Hesabım
    Jack Ryan: Gölge Ajan
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Jack Ryan: Gölge Ajan

    Nedir bu Rusların elinden çektiğimiz!

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Soğuk savaş zamanlarını hatırlayın, örneğin Küba füze krizi vakasını… ABD, Türkiye’ye, Sovyetler de Küba’ya uzun menzilli füzeleri yerleştirince dünya nükleer bir savaşın eşiğine gelmişti. Herkes ama en çok da sanırım biz Türkiyeliler ucuz kurtulmuşuz, bir kez değil defalarca… Yıllar geçse de, soğuk savaş dönemi geride kalsa da, aslında pek bir şeyin değiştiği yok. Yeni Rusya elindeki yeraltı zenginlikleri sayesinde yeniden ayağa kalkmaya ve ABD ile dansa devam etmeye karar verdi ama artık kimsenin füze falan görmeye tahammülü kalmadığından ve buna gerek dahi olmadığından savaş küresel ekonomi alanında devam ediyor. Daha önce beyazperdede defalarca karşımıza çıkmış Tom Clancy yaratımı bir roman kahramanı olan Jack Ryan’a da ülke çıkarlarını ve masumları korumak için yeniden fırsat çıkmış oluyor. Sırasıyla Alec Baldwin, Harrison Ford ve Ben Affleck tarafından canlandırılmış olan bu gözüpek ve vatansever Amerikalıyı bu kez J.J Abrahams mahsulü Star Trek’lerin Kaptan Kirk’i olarak gözümüze giren Chris Pine yaşatıyor, yönetmense artık iyice büyük bütçe filmlerine dadanmış olan Kenneth Branagh… Kendisi ayrıca filmin kötü adamı olan Viktor Cherevin rolünü de üstlenmiş durumda… Film, bundan sonra seriye dönüşmesi umulduğundan, Jack Ryan’ın ordu günlerinden, Afganistan'da yaralanmasına ve ölümden döndükten sonra sırf “başka Amerikalılar ölmesin” diye CIA’ye katılması kısmını da içeren tempolu bir giriş yapıyor ve bu finale kadar yükselen bir şekilde devam ediyor. The Saint filmindekine benzer bir “tekinsiz Rusya” setinde kahramanımız hem ülkesini hem de sevdiği kadını korumak için ter döküyor. Ruslar işin kolayını bulmuşlar; Amerikan şirketlerinin hisselerini kimselere belli etmeden alıp sonrasında bir terör saldırısı düzenleyerek ortalığı karıştıracak ve topladıkları hisseleri hemen ardından elden çıkarıp ABD ekonomisini çökertecek. Bu arada kendileri de çökecek ama Rusya sahip olduğu kaynaklar yüzünden yeniden ayağa kalkarken ABD’nin buna dermanı yok. Böylesine “vatansever” bir filmden bile ekonominin kırılganlığı üzerine tespitler gelmesi bir iç eleştiri olarak algılanabilir. Tabii Jack Ryan varken ne mümkün!

    Film kahramanını da, kötü adamını da vatanseverler arasından seçiyor. Jack Ryan “başka Amerikalılar ölmesin” diye koştururken Victor Cherevin “Her şey Rusya için” motivasyonuna sığınıyor. Tabii “vatanseverlik” tarifi epey farklı… Ryan, masumlara zarar gelecek diye ödü kopan bir ajan ancak Cherevin oldukça mafyöz bir karakter, aile sorumluluğuna bile sahip değil, içki ve kadın düşkünü… Film bir yerde “Rusya’dan adam çıkmaz” demeye getiriyor ama zaten Hollywood hep böyle yapmaz mı!

    Altını çizdiğim şeyleri bir eleştiri yazısında kullanmak gerekli olsa da, filmin hedef kitlesinin alt metne değil maceraya odaklanacağını öngörüyorum. Jack Ryan: Gölge Ajan bu anlamda oldukça tatmin edici bir seyirlik. Senaryo, artık iyice eskimiş “ABD-Rus kapışmasında ajanlar” fikrini günümüz sosyo-ekonomik şartlarına seyircinin inanacağı şekilde geçirmeyi başarmış. Ajan Salt örneğinde olduğu gibi bayatlamış bir gösteri değil. Bu anlamda tek kusuru, Rusya kısmında yaşanan macera oldukça güçlü bir şekilde işlenirken ABD topraklarındaki “uyuyan ajanlar” temasının ihmal edilmiş olması… Ayrı bir film hikayesi çıkarmak gerek belki de ama suyu çıkarılmış bir fikir olduğundan sanırım, lezzet katan bir sos gibi kullanılmış. Soruyu sordum, savunmayı yaptım.

    Oyunculara laf yok; Chris Pine, Harrison Ford kadar iyi bir Jack Ryan performansı veremese de günümüz seyircisinin kolayca bu role adayabileceği bir isim. Yaşı itibariyle bir sürü devam filminde de oynayabilir. Kenneth Branagh ustalığını konuşturuyor, filmin en iyisi. Kevin Costner kendini fazla yormadan rolünü yapıp gidiyor ama hemşeri kontenjanından filme giren Keira Knightley hakkında endişeliyim! Olmamış.

    Tüm bu hesapların ortaya diğer filmlerden farklı olarak neredeyse bir Amerikan 007’si çıkardığını yazmam mümkün. Bond’dan farklı olarak tek bir kadına bağlı, aile kurmaya hevesli bir ajan, tipik bir Amerikalı… Düşününce sosyal açıdan sıkıcı bir karakter ama endişelenmeyin, serüvene zarar gelmez, Hollywood bir yolunu bulur.

    murattolga@gmail.com /

    twitter.com/murattolga

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top