Hesabım
    Transformers 3: Ay'ın Karanlık Yüzü
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Transformers 3: Ay'ın Karanlık Yüzü
    Yazar: Murat Tolga Şen

    Transformers serisinin son filmi olan "Ay'ın Karanlık Yüzü" şehrin ortasına kurulmuş kocaman bir lunapark gibi karşımıza dikildi. Atilla Dorsay çok uzun yıllar önce, sanırım Star Wars için kullanmıştı bu cümleyi... Ben de yıllar sonra hiç çekinmeden Transformers'a yazabilirim bunu. Karşımızdaki şey; hiç bir sinema yazarının kaçamayacağı kadar büyük, görkemli ve hayran bırakıcı... Bir yandan da asla itiraf etmek istemeyeceğiniz kadar suçlu bir zevk... Bu yılın en fazla konuşulacak filmlerinden biri olacağı da muhakkak!

    Evet, sinema bir lunapark eğlencesi olarak başladı ve aslında hep öyle devam etti. Hollywood karasularında her zaman sanattan öte bir eğlence olarak algılandı, üretim ve tüketim bandı buna uygun olarak kuruldu. Bu anlayışın son temsilcisi olan Transformers 3, sinemada teknoloji kullanımının geldiği son noktayı temsil ediyor. O kadar büyük bir beklenti üretmeden seyirciyi yaz sıcaklarında aniden yakaladığı için de Avatar'dan daha hayranlık verici bir iş olmuş diyebilirim.

    Michael Bay, The Rock'tan bu yana tarzını abartarak geliştiren, Sam Peckinpah'dan, John Woo'dan, Sergio Leone'den, Robert Zemeckis'ten ve başka onlarcasından öğrendiklerini kendi video klip estetiğine yedirerek görüntüler üreten bir yönetmen. "Televizyona sığmayacak kadar" görsel filmler üretmek konusunda Roland Emmerich'in bile tepesine çıkacak kadar da ustalaştı diyebiliriz. Aslına kalırsanız hep daha iyiydi. Bir önceki filmde iyice abartılan Amerikan ordusu propagandası ve W.A.S.P yaklaşım burada daha dengelenmiş olsa da hala alt metin aramaya gerek bırakmayacak kadar ortada. Yani Optimus Prime'ın parçalarından bir masumiyet müzesi kurmak olası değil.

    Shia LaBeouf daha 2. filmden anladığımız üzre, epey sıkı çalışarak tam bir aksiyon oyuncusuna dönüşmüştü. Gerçi pek maskülen bir karakter değil ama zaten hedef kitle daha yaşlı biriyle özdeşleşemez. Megan Fox'un seride "kız arkadaş" olmaktan başka hiç bir vasfı yoktu ve fazla iddialı bir tipti. Bu kötü oyuncunun kadrodan çıkarılmış olmasına epey sevindim. John Turturro ise Sektör 7 ajanı Simmons olarak yine çok iyi. Yönetmen, Simmons ve Sam WitWicky karakterleri arasında Geleceğe dönüş serisinin kafadarları Marty Mcfly ve çılgın Dr. Emmet Brown'unkine benzer bir ilişki hedeflemiş ve fikir orijinal olmasa bile maya tutmuş gibi görünüyor. 3. Filmde bir Megan Fox olmasa bile John Turturro mutlaka olacaktır diye düşünüyordum ve yanılmadım.

    Senaryo Amerika'nın 60'larda Ay'a sırf bu uzaylı mekanik yaşam formlarını incelemeye gitmeleri gibi bazı güzel ve sapkın fikirler içerse de ancak bir dolgu görevi üstlenecek kadar yeterli. 80'lerde bile saçma kaçacak fikirlerle dolu bir çizgi filmden türetilen seriyi bu anlamda çok da zorlamamış Michael Bay, zaten gördüklerinizi bir mantık süzgecinden geçiremeyecek kadar aksiyona kaptırmış olacağınızdan çok da kötü hissettirmeyecek bir hafiflik bu. Ama anamofik lenslerle hızlı kameranın hareketlerinin ve açılarının, birbirine çarpan robotların, yıkılan binaların, etkileyici ve abartılı ses efektlerinin üzerinizden kamyon geçmiş gibi hissettireceğini şimdiden söyleyeyim. Ciddi olarak uyarıyorum; filme girmeden önce mutlaka ağrı kesici alın!

    Transformers 3, hiçbir şey yüklemeden, filmin size yüklediği bazı fikirleri de görmezden gelerek izlediğiniz takdirde sizi sinemanın o eski muhteşem günlerindeki kadar heyecanlandıracak, görsel yanı çok başarılı bir adrenalin bombası. Sırtını tamamen CGI'ya dayamış olmasına rağmen bir sürü tehlikeli dublör sahnesi içeren gerçek bir aksiyon filmi. 3D filmleri sevenlere tavsiyem ise filmi mutlaka IMAX olarak izlemeleri. Muhtemelen şimdiye kadar gördükleri en güçlü 3D deneyimi bu olacak. Peki ya Avatar diyenlere cevabım: Michael Bay eline geçirdiği tüm imkanlar konusunda arsız bir çocuk gibi. James Cameron'un ittirmesiyle girdiği bu 3D sevdasından alnının akıyla çıkmış. Bu defa gerçekten de perdeden üzerinize robot ve bina parçaları yağacak!

    Son söz: Ben seyircilikten gelme bir sinema yazarıyım. Video kulüpte eski B filmlerini izleyerek yönetmen olmuş ama hala bazılarına yaranamayan Tarantino misali, sinemaya olduğundan çok başka bir yücelik yüklemeye çalışan bazılarının asla önemsemeyeceği şekilde, bazen Transformers gibi rezil filmleri de sevebiliyorum. Bundan suçluluk duymalı mıyım? Sanırım hayır. Oyuncakları yakında zincir hamburgercilerine promosyon olacak bir filmi ne göklere çıkarmalı, ne de yerlere vurmalı. Herkesin canının hamburger çektiği zamanlar olur. O zamanlarda gidip bir tane yemenin sakıncası yok.Twitter: murattolga / murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top