Kapitalizm: Bir Aşk Hikayesi eleştirileri

Michael Moore yine izlenebilir bir belgesel ortaya çıkarmış. Kişisel olarak sorarsanız, ben önceki bir iki çalışmasını daha fazla beğenmiştim. Burada da yine önemli konulardan, küresel krize de girerek bahsediyor. Hele benim gibi "Inside Job"tan sonra bunu izlerseniz, bazı isimler ve olaylar tanıdık gelecektik. Şaşılacak şeyler de var oradaki bazı uygulamalar gibi. Ara sıra sinir bozucu olmakla eleştiriler alan Moore, yine sonlara doğru yapacağını yapıyor ve benzer tepkilerle karşılaşıyor.

Her şeyde ne kadar meraklıyız komplo teorileri kurmaya! Deprem oldu Amerika yaptı. Domuz gribi mi Amerika. Kene mi? Amerika attı. Her şeyde o! Bari sanatta komplo teorileri aramayın. Bir sistem eleştirisi olduğu için filmi merakla bekliyorum. Hangi millete mensup birinin hazırladığını önemsemeden!

Michael Moore tarafsız bir yönetmen değil.Bushu hedef alan demokratik biri ama bu belgesellerine gölge düşürmüyor.Bazı sahnelerinin kurgu olduğu ve önceden hazırlandığı belli ama yinede izlenesi bir belgesel 7.5/10

...Ülkenin genel ekonomik gidişatına dair bireysel bir akış açısı sunan Capitalism: A Love Story, ne yazık ki ne isminde geçtiği gibi Kapitalizm’e dair adamakıllı bir şeyler söyleyebiliyor, ne ekonomiye , ne global krize dair. Yani aslında konular doğru yerlerinden yakalanıyor yakalanmasına fakat bir an “ölü ırgat” sigortasını konu edinirken film, başka bir an pilot maaşlarını, sonra Franklin D. Roosevelt’in meşhur vaatlerini (Second Bill of Rights), oradan Barack Obama’nın bir Mesih gibi tanıtılmasını da içeren bir potpuri örneğine evriliyor. Nihayetinde Fahrenheit 9/11 (2004)’ın devamı olarak planlanıp çekilmeye başlanan ve ekonomik kriz çıkınca bu yöne odaklanılan bir belgesel bu. Sanki “Ne olacak bu memleketin hali?” sorusuna verilmiş, oradan buradan bilgilerin alındığı, bütünlüksüz ama haklılığı olan derleme fikirler barındırıyor. Ki bu fikirlerin büyük bir kısmının belgeseli izleyen seyircilerin de aklından geçmiş olması filmin izlenen bir takım görüntüler olmasından ziyade bir dertleşme seansı olarak algılanmasına neden oluyor. Bu, Michael Moore’un her zaman başvurduğu bir yöntem...

diğer belgesellerini beğenmiştim.gayet başarılı idi.umarım bu da diğer çalışmaları gibi olur.

Sistemin amacı, insanları düşündürmeye ve eleştirmeye değil aksine din ve milliyetçilik gibi dogmatik kavramlar üzerinden yürütülen politikalarla "itaat etmeye" yönlendirmektir. Bu sayede proleter kesim, neredeyse bir Stockholm Sendromu vakasıymışcasına sisteme bağımlı bir hale gelecek, egemen güçlere "itaat edecekleridir." Zira proletarya düşünmeye ve açık bir görüşle eleştirmeye başladığı an, aslında onların kimseye ihtiyacı olmadığını, asıl kendilerine bağımlı olanın burjuvazi olduğunu idrak edeceklerdir. Sistem bu farkındalığın önüne geçerek, emekçi güç üzerindeki bir parazit olan burjuvaziyi koruma amacındadır.

Michael Moore belgeselleri ile çizgisini belli etmiştir. Bu şekilde insanları "eleştirmeye" yönlendirerek, onları gözlerini boyayan kapitalizm masallarından uyandırma gayretinde olmaksa onu bazılarının saçmaladığı üzere bir "truva atı" yapan, belli ki bu arkadaşlar ya fazla Kurtlar Vadisi seyredip komplo teorisi uzmanı olmuş, ya da sistemin işleyişi konusunda ciddi gaflet içersindedirler.

kapitalist rejimin meyvesine hayir. Bu adam samimi degil.
www.didopark.com

ilk kez bir moore belgeselini izlerken sıkıldım.. eski yapımlarının aksine bilmediğimiz veya duyunca şaşıracağımız birşey anlatmamış.. artık yaşlandı sanırım veya muhalif seslerin yüksek rüşvetlerle susturulması örneklerini sayarken listeye kendini eklemeyi unutmuş 4/10

savas_kanar kullanıcısının yorumuna, daha önce hiç bir yoruma hissetmediğim kadar samimi duygularla katılıyorum. Bilinçaltımda olup da dile getiremediğim bir şeyden bahsetmiş. Tebrikler.

michael mooreun diğer belgesellerinin etkileyici anlatımına benzer bir anlatımla,bu belgeselde de izleyenleri gerçekleri görmeye davet ediceğini umuyorum.filmin ülkemizde gösterim tarihi de 2 ekimmi acaba?

Michael Moore Kapitalizmin Truva atı.
Sevigili Amerikan Halkı sizin muhalefet yapmanıza gerek yok,Michael var.Bizim adamımız.O sizin yerinize bizim söyletmek istediklerimizi söyler ve sizin Gazınızı alır.İzlerken tatlı bir tatminkarlık sağlar.AMmaaa sistemi değiştirmek mi Tövbe,diyin..Sistem değişmez.Sistemi biz kurduk biz yönetiriz hatta muhalefet yapacakları bile biz belirleriz.Bazen bu Green Piece olur Bazen terör örgütleri olur bAzen de İllegal Anarşist gruplar olur.Ama herşey bizim kontrolümüzde olur.

Micheal Moore yeni bir deli saçmasıyla geri dönüyor.

Amerika, tarihe bakıldığında günümüz dünyasının başladığı yer. Böyle giderse herşeyin biteceği yer de olacak.
Belgesel sizi de be
nim gibi neydik ne olduk tarzında bir düşünceye itecektir. Aslında herkesin hayalini kurduğu Amerikan rüyası denilen şeyin sadece Times caddesiyle sınırlı olduğunu gözler önüne seriyor. Sadece Afrika ile sınırlı olmayan açlık sorunu dünyanın en iyi denilebilecek ülkesinde de olması (üstelik bunu yönetimin kendisi yapması) büyük bir utanç kaynağı.

Son zamanlarda ortalarda dolaşan illuminati ve Michael Jackson şarkısı ''They don't care about us'' ile de birleştirildiğinde taşlar yerine oturacaktır. (İlluminati hakkında bilgisi olmayanlar için YouTube'a ya da Google'a yazarak ortada neler döndüğünü öğrenebilir.)

Dileğim ''New world order'' yani yeni dünya düzeninin gerçekleşmemesinden yanadır ve yahudi düşüncesi olan ''Armageddon'' yani son büyük savaşın olmamasıdır. Bizim yapacabileceğimiz belki de tek şey dilimizi, dinimizi ve kültürümüzü olabildiğinde korumaktır buna engel olacağını düşünmesem de. Son olarak: Bu düzeni kim yıkacak? Bu sisteme kim karşı çıkacak? Kimin ilk sesi çıkacak?
(İngilizcesi olanlar için aşağıdaki linke tıklayıp illuminati hakkında bilgi edinebilir.)

youtube.com/truthIncSB

Yayınlanmasından yıllar geçtikten sonra belgeselde bahsedilen sorunların farklı açılardan derinleștiğini ve kimi fazlasıyla tanıdık ülkelerin de benzer süreçlere girdiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Orta sınıf yok edildi, servet aktarımı sorunlu boyutlara ulaştı... İnsanlara modern finansın nasıl işlediğinin farkına varmasını sağladığı için bu tür 101 seviyesindeki yapımları faydalı buluyorum.