Hesabım
    Moonrise Kingdom
    Ortalama puan
    3,8
    61 Puanlama
    Moonrise Kingdom hakkında görüşlerin ?

    11 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    5 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 301 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    Moonrise Kingdom, gerçekten büyük emek ve yetenek isteyen, oldukça dikkatle çekilmiş bir film. Yönetmen Wes Anderson, filmin hikayesini seyirciye mükemmel bir bakış açısı ile aktarmış. Hatta bütün filmdeki yerler neredeyse ünlü ressamların manzara resimlerinden çıkmış gibi. Bunların dışında filmin konusu çocukların gözünden, masalsı bir Romeo ve Juliet hikayesine benzemiş. Film hem romantik, hem gerektiği yerde dramlı ve çok matrak. Seyirciyi sıkmadan, keyifli saatler geçiren bir film. Ayrıca filmdeki oyuncu performanslarına gelirsek ilk önce ünlü oyuncular (Bruce Willis, Bill Murray ve Edward Norton) göze batıyor ve bu oyuncuların her birinin performansı ayrı güzel. Edward Norton, İzci Kampı'nın lideri Master Ward rolünde ve karakteri oldukça samimi ve içten. Bill Murray, Sam'e aşık olan Suzy'nin babası Bay Bishop rolünde ve karakteri gerektiği zaman ciddi, bazen de çocuklarını koruyan bir baba rolünde. Bruce Willis ise (filmin en iyi performanslarından birini sergiledi) olayın gerçekleştiği adanın polis şefi Kaptan Sharp rolünde. O da karakterine ve olaya oldukça hakim, olaydan olaya atılan, bazen ciddi, bazen koruyan kollayan bir karakter yapısına sahip. Yönetmen Wes Anderson, çok başarılı bir film ortaya çıkartmış. Wes Anderson, kendine ait bir dünya yaratarak seyirciyi kendine çekip güzel manzaralar ve oyunculuklar ile kendi alanında bir usta olma yolunda ilerliyor. Filmi çocuk filmi olarak görmeyin çünkü bir yandan da yetişkinlere hitap ediyor. Sonuçta Romeo ve Juliet tarzı filmleri sevenleri, Wes Anderson'ın filmlerini sevenleri ve komedi ile dramın iç içe olduğu filmleri sevenleri fazlasıyla tatmin edecektir bu film. 4/5
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Haziran 2016 tarihinde eklendi
    İki aykırı gencin -belki de toplum öyle gördüğü için aykırılar- beraberce yürümeye çalıştığı yolda karşılarına çıkan engellerle dolu yolculuğunu anlatan bir Wes Anderson filmi. Hayatlarındaki gayeleri keşfetmek, gezmek, görmek ve öğrenmek olan bu iki küçüğün biraz garip, biraz absürd hikayesine farklı dokunuşlar yapılmış ve ortaya sıradışı diyebileceğimiz bir film çıkmış. Çocukların üzerindeki baskıları, ve zorlamaları da anlatan bir film.

    2014 yılında izlediğim The Grand Budapest Hotel filmine hayran kalmış, o üslubuna ve anlatım diline mest olmuş biri olarak söyleyebilirim ki bu film ondan çok uzakta. Wes Anderson gerçekten çok ilginç ve enteresan bir yöntmen. Anlamak mümkün değil. Çok değişik bir düşünce yapısı var. Anlatım biçimi olarak ta çok farklı ve sıradışı. Ama sırf sıra dışı diye şu basit konulu filmi göklere çıkarmayı doğru bulmam açıkçası. Evet burada da basit bir konuyu öyle enteresan anlatmış k, çocukların izleyeceği sıradan bir film olabilecekken çok değişik ve ince mesajları olan bir filme dönüşmüş. Bu konuda takdir etmek lazım Anderson'ı.

    Oyuncu kadrosuna bakarsanız filme bodoslama atlayabilirsiniz. Özellikle Edward Norton benim bayıldığım bir oyuncu. Lakin bu filmde başrol ufakların olduğundan diğer üstadlara pek bir iş düşmüyor. Ama ufaklarda hakkını vererek oynamışlar gerçekten. Buna rağmen çok akıcı ve sürükleyici bir film değil. Ve dediğim gibi basit bir senaryosu var. Wes Anderson olmasa, başka biri çekse hiç izlenmezdi herhalde. İyi seyirler... 6.4/10
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    24 Kasım 2012 tarihinde eklendi
    Muhteşem bir Wes Anderson filmi. Yönetmenin tarzını sonuna kadar hissettiren, izleyiciyi hemen içine çeken ve kusursuz bir 90 dakika sunan bir film. Çocuk oyuncular mükemmel. Ustalar zaten mükemmel. Filme dair övülecek çok şey var. Sanat yönetimi, çekimleri, karakterleri, senaryosu...İzleyeni eskilere götürüyor. Masumiyet çağlarına...Yılın en iyilerinden bana kalırsa. Çizgi roman-aksiyon-fantastik filmlerden gına geldiği şu günlerde tercih edilebilecek, sade, izlenimi kolay, derin izler bırakan bir seçenek "Moonrise Kingdom". Uzun süre unutulmayacaklardan.
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    14 Temmuz 2013 tarihinde eklendi
    Sıradışı bir film olsa da ben fazla beğenmedim,beni kendine çekemedi diyebilirim,kısa sürde unutacağım tarzda bir film...
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    25 Mayıs 2012 tarihinde eklendi
    Wes Anderson ilk zamanlarındaki gibi yaratıcılık dolu işlere imza atamıyor son yıllarında belki ama yıllar içerisinde oluşturduğu naif üslubunu bu filme de yansıtmayı başarabilmiş. Bana çocukken pazar sabahları Trt'de izlediğim çocuk filmlerini anımsattı film. Belki de bu nostaljik bağdan dolayı filme objektif bakamıyorum, fazla acımasız olamıyorum. Ancak işin birde gerçeği var ki film günümüz gençliği için oldukça naif ve çocuksu. Yetişkinler için çocuksu, çocuklar içinse demode. Ben kendi adıma filmi çok iyi bulmasamda sevdim (nostaljik nedenlerden galiba). Ancak herkese hitap edebilecek bir film olduğunu düşünmüyorum. Kitaplarla içli dışlı olan, biraz daha içe kapanık çocuklara, ergenlik çağındakilere ve böyle bir geçmişi olan yetişkinlere öneriyorum filmi. Aksiyonu, vurdulu kırdılı şeyleri sevenler hangi yaşta olursa olsun uzak durmalı filmden. Son olarak filmdeki pastel tonlara ve filmin çekildiği coğrafyaya bayıldım. İyi seyirler.
    Ogulcan B.
    Ogulcan B.

    Takipçi 236 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Aralık 2012 tarihinde eklendi
    Wes Anderson'ın izlediğim ikinci filmi,ilk izlediğim filmi The Darjeeling Limited filmiydi ve hiç beğenmemiştim ama Moonrise Kingdom'ı beğendim diyebilirim en azından The Darjeeling Limited'e göre çok daha iyi bir film.Öncelikle film çocuk filmi gibi gözükse bile izlerken hiçte çocuk filmiymiş gibi hisettirmiyor zaten bence filmin kadrosu ve oyunculuk performansları bile filmi izlemek için yeterli bir sebep.Filmin süresi kısa bu yüzden ağır işleyen bir temposu olmadığı gibi özellikle ilk bir saati oldukça sürükleyici ve keyifli.Her ne kadar konu dışarıdan sıradan gibi gözükse bile filmin geçtiği yerler,müzikler ve çekimler filmin ne kadar farklı ve tarz bir film olduğunun göstergesi.Wes Anderson'ın kendine ait bir stili olduğu hakkında bir şüphem yok zaten izlediğim iki filminde de özellikle bu filminde haksız olmadığımı anladım ve bu film sayesinde Wes Anderson'ın diğer filmlerine bir göz atma isteği uyandı içimde.Filmin geçtiği yerler gerçekten çok güzel sırf o güzel yerleri görmek için bile bu film izlenilir.Oyunculuklar son derece başarılı,müzikler daha iyi olabilirdi,çekimler başarılı.Son olarak ben filmi beğendim IMDb'nin verdiği 8 puan verip abarttığı bir film olmamasına rağmen fazla beklentiyle izlenmediği takdirde oldukça keyif veren sürükleyici ve farklı bir film,farklı bir şeyler izlemek isteyenler için tavsiye ederim.

    7/10
    Furkan E.
    Furkan E.

    Takipçi 73 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
    Çok şeker bir kamp ve aşk 'da aday bile olması gerektiğini düşündüm
    Birkan K.
    Birkan K.

    Takipçi 51 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    1 Kasım 2013 tarihinde eklendi
    Dertsiz tasasız, kafa yormadan bir pazar günü sineması izlemek istiyorsanız, film listenizin başına Moonrise Kingdom’ı mutlaka ekleyin. Sıcak bir aşk hikayesi, ufak çaplı bir macera, izlerken yüzünüzde hafif bir tebessüm bırakan absürt sahneler. İşte tam bir Wes Anderson filmi. Moonrise Kingdom’da, ilk geniş plan kamera açısından ve jenerikteki yazı fontundan, bu bir Wes Anderson filmidir diyoruz zaten. Tabi Bill Murray’i görünce yönetmeninin kadrolu oyuncularından olması, filmin yönetmenini tahmin etmek için büyük bir ipucu oluyor bizim için. Aile filmlerinden aşina olduğumuz yönetmen, hikaye örgüsü, sahne geçişlerindeki filmin sürükleyiciliğini sağlayan kamera açıları, Moonrise Kingdom’ı yönetmenin başrolde olduğu filmlerden yapıyor. Görüntü rengi, kostümleri hikayenin geçtiği dönemin içine alıyor izleyiciyi, adeta 1000 karelik bir Instagram filmi izliyorsunuz. Ayrıca zaman zaman filmin hikayesinin geçtiği adanın, önemli tarihi ve coğrafi zenginliklerini, gezelim görelim tadında bir belgesel gibi anlatılmasıda Moonrise Kingdom’ı ilginç ve absürt kılan ayrıntılardan. Senaryoda da Wes Anderson ismini görürken, “Baba” serileriyle bir efsane olan Francis Ford Coppola’nın oğlu Roman Coppola filmin senaristlerinden. Daha önce “The Darjeling Limited”da birlikte çalışan ikili yine daha çok seyircinin algısına bırakılan bir hikayeye imza atmışlar. Wes Anderson’un filmlerinden aşina olduğumuz erken olgunlaşan ergen karakterler bu filmde de tıpkı “The Royal Tenenbaums” filminde olduğu gibi ön plana çıkıyor. Bruce Willis, Edward Nortan, Bill Murray, Frances McDormand ve Tilda Swinton gibi büyük oyuncuları, yan rollerde oynatmasıda filmi ilginç kılan bir başka etken olsa gerek. Eğer oyuncu filmi arıyorsanız bu film öyle değil, hadi başka kapıya. Ama ilk defa bir sinema filminde yer alan ergen başrollerimiz, Kara Hayward (Suzy) Jared Gilman (Sam) performanslarıyla gelecek vaat ediyorlar.

    Sam (Jared Gilman) izci kampında hiç bir arkadaşı tarafından sevilmeyen bir izcidir. Esas kızımız Suzy’de (Kara Hayward) annesi (Frances McDormand), babası (Bill Murray) arasında sorunlar olan ve ergenlik çağının getirdiği horman dengesizliği ile mutsuz bir dönemden geçirmekte olan bir genç kızımızdır. Sam (Jared Gilman) oymakbeyinin (Edward Nortan) liderliğinde izci arkadaşlarıyla, Suzy’nin de içinde yer aldığı bir tiyatro oyununa gider ve Suzy ile ilk defa orda tanışır. Bundan sonraki süreçte mektup arkadaşı olan ikili, ortak yönleri olan yanlızlarını ve mutsuzluklarını aşmak için bulundukları New Penzance Ada’sından birlikte kaçmaya karar verir. Tabi tüm izci birliği, Suzy’nin ailesi ve Şerif (Bruce Willis), kaçak aşıkları bulabilmek için seferber olur ve peşlerine düşerler. Moonrise Kingdom, safça ve tutkulu bir şekilde yaşanılan ilk aşkın güzelliğini hatırlatıyor. Bu aşkın yetişkinler tarafından çocukça karşılansa da yetişkinlere de erken olgunlaşmış bu iki ergennin bir şeyler öğretebileceğini kanıtlıyor.
    Hasan Akif Aycibin
    Hasan Akif Aycibin

    Takipçi 99 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Ocak 2020 tarihinde eklendi
    İzlediğim ikinci Wes Anderson filmiydi. İlk izlediğim film olan Budapeşte Oteli çok keyif aldığım bir film olmuştu. Anderson'un sinemasına hayran kalmıştım. Gerçekten çok hoş bir sinema görüşü var. Bu filmde de o filmin havasına benzer bir hava vardı. Anderson kullandığı kamera açıları ve renkler ile farkını belli ediyor. Bazı yönetmenleri kamerayı kullanışından anlarsınız. Anderson da bunlardan biri bana göre. Filmdeki renkler gerçekten çok güzeldi. Filmde bir masal diyarına gidiyormuşsunuz gibi oluyor. Sam adlı izci çocuk, kamptan ayrılarak mektuplaştığı sevgilisiyle buluşmak üzere yola çıkar. Bunun ardından adadaki görevliler(Polis, İzciler ve Suzy'nin ailesi) bu iki çocuğu aramaya koyulur. Sam ve Suzy farklı bir hayat istiyorlardır. Macera yapmayı seven, uzaklaşmayı seven iki kişi. Maalesef herşey istedikleri gibi gitmez. İzciler tarafından bulunurlar. Sonra tekrar kaçarlar. Bir izci tarafından nikahları bile kıyılır çok küçük olmalarına rağmen. Film küçük yaşta evliliğin bazı durumlarda olumsuz bir durum yaratmayacağının mesajını veriyor belki de. Filmdeki gerçekten büyük oyuncular vardı. Wes Anderson filmlerinde bir çok büyük oyuncuyu yan rolde oynatır. Bu filmde de öyle yapmış. Bir çok büyük oyuncu var ama Sam ve Suzy başrollerde. Oyuncular filmin havasına uygun bir şekide oynamış. Senaryo olarak, ortalama bir filmdi benim için. Filmde eksik gördüğüm şeylerden biri filmin duygusal yapısıydı. Yönetmen hiç duygusal bir yapı kondurmamış filme. Nedendir bilinmez. Görüntü yönetimi gerçekten çok güzeldi. İnsanın içini mutlu eden renkler, mekânlar kullanılmış. Kurguda sıkıntılar vardı bence. Çok da sürükleyici bir yapısı yoktu filmin. Sahne geçişleri daha iyi olabilirmiş. Sonuçta; bir masaldan çıkmış mekânlara ve karakterlere sahip olan eğlenceli bir filmdi.
    Filme verdiğim puan= 7,6
    Mehmet A.
    Mehmet A.

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    Wes Anderson'u B.Budapeşte Oteli filmiyle tanıdım ve hayran kaldım. Sırf çekim teknikleri ve renkleri için bile filmleri izlenebilir. Büyük küçük herkesin bazen nayatında masala ihtiyacı vardır ve Anderson bu masalları en iyi anlatan sinemacılardan. Film çok seri başlayıp hemen sizi içine çekiyor, keşke oymakbaşını Şener Şen oynasa diye düşünmeden edemiyor insan. Gelişme bölümünde yer yer kopukluklar yaşansa da filmin nasıl bu kadar çabuk bittiğine şaşırıyor insan. Budapeşte Oteli filmine göre biraz daha zayıf kalsa da harika bir film olduğunu söyleyebilirim. İyi seyirler
    elif kaptan
    elif kaptan

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,5
    22 Ekim 2012 tarihinde eklendi
    Bukadar hollywood ünlüsünün, tamamiyle star modundan cikip anderson karakteri olarak oynayabilmeleri anderson'nin müthis oyuncu yönetimini gösteriyor.temposunu biraz yavas buldugum film 30. dakkaya kadar gelemesseniz yarida birakabilirsiniz ama renkler hikaye karakterler anderson sinemasi sevenler için leziz
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top