Eski donanma subayı Freddie Sutton, tüm dünyayı alt üst eden II. Dünya Savaşı'nda cephede görev aldıktan sonra ülkesine döner. Fakat bundan sonra ne yapacağı, hayatını nasıl şekillendireceği konusunda kararsızdır. Tam bir boşluğa düşmek üzereyken The Cause tarikatının karizmatik lideri Lancaster Dodd ile tesadüfen tanışır ve ona tutunur. Sutton kısa bir sürede vaazlarıyla meşhur olan Dodd'un sağ kolu olur; başta neyin içine sürüklendiğini tam olarak bilmese de ilerleyen dönemlerde Master'ın önüne dahi geçecektir... 1950'li yıllara odaklanan yapım The Cause tarikatının din temelli faaliyetlerinin Amerika çapında yayılmaya ve gitgide popüler olmaya başlamasını merkezine alıyor. Senaryosu ve yönetmenliği, Kan Dökülecek filmi ile Oscar adaylığı da olan Paul Thomas Anderson'a ait olan filmin başrollerini Philip Seymour Hoffman ve Joaquin Phoenix paylaşıyor...
Dağıtımcı Tiglon
Daha fazla
Yapım yılı2012
Metrajuzun metrajlı film
İlginç Detaylar 3 başlık
Bütçe32 000 000 $
Dilİngilizce
Görüntü formatı
-
RenkRenkli
Ses formatı-
Yapım formatı-
Viza numarası-
Beyazperde Eleştirisi
4,5
Muhteşem
The Master
Biat etmek ya da etmemek!
Ali Ulvi Uyanık
"The Cause" hareketinin karizmatik kurucu lideri Lancaster Dodd, eski asker Freddie Quell'e anahtar soruyu sorar: "Hiç kimseye bağlı kalmadan mı yaşayacaksın?" Ve "evet" yanıtını aldıktan sonra ekler: "Dünyada tek başınasın"!Paul Thomas Anderson, altıncı uzun metraj filminde, ABD tarihinin dönemeçlerinde savrulan vatandaşlarının sosyal, kültürel ve ekonomik yapı içindeki dönüşümlerine büyüteç tutmaya devam ediyor. Yukarıdaki soru ve yorum, 1950 yılında, savaş sonrası boşlukları içinde belirsizlik, güvensizlik, gelecek kaygısıyla yalpalayan insanların, inanç sahibi olma ve benliklerini bulma yolunda vuruldukları ruhsal prangalara, dolayısıyla da asıl bugüne işaret ediyor. Sadece zeki / ikna yeteneği olan inanç önderleriyle, onların tarikatlarına bağlılık ve bağımlılıkla sınırlı olmayıp, siyasetten spora farklı disiplinlerde de aidiyetin giderek biat etmeye dönüştüğü günümüzü daha iyi anla...
Filmi büyük bir sabırla izliyorsunuz sonunda etkili sahneler olacak ve film anlam kazanacak diye ne de olsa oyunculuklar güzel ve müthiş sinema eleştirmenleri filmi çok beğenmiş, yönetmen çok iyi kurgulamış, çok önemli konulara değinmiş, 2012`nin en iyi filmi falan, ancak film bittikten sonra bende oluşan durum koca bir hiç...Bende bir sorun var galiba zira bu filmin oyunculuklardan başka beğenilecek hiçbir tarafını ...
Devamını oku
rudeonerudeone
Takip Et!
3376 Takipçi
1 698 Eleştirisini Oku
5,0
3 Mart 2013 tarihinde eklendi
İzledikten sonra üzüldüm. Phoenix'in En İyi Erkek'i alamayışına üzüldüm. Tarihte bu kadar hak edip de ödüle uzanamayan sayılı performans vardır. "The Master" tam bir sinema şöleni. Anderson "her devrin adamı". Henüz 40'lı yaşlarının başında olmasına rağmen filmografisi son derece sağlam ilerliyor. İlk cümlemden de anlaşılabileceği üzere, filmin tamamında bir "Joaquin Phoenix", bir "Freddie Quell" gerçeği var. ...
Devamını oku
MojoRising
Takip Et!
120 Takipçi
380 Eleştirisini Oku
3,5
25 Aralık 2012 tarihinde eklendi
Paul Thomas Anderson'ın adını son yıllarda giderek daha fazla duyar olduk. Dünyada ve Hollywood'da elbette, hatırı sayılı sevenleri oluşmaya başladı zaman içerisinde yönetmenin. Birçokları için o yeni Kubrick. Yönetmenin sinemasının çizgi roman, video oyunu uyarlamaları içerisinde lunaparka dönmüş Hollywood sineması içerisinde altın değeri görmesi gerektiğine bende o sinemaseverler kadar katılmaktayım kesinlikle. ...
Devamını oku
Ogulcan B.
Takip Et!
20 Takipçi
236 Eleştirisini Oku
4,0
10 Kasım 2012 tarihinde eklendi
"I'm in love.I'm in love.We all have been in love.I'm in love we experience pleasure and extreme pain"
Aylardir bekledigim The Master'i sonunda bugün sinemada izledim.En sevdigim yönetmenlerden biri olan PTA'nin bütün filmlerini izlemis biri olarak PTA bu filmiyle de bana tat vermeyi beni sinemasal anlamda doyurmayi basardi.Film savastan yeni çikmis ve psikoloji bozuk olan bir denizci olan Freddie ile bir tarikat lideri olam Lancaster'in ...
Devamını oku
Paul Thomas Anderson neden Master filminde 65mm'lik film kullandığını kendi sözleriyle açıklıyor : "Bu hikayenin anlatımı için en uygun tercih 65mm'lik filmdi. En başından beri anlatımımın bu peliküle bağlı olduğunu hissediyordum. Panavision'ın lens teknisyeni Dan Sasaki ile 1950'li yıllarda kullanılan Vista Vision kameralarını araştırıyor ve o günlere özgü, benzersiz görüntülerin nasıl ortaya çıktığı üzerinde çalışıyorduk. Bu süreçte fikir Sasak...
Devamını oku
Bu Film Hakkında...
Paul Thomas Anderson'ın son filmi, ilk proje aşamasından beri, "Hristiyanlıkla bilimi barıştırmaya çalışan ve insanların uzaydan gelen kötü ruhlar yüzünden yoldan sapmış olduğuna inanan" Scientology tarikatının ortaya çıkış sürecine yaptığı atıflarla gündemden hiç düşmedi.
Teknik Detaylar
Film son dönemler hemen hemen hiç kullanılmayan 65mm film ile çekildi. IMAX'in ve 3D'nin alıp başını gittiği günümüzde 65mm pelikülün özelliğii en geniş açılı çekimlerden, en yakın plan çekimlere kadar kusursuz temiz görüntü kalitesi sağlıyor olması. Sinema tarihinde bu film formatıyla çekilen diğer bazı yapımlar ise şu şekilde: Arabistanlı Lawrence (Lawrence Of Arabia)Batı Yakasının Hikayesi (West Side Story) Lord JimMy Fair Lady 2001: Bir UZay...
Devamını oku
Paul Thomas Anderson'ın adını son yıllarda giderek daha fazla duyar olduk. Dünyada ve Hollywood'da elbette, hatırı sayılı sevenleri oluşmaya başladı zaman içerisinde yönetmenin. Birçokları için o yeni Kubrick. Yönetmenin sinemasının çizgi roman, video oyunu uyarlamaları içerisinde lunaparka dönmüş Hollywood sineması içerisinde altın değeri görmesi gerektiğine bende o sinemaseverler kadar katılmaktayım kesinlikle. Peki Anderson yeni Kubrick olabilir mi? Bunun cevabı ise bence ne yazık ki hayır. Bunu ne yazık ki ''The Master'' filmi ile bir kez daha görmüş, anlamış oldum. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın filmi sevdim. Aidiyet, teslimiyet, yalnızlık gibi birçok olguya çok samimi ve derinlikli yorumlar getirmiş yönetmen. Anderson bir kez daha anlıyoruz ki iyi bir entelektüel. Ancak seyirciyi en ufak bir şekilde umursamayıp, seyir zevkini hiçe sayması bu başyapıt seviyesine çıkabilecek senaryoyu maalesef sadece iyi bir film olmakta bırakmış. Yani senaryo iyi, karakterler çok iyi, oyunculuklar çok çok iyi iken (Joaquin Phoenix kariyerinin en iyi performansında döktürüyor) birazcık daha seyircinin filmin içerisine rahatlıkla girebilmesini ve rahatlıkla orada kalabilmesini sağlayabilseymiş yarınlara kalabilecek bir klasiğe imza atmış olacakmış. Film bütün bu eleştirilerime rağmen 2012'nin en iyi filmi bana göre. Ancak bu öyküden tüm zamanların en iyi filmlerinden birisini çıkarma şansı ne yazık ki harcanmış.
ali sur
bu senenin en büyük oscar adayı bir film ,yönetmen inkar ediyor ama tom cruse'nin üyü olduğu scientology tarikatının doğuşunu ilk yıllarını anlatıyor Joaquin Phoenix,Philip Seymour Hoffman daha bir çok dalda aday aha buraya cızıyom ve merakla bekliyoruz...
Alp Turgut
Yılın en iyi filmlerinden biri. Filmin eleştirisi: http://www.filmdoktoru.com/201...
Black Mamba
Merak içinde beklediğim filmlerden biri. Yılın en iyilerinin arasına gireceğine dair içimde hiç şüphe yok
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.