanüstü,film vahşi batıda geçen bir çeşit Odeyysia destanı gibi ilerliyor ve ana karakterin karşısına pek çok tuhaf ve ürkütücü olay çıkararakonu değiştiriyor,tek yoldaşı Hiçkimse nin dialogları ise şairane ve akıldan çıkmıyor,izlenilmesi gereken çok farklı ve özgün bir yapım,doğal performansları ve siyah beyaz estetiğini çok iyi kullanması da artı puanları.Saygılar.

İşte size bir kara film daha. Bu nasıl bir senaryodur ve müzikler nasıl bu kadar güzel ve sade olabilir. Filmi izlerken resmen filmin içine girip olamaz yaaa felan diyorsunuz. Johnny Depp kesinlikle çok başarılı hele ürkekliğini atıp tek başına kaldığı noktadan sonra resmen rolü kotarmış.
Bu arada "Some are born to sweet delight, some are born to endless night" sözlerini ilk duyduğumda ya bu neydi, bunu biliyorum ama neydi diye düşündüm. Sonra hemen Doors'un "End of the Night" balladını dinleyince sözler tabii tam yerine oturdu. Belli ki Lim Jarmush'un da bu şarkıyla alakalı bir takıntısı mevcutmuş. Kesinlikle başarılı bir film.