Kwai Köprüsü: en yeniler yorumlar

Japonlara tutsak düşmüş bir gurup İngiliz askerin onlar için bir demiryolu köprüsü yapmaya zorlandıkları İngiliz yapımı savaş filmi.Tutsakların komutanı ,savaştan sonra herkes bunu İngiliz esir askerler yaptı diyerek bizi gururlandıracaklar onun için mükemmel bir köprü yapmalıyız diye düşünürken aklına bunun düşmanla iş birliği yapmak olduğu hiç gelmiyor .köprü biter ilk tren gelirken olanlar olur keriz komutanın kafasına dank eder onca uğraş binbir emek.iyi bir doktor olabilirsin ama iyi bir asker değilsin dediği Chpman köprünün uzaktan yıkılışını izlerken şöyle der.Çılgınlık....ya da Türkçesi öyle.

Safi bir İngiliz-Amerikan Propagandası olmasına karşın hikayesi, olay örgüsü son derece başarılı zevkle izleyeceğiniz bir film.

Filmin İngiliz askerini övdüğü su götürmez bir gerçek. Filmin bu olumsuz yönünü bir kenara bırakırsak film; iki komutan (Albay Nicholson ile Albay Saito) arasında gerçekleşen irade savaşını da gözler önüne sermekte. Askeri açıdan doğru ve yanlışın birbirine karıştığı filmde kontrolsüz bir egonun yaratabileceği yıkım iyi irdelenmiş. Askerleri yürüyüşte ıslık sahnesi de filmle özdeşleşmiş durumda. Genel anlamda fazla abartılmadan izlenebilir film olduğunu düşünmekteyim... 6/10

1955 dogumluyum. Bu filmi ilk izlediğimde 4-5 yaşlarımdaydım. marşının notalarıhala kulaklarımdadır. Daha sonraları defalarca izledim. Bence 2. dünya savaşı filmleri içinde tartışmasız bir başyapıt

Kusura bakmayın ama böyle bir başyapıta bu puan kesinlikle haksızlık. Senaryo ve oyunculuk kesinlikle 10 numara. Sitenin kesinlikle şu hızlı puanlama mekanizmasını kaldırması gerek zira insanlar izlemedikleri bu başyapıt filmlere ortalama puanları basıp geçiyorlar. Kesinlikle koleksiyonunuzun içinde bulunması gereken mükemmel bir film. Puana bakıp aldanmayın ve mutlaka izleyin.

Döneminin en iyi savaş karşıtı filmlerinden biri olduğu su götürmez bir gerçek.Biraz ingiliz milliyetçiliği koksa ve yanlı olsa da sevdim,etkileyici sahneler oldukça fazlaydı,iyi bir klasik 8/10

İngiliz şovenizmi ve propagandizmi üzerine kurulu bir film 5/10

Zamanına göre gerçekten iyi görüntü yönetimi ve zamanını aşan ıslıklı melodisine ve de liderlik ile ilgili verdiği güzel derslere rağmen Japonların ne kadar aptal , beceriksiz ve zalim olduğu propagandasını yapmasıyla ABD ve İngiltere dışında bir etkisi olmayan film.

Epik film türünün en büyük ustası David Lean ustanın başyapıtı.Sinema tarihinin en iyi filmlerinden unutulmaz klasik.Albay Nicholson rolünde Alec Guinness usta mükemmel.Arşivlenmesi gereken 7 Oscarlı şaheser.10/10

Hakikaten zevkle izlenen bir anti-savaş filmi. Daha iyileri var evet fakat bir başka tat vardı bu filmde, izlenmeli. 8/10

Klasikleşmiş bir film hakkında uzun uzun yorum yapmaya gerek yok aslında.Yer yer gereksiz sahneler olsa bile mutlaka izlenmeli.Trenin düştüğü sahne çok gerçekçiydi.9/10

klasikleşmiş bir film hakkında fazla söz söylemeye gerek yok. izlerken sıkıldığını söyleyenler var, 1957 yapımı bir film gözüyle izleyenler sıkılmaz. 8/10

DÖRT.DÖRTLÜK.10.üzerinden.10
1957 yapimi klasik macera savas filmi muhtesem bir yapim ölmeden önce muhakkak izlenilmesi gereken bir eser. Konusu savas halinde esir düsen Ingiliz askerlerinin tutulduklari japon esir kampindaki yasam mücadeleri anlatiliyo. Oldukça kötü sartlarda esir olarak çalisan bu Ingiliz askerlerin baslarinda oldukça despot, acimasiz Ingiliz düsmani Albay Saito'nun komuta altindadirlar Saito esir düsen askerleri hain olarak adlandirip onlara isçi gözüyle bakip su sözleriylede göz dagi veriyor "Kaçmakla ilgili sunlari söyleyeyim,burada dikenli tel yok,kazikli çit yok, gözcü kulesi yok burasi ormanin ortasinda bir ada ve buradan kaçmak imkansizdir eger denemeye kalkarsaniz ölürsünüz. " Binbasi Saito'nun kampina bir gün Ingiliz Komutan Albay Nicholson ordusuyla beraber teslim olur Albay Nicholson'da en az Saito kadar despot ve inatçi idaalleri olan bir adamdir ve daha ilk gün birbirleriyle ters düserler Saito "sizde dahil tüm subaylariniz kampimda agir isçi olarak çalisacaksiniz" der ama Nicholson Cenevre Anlasmasinin kurali geregi bunu kabul etmez "subaylarimi asla çalistirmayacagim" diye karsilik verir çünkü Nicholson yasalara inanan bir adamdir su sözüyle bunu anliyoruz "Yasalar olmazsa, binbasi,medeniyet de olmaz Medeni dünyanin kanunlarina riayet etmeyi reddederseniz size itaat edemeyiz ." Sailto "Bana kanundan mi bahsediyorsunuz? Hangi "kanun? korkaklarin kanunumu!" vaziyet böyle olunca Saito subaylariyla beraber albay Nicholson'i ceza olarak yemek ve suzuz hücreye atar tam bu olaylar olurken ana karargahtan bir emir gelir Japonlarin silah ve müimmat tasiyan trenlerinin Kwai Nehrini geçmesi için bir köprü yapilmasi gerekiyodur ama komutanlari hücrede olan askerler buna yanasmaz ve gönülsüz çalisirlar hal böyle oluncada Köprü zamaninda yetisemez ve köprü zamaninda bitmessede Binbasi Saito görevini yapamadigi için öldürülmesi muhtemeldir. Isde Saito bu durumda geri adim atar ve doktoru Nicholson'in yanina ikna etmesi için gönderir isde burda Nicholson su önemli laflari eder "Asla pes etmem Bu bir prensip meselesi kararim kesindir eger simdi pes edersek, bunun sonu gelmez" Evet ders niteliginde bir laf bir kere yasalari delersek sonu gelmez isde bu simdiki hükümetimize ders olsun. Film genelinde iki inatçi adam Saito ve Nicholson'in ego çatismasini izliyoruz sürekli öyleki Saito Nicholson'a yenilince utancindan ve sinirinden agliyo bile bence filmin en vurucu sahnesiydi. Kwai Köprüsü için söyleyecegim son seyler gerçekten muhtesem bir BASYAPIT gerek replikleri gerek mesajlari olsun çok anlamli mutlaka izleyin çok eski bir yapim olmasina ragmen konu ve isleyis bakimindan son derece basarili.

Farklı bir konuya değinmek isterim:İngiliz yapımı bir filmi İngiliz yanlısı olarak izliyoruz malesef...Albay Nicholson karakteri, düşmanına boyun eğmeyen, askerini koruyan, gururlu biri olarak işlenmiş. İngiliz milleti ve İngiliz askerler övülmüş. Albayın ve askerlerin dik dik yürümeleri, hiçbir şeyden taviz vermemeleri v.b görüntüler örnek gösterilebilir. Tüm bunlar rastlantı olamaz. Tamamen yanlı bir film. O kadar oscarı nasıl topladı hayret.Al gülüm ver gülüm olayı mı yoksa? Arabistanlı Lawrence gibi taraflı. İngilizler kendilerini övmeyi çok iyi biliyor ...

en sewdiğim 3 filme rahat girecek olan bu muhteşem klasiği tekrar yorumlamak istedim: david lean ın ne kadar muhteşem bir yönetmen olduğu tartışmasız bir gerçek ve bence bu büyük sinemacının en iyi filmi budur...1957 standartlarının çok çok üzerinde görselliği,eketleri ve yönetimi ile zamanında 7 oscar lı bir başyapıt... alec guinness in başlıca olmak üzere muhteşem oyunculuklarada sahip film...sadece teknik yönü ağar basmıyor... filmde savaş sahnesi yoq denecek kadar az daha çok bir savaş karşıtı film...ama savaş karşıtlığı meselesini o kadar müthiş anlatıyor ki... benim en sewdiğim savai-karşıtı film olmakla beraber en sewdiğim 3 filme rahatlıkla girer...ilk izlediğimde beni öylesine etkilemişti ki abartmıyorum haftada 5 kez izlediğimi hatırlıorm... her sinemasever bir kez dahi bu filmi görmeli ve arşivlerinde bu filme yer ayırmalı bence...