Hesabım
    Bir Ayrılık
    Ortalama puan
    4,4
    142 Puanlama
    Bir Ayrılık hakkında görüşlerin ?

    13 Kullanıcı yorumları

    5
    4 Eleştiri
    4
    5 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Veli
    Veli

    Takipçi 18 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Haziran 2017 tarihinde eklendi
    Genelde filmin sonunu eleştirmiş arkadaşlar.
    Orada aslında akılda kalması tahmin edilesi ve yorumla nası diye yönetmen orada bırakmış.
    Anne yada Baba neyi seçtiğini bilmediğimiz sonuç aslında, filmden çıkıp hayata döndürüyor bizi hayatla bütünleştiriyor.
    Sinemadan anlamak lazım. Her şey toz pembe beyaz perdede yansıtmak değil. Biraz ibret vermek biraz nasihat vermek biraz yoruma kendi vicdanımıza dönük yaşatmak olmalı. ve bunu başarmış
    Ödülü puanı da hak ediyor. Bu yönetmenin filmlerini yeni tanıdım. Çok etkilendim. hepsinden
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    13 Ekim 2012 tarihinde eklendi
    ''Bir Ayrılık'' gerçekten sürükleyici, birçok konuda söyleyecek şeyleri olan (ve bunların birçoğunu da alttan alta söyleyen iyi bir film). Benim senaryoda takıldığım önemli birçok zaaf var yalnız. Alzheimer hastası olan bir yaşlı ve bu yaşlıyı ne olursa olsun arkasında bırakıp yurtdışına gitmek isteyen bir kadın (Simin). Bu bana fazla gerçek dışı geldi. Doğu kültürünün içerisinde yetişmiş bir kadının ne kadar -batıya ait olmak istese de- bunu yapacağını pek düşünmüyorum. Kaldı ki böyle birşey yapacak bile olsa bu konu hakkında başka en ufak bir çözüm önerisi getirilmedi film boyunca Mesela Simin -gelin- kocasına ''babanı da yanımızda götürebiliriz belki veya burada güvenilir bir bakımevine bırakabiliriz'' tarzında birşeyler söyleseydi film çok daha gerçekçi, ayakları yere sağlam basan bir senaryoya sahip olabilirdi. Ayrıca Alzheimer hastalığı birkaç yıllık bir süreçten sonra hastayı bu hale getirir (filmdeki hale yani). Yani filmdeki yaşlının o hale gelebilmesi için en az 2-3 yıldır -belki de daha uzun bir süre- o hastalığı çekiyor olması lazım. Bu hastalık sürecinde hiçbir karı-koca yurtdışı planları yapamaz. Yukarıda saydığım bütün zaaflar hikayenin asıl kısmına geçmek için üzerinde fazlaca durulmamış senaryo handikapları. Evet film bunları görmezden gelirsek sonrasında çok iyi bir filme dönüşüyor. Alttan alta da toplumdaki bütün sınıfları eleştiriyor, herşey hakkında inceden fikir beyan ediyor. Kurgusu çok iyi ve oyunculuklar gayet başarılı. Benim filmin çıkış noktasındaki takıldığım şeylere takılmazsanız filmi oldukça beğenirsiniz. Ben takıldım ama yine de filmi beğendim. Ancak takıldığım şeyler filmi klasik, başyapıt mertebesine yükseltmemi engelledi.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    23 Ocak 2012 tarihinde eklendi
    "Adalet" ve "vicdan" kavramları üzerine çekilmiş belki de en iyi filmlerden. Film ortalarından itibaren, yani malum sahneden itibaren, sizi öyle bir sarıyor, öyle bir sürüklüyor ki, anında karakterlerden biri haline geliyor ve olaya kendi pencerenizden bakmaya başlıyorsunuz. Kimin haklı kimin haksız olduğu, kime inanmamız gerektiği sürekli ince çizgilerle birbirinden ayrılıyor ve çoğu zaman da bu çizgilerin dışına taşıyorsunuz. Muhteşem işlediği konusunu muhteşem ve çarpıcı bir final ile sonlandırıyor. Oyuncu kadrosu muhteşem, hepsi ayrı ayrı. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Aldığı ve alacağı (mesela "En İyi Yabancı Film" Oscar'ı) ödülleri sonuna kadar hak ediyor. Senaryo da insanın içine işleyen, sürekli düşünmeye sevk eden bir senaryo. Bir seyirci olarak sürekli arada kalıyorsunuz zaten dediğim gibi. Kime inanayım, kime acıyayım ikilemleri yaşıyorsunuz. Beklediğimden çok iyi çıktı. Övgüleri duyduğumda biraz büyüttüklerini düşünüyordum, fakat büyütmüyorlarmış.
    kemerlee
    kemerlee

    Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    19 Şubat 2012 tarihinde eklendi
    Bir çiftin ayrılığı üzerinden gerçekçi bir İran portresi sunan oldukça sıradan bir drama. Filmde öne çıkan yada etkileyen hiç bir şey yok, en başta senaryo oldukça basit , oyuncu performansları sıradan, ne kurguda nede anlatımda önemli bir unsur yok.Kısaca bir yumurta vakası daha var karşımızda (başyapıt ilan edilen çok sıradan bir yapıt) biraz yeteneği olan herhangi bir sinema öğrencisinin yazıp yönetebileceği bir yapıt kesinlikle fazlası değil.
    10/6
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.438 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    iyi başlayan ve devam eden bir yapım olmasına rağmen finali daha iyi olsaydı diye düşünmeden edemedim 7/10
    ozzy-badd
    ozzy-badd

    Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    11 Mart 2012 tarihinde eklendi
    Kimin hakli kimin haksiz oldugunu hala düsünüyorum ... Daha çarpici bir sonla efsaneler arasina girebilirdi ama bu haliyle de oldukça basarili bir film . Oscari hak etmis sonuna kadar ... 5/3.5 ...
    prustanca
    prustanca

    Takipçi 17 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    berlinden altın ayı ödülüyle dönen ashgar farhadi nin filmi ''bir ayrılık''; başta kusursuz oyunculuk performansları, tansiyonu hep üst noktada seyreden diyaloglarla gerilimini düşürmeyen senaryosu ve dramatik finaliyle aldığı ödülden fazla övgüyü hakediyor... hemen her sahnesinde izleyiciyi vicdan muhasebesine zorlayan film neden sonuç tembelliğinden sürekli uzak duruyor ve bunu yaparken de gerçekçilikten ödün vermiyor...bu senenin ''another year-ömrümüzden bir sene'' filmi ile birlikte gördüğüm en değerli filmi...
    Fundalina Jolie
    Fundalina Jolie

    Takipçi 178 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Aralık 2013 tarihinde eklendi
    Asghar Farhadi’nin yazıp yönettiği “Jodaeiye Nader az Simin / Bir Ayrılık” Berlin Film Festivali’nde “En İyi Film”, “En İyi Erkek Oyuncu” ve “En İyi Kadın Oyuncu”, İngiliz Bağımsız Film Ödülleri ve New York Film Eleştirmenleri Birliği tarafından ”En İyi Yabancı Film” ödüllerini kazanan ilk İran filmi.
    123 dakikalık süresi boyunca gözümü ve gönlümü geri alamadığım film, dram öğeleri içerisinde İran’ın günümüz koşullarına ait hayat öykülerini gözler önüne seriyor.
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    8 Eylül 2015 tarihinde eklendi
    Film ayrılma noktasına gelmiş bir çiftin, boşanma davaları ile başlıyor. Bu filmde kilit nokta bence alzheimer hastası olan baba. Şöyle bir baktığınızda baba ailenin birlikte İrandan gidememesinin önünde bir engel oluyor. Bunu takiben tutulan bakıcının başrol oyuncusu ile yaşadığı bir polemik ve daha sonrasında büyüyen ve bambaşka bir hal alan olaylar zinciri. Çıkış noktasına bakıldığında ufak ama sonrasında oluşan ve bir çığ gibi büyüyen bir olay.

    Ben bu filmde iki net mesaj gördüm. Birincisi ve en önemlisi bir davada haklı olduğunu düşünüyorsan o işin peşini bırakmayacaksın arkadaş. Her ne olursa olsun, adalet bir gün yerini bulacaktır. İkincisi ise İranın sosyo-politik yapısıyla da ilgili olan kadın erkek ilişkisi. Dindar bir kadın sırf kocasından korktuğu için, onun yapacaklarından korktuğu için iftiraya kadar gidebilecek, sonrasında büyük sorunlar açacak yalanlar söyleyebiliyor. Burada aslında o bakıcı kadının eşinden gizli işler çevirmesi bütün olay. Hepsi bu aslında. Diğer aileye geldiğimiz de ise burada da baba-kız arasında bir güven oluşturmaya çalışan babanın nasıl davranması gerektiğini görüyoruz. Kızına o güveni verebilmiş bir baba onun vereceği kararlar ile her türlü onu özgür bırakıyor. Ve bu da çocukta bir özgüven oluşturuyor.

    Film biraz ağır tempoda geçen bir film. Ama o atmosferi ve aile içi dramı size gayet güzel hissetiriyor. Sanki yaşanmış bir olayı kameraya almışlar gibi gerçekçi oyunculukları ile sizleri olayın içine çekiyor.Bilenler bilir "Jagten " filminde Onur savaşı türkçesi, bir iftira üzerine adamın hayatının ne şekilde değiştiği nasıl bir hal aldığı enfes bir şekilde anlatılmıştı. Bu film konu olarak bundan ibaret olmasa da içerisinde buna benzer bir hikayede barındıran bir film. Imdb puanı her ne kadar abartılsa da güzel bir film. Bunun gibi kaliteli filmler yok mu var. Aslında biraz abartılı bir puan. Hele ki filmin finalindeki o sönüklüğe rağmen. Ben finali çok başarısız buldum. Bu kadar enfes bir filme daha vurucu bir final yakışırdı. İyi seyirler... 7.5/10
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.880 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    6 Şubat 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da yazan Asghar Farhadi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Jodaeiye Nader az Simin / A Separation / Bir Ayrılık”; sinemaseverlere, ağzını açık bıraktırırcasına izlettiği bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 500 bin dolar gibi oldukça düşük bir bütçeyle çekilerek bırakın sansüre takılmayı yarıştığı İran adına, "Yabancı Dildeki En İyi Film" kategorisindeki Academy Ödülünü de kazanan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    Gerekli vizeleri de aldığı, İran dışındaki bir ülkeye yerleşerek, (yönetmenin kızı Sarina Farhadi'nin canlandırdığı) 11 yaşındaki kızı Termeh'i orada büyütmek isteyen Simin (Leila Hatami); Alzheimer hastası olan babasını (Ali-Asghar Shahbazi) terk etmek istemediği gibi kızını da bırakmak istemeyen kocası Nader'i (Payman Maadi) ikna edemeyince, bir boşanma ve velayet davası açar...

    Ancak Simin'in her iki talebi de, hakim (seslendiren Mohammad Ebrahimian) tarafından reddedilir...

    Bu arada bir banka da görev yapmakta olan Nader, babasının ilaçlarını zamanında verip bazı ev işlerine de yardımcı olması amacıyla yanında 4 yaşındaki küçük kızı Somayeh'ı da (Kimia Hosseini) beraberinde getiren Razieh (Sareh Bayat) adındaki bir kadını işe almıştır...

    Bir öğretmen olan Simin ise, tek başına evi terk ederek annesinin (Shirin Yazdanbakhsh) yanına yerleşecektir...

    Neyse...

    Hamile de olan Razieh'ı ilk çalışma gününde bir sürpriz ve aslında önemli bir sınav da beklemektedir...

    Zira çişini, pantolonuna yapmış olan Nader'in babasının temizlenmesi ve her şeyden önce pantolonunun değiştirilmesi gerekmektedir...

    Ki bunların hiç birini, yaşlı adam tek başına gerçekleştirememektedir...

    Bunun üzerine, Farhadi'nin gözünden siyasal değil Kur'an'i bir "İslami vicdanı" temsil eden, dinine sıkı sıkıya bağlı muhafazakar bir kadın olan Razieh; telefonla dini makamlara başvurmak suretiyle, bütün bunları kendisinin yapmasının günah olup olmadığını sorarak öğrenir...

    Yani bir anlamda dini bir fetva alır...

    Ama aynı günün akşamında, gerek işin yoruculuğu ve gerekse de dini saikler ile işi de bırakır...

    Sizlerden ilk ricamız, Razieh'ın bu dini hassasiyeti ile Termeh'in öğretmeni Bayan Ghahraei (Merila Zarei) ile yaptığı jinekolog konuşmasını aklınızın bir köşesinde tutmanız...

    Elde alternatif bir yardımcı bulunmadığı için bir günlüğüne daha gelebileceğini söyleyen Razieh; Nader'den işi, uzunca bir süredir işsiz olan kocası Hodjat'a (Shahab Hosseini) vermesini ister...

    Nader'de Razieh'ı kırmaz ve işi kocasına verir...

    Verir vermesine de, alacaklılarından birisi Hodjat'ı tutuklattığı için işe yine mecburen Razieh gelir...

    Raziah açısından o günün en önemli vukuatı, Nader'in babasının bir yolunu bulup evden sıvışarak kendini, oldukça yoğun bir trafiğin bulunduğu caddeye atmasıdır...

    İşte ikinci ricamız da, bu ayrıntıyı aklınızdaki bir başka köşeye not etmenizdir...

    Bir sonraki günde, her şeyi yoluna koyduğunu düşünerek işine giden Nader, akşama okuldan aldığı kızı Termeh ile beraber evine döndüğünde, kapı duvardır...

    Çünkü Razieh ile Somayeh ortalıktan kaybolduğu gibi Nader'in yaşlı babası da, elleri karyolasına bağlı bir biçimde odasında yerde yatmaktadır...

    Üstelik yan odadaki çekmece de duran para da yok olmuştur...

    Derken...

    Razieh ile Somayeh, sanki gün içinde hiçbir şey yaşanmamışçasına, kapıyı açarak yeniden eve girerler...

    Fakat bu kez de, zaten çok sinirlenmiş olan Nader onları, biraz ittirerek de olsa kapının önüne koyuverir...

    Yalnız söz konusu paraya dokunmadığını belirten Razieh, Nader'den o günün ücretini talep etmektedir...

    Ertesi gün Simin'den, evden apar topar atarak kovduğu kadının düşük yapması sebebiyle hastaneye kaldırıldığını öğrenen Nader ve karısı, ziyaretine gittikleri Razieh'in kocası Hodjat'ın saldırısına uğrarlar...

    Yetmez bir de; hamile olduğu dört aylık çocuğunu kaybetmesine sebep olduğu gerekçesiyle Razieh ve hırçın tavırlara sahip olan kocası Hodjat, cinayet suçlaması ile Nader'i dava ederler...

    O andan itibaren, sorgu yargıcını oynayan ve o roldeki başarısı sayesinde Berlin Uluslararası Film Festivalinde "Gümüş Ayı" ödülünü almaya da hak kazanan İran sinemasının önemli simalarından Babak Karimi'de mevzuya dahil olur...

    Dakika 57...

    Vakti zamanında kentin meşhur lodosu gibi esen, "İstanbul Film Festivali" günleri kapsamında sinema salonunda izlediğimiz filmin geride kalanın da sizleri; sinema sanatının sadece büyük bütçelerden ibaret olmadığını dünya aleme gösteren "vizyoner" sinemacı Asghar Farhadi'nin, şahane performans sergileyen oyuncularının da desteği ile şovuna devam ettiği 66 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    fusaria
    fusaria

    71 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Ocak 2012 tarihinde eklendi
    çok başarılı bulduğum bir yapım...film boyunca siz de karakterlerle beraber düşünüyorsunuz sürekli
    FEZA OTEL
    FEZA OTEL

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
    İran toplumunu iyisiyle kötüsüyle en güzel şekilde tanıdan çok kaliteli ve profesyonel bir bakış açısıyla beyaz perdeye
    aktarıldığını söyleyebilirim. iyi ki İran Sineması var ve bu güzelliklerden haberdarız. Verilen mesajlar ince ve hayret verici. Boşa zaman kaybettirmiyor. Fikir ve ahlak üstünlüğü aşılıyor
    Mrsblack
    Mrsblack

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    15 Haziran 2017 tarihinde eklendi
    Modernist bir film. Kendi ülkesinin içine hapsolmuş, İran'ın hukuk sistemini yansıtıyor.
    spoiler:
    Asghar farhadi Alalet+ Vicdan konusunu ele alıyor.
    1.İftira ve yalanın çözülme süreci
    2.Yalandan iftiradan kurtulma süreci
    Hasta Baba: Muhafazakarlık , geçmişi temsil ediyor.
    Termeh: İran'ın geleceğini temsil ediyor.
    Vicdani sorgulama 4 karakter üzerinden okunabilir.
    Alt sınıf vs Orta sınıf çatışması var.

    Son sahnede Termeh'e sorulan annenle mi babanla mı kalmak istiyorsun sorusu, İran'ın geleceğinin ne olacağına dair bir sorudur. Her zaman buna orta ve üst sınıf karar verir.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top