Hesabım
    Sensiz Olmaz
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Sensiz Olmaz

    Aşık olmayın gençler, üzülürsünüz!

    Yazar: Murat Tolga Şen

    İspanyol sinemasını, daha doğrusu fantastik tarafını severim, takip ederim. Daha önce hiç İspanyol romantiği izlememiştim, Sensiz Olmaz benim için bu anlamda bir ilk oldu. Peki, bundan sonra izler miyim? Benden geçmiş ama gençler sevecektir.

    Sensiz Olmaz’ı izledikten sonra aklıma ilk gelen Twilight serisi oldu. Gençlerin hormon saçarak dolaştığı,  kafası karışık aşkların birinin bitip öbürünün başladığı türden filmlerin vampirsiz, kurtadamsız, Yeşilçam kodlarına daha yakın bir duygusallıkla aromalandırıldığı bir film Sensiz Olmaz.

    Q seviyemle gurur duymama gerek yok! Filmin daha başında Hache’nin (Mario Casas) geçmişte yaşadığı trajik bir hikayesi olduğu çok belliydi, varmış zaten. Sensiz Olmaz, 2010 yılında çekilmiş olan Aşka Yükseliş filminin devamı niteliğinde, hikayeyi ilk filmin bittiği yerden zaman atlaması yaptırarak başlatıyor. İlk filmi izlemedim, ancak anladığım kadarıyla yaşadığı herşeye ve büyük aşkı Babi’ye (Maria Valverde) hoşçakal diyen Hache’nin geri dönüş hikayesi.  O yokken değişen durumlar, insanlar, statüler, yeni karşılaşmalar, aşklar filmin hikayesini oluşturuyor. Tam bizim TV senaristlerine göre bir iş, her köşede yeni bir hesap, hesaplaşma, gözyaşı, hayal kırıklığı ve aşk acısı…

    Bu film serisi de çok satan bir gençlik romanı dizisinden uyarlama. Şaşırmadım! Gençler sevdikleri romanları film olarak görmeye bayılıyor. Açıkçası film hakkında ne yazmalı bilmiyorum. Ortada alt metin okumaları yapacak bir durum yok! Gençler aşk acısı çekiyor, olay bu! Sensiz Olmaz, her anında ortalama bir film… Gençlerin seveceği türden bir aşk hikayesi, yeterli oyunculuklar, özenli bir sanat yönetimi ve bunu seyirciye geçirebilen bir görüntü yönetmenliği, en nihayetinde temiz, sıkıntısız bir kurgu. Sensiz Olmaz hayatınızda iz bırakacak bir film değil ancak salondan (final sekansı hariç, 3. filme açık kapı bırakma adına sakatlanmış bir sonu var) mutlu çıkacaksınız.

    Ancak bu yazdıklarım 15-25 yaş arası seyirci beğenisi öngörülerek kaleme alınmış şeyler. Aşkı filmlerden değil de hayatın kendisinden öğrenecek yaşa geldiğinizde bu lokmalar ağızda çiğnedikçe büyüyor. Örneğin ben de Hache gibi motora biniyorum ama artık internet sitelerinden bel ağrısı için motorcu korsesi bakmaya başladım! Karizmadan çok konfor peşindeyim. Filmin esas oğlanı ise hiçbir şart altında karizmayı bozmuyor, seyredene hep bir iç çektirme derdinde… Başarılı da oluyor kerata!

    Tabii bu film gençler, genç seyirciler için derken onları da kendi içlerinde ikiye bölmek gerekecek. Bu filmin en geçerli hedeflemesi genç "kadın" seyirciler! Hache, onlar aşık olsun diye yaratılmış bir karakter ve hikayenin balans noktası. Yani Hollywood romantiklerindeki gibi sağduyu sahibi bir kadın tarafından yola getirilen özgür erkek imajı değil. O hep düşünceli, nazik, esprili, aşık ve maço!

    Haftanın film bolluğunda, iflah olmaz romantik sinema düşkünlerine önerebileceğim bir film Sensiz Olmaz. 30 yaşından büyükseniz, evli-barklı, çocuklu iseniz kafanızı dağıtacak bir komediye girin, en azından geciken ev kirasını düşünmekten bir süre kurtulursunuz, dünyanız “aşk” diyerek dönüyorsa hiç düşünmeyin. Filmin hikayesi beni çok çekmedi ancak İspanyol sinemacıların hikaye anlatma yeteneğine bir kez daha saygı duydum. Fernando Gonzalez  Molina, aşk filmleri çeken sıradan bir yönetmen ama bizim sinemamızın gişe tarafında bu kalitede bir isim yok! Acı ama gerçek…

    murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top