Kelebek

Dünyayı sarsan 11 eylül 2001 tarihinden tam beş sene öncesine gidiyoruz. Tarihler 1996'yı vurduğunda beş yıl sonra gerçekleşecek menfur saldırının tohumları işte şimdiden atılmaktadır. Dünya kavranması zor ve çok bilinmeyenli denklemler ile doludur ve hiçbir şey bir gün önce başlamaz. İç savaşın en debdebeli günlerinde, Afganistan'da insanlar canlarından, mallarından olmaktadır. Sayısız insan çatışmaların sona ermesini bekliyor. Yusuf ve arkadaşları ise, insani yardım amacıyla bu kanla beslenen topraklardadır. Burada bir kelebek kanat çırpsa, Atlantik'te fırtınaya sebep olabilir. İşte biz, her birimiz tıpkı o kelebek gibiyiz; fakat bir farkla. Bizim kelebeğimiz fırtınaya sebep olmaz. O, kanatlarını açar fırtınaya karşı koyar. Mevlevi dedesi İbrahim, bu sözlerle yolcu eder onları; sanki olacakları biliyormuş gibi. Nitekim, Yusuflar yola çıkmak için hazırlanırken Usame bin Ladin, yeni karargahı olan Afganistan sınırından geçmektedir. Yusuf ve arkadaşları o yıl Afganistan'da binlerce insanla tanışır ve içlerinden biri, 11 Eylül 2001'de bütün dünyanın tanıyacağı genç bir adamdır.