Kış Masalı eleştirileri

konusu ve türü farklı olduğu için bence hoş bir film..

film dram desen tam değil bilim kurgu desen tam değil yani zamanınız varsa izleyin diyebilirim russel baba ile will smith var diye beklentiniz yükselmesin

“Winter's Tale”, yılların sinemacısı Akiva Goldsman’ın yönetmen olarak imzasını attığı ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…

“A Beautiful Mind” (2001) ile "En İyi Senaryo" kategorisinde kazandığı 1 Academy ve 1 Golden Globe ödülü de bulunan Akiva Goldsman’ı biz, daha çok; “I, Robot” (2004), “Cinderella Man” (2005), “The Da Vinci Code” (2006), “I Am Legend” (2007) ve “The Dark Tower” (2017) gibi filmlerin senaristi ve “Constantine” (2005), “Mr. & Mrs. Smith” (2005), “I Am Legend” (2007) ve “King Arthur: Legend of the Sword” (2017) gibi filmlerin yapımcısı olarak tanıyoruz…

Çok küçük rollerde oynaması sebebiyle “Hancock” (2008), “Star Trek” (2009) ve “Star Trek: Into Darkness” (2013) gibi filmlerdeki oyuncu performansını dikkate değer kabul etmesek bile; sonuç olarak bu filmin yönetmen koltuğunda, “A” dan “Z” ye komple bir sinema ustasının oturduğunu söyleyebiliriz…

Yönetmene ilişkin bunca bilgiye son bir ek olarak, fantastik bir aşk öyküsünün anlatıldığı Mark Helprin’in aynı isimli (1983) romanından uyarlanan bu filmin senaryosunu yazanın da yine Akiva Goldsman olduğu bilgisini de not düştükten sonra kamera önündeki yıldızlara ve filmin kendisine geçebiliriz…

Kadro da kimler yok ki…

1 Golden Globe ödüllü Colin Farrell ile 1 Academy ödüllü Russell Crowe ana karakterlerde filmi alıp götürürlerken Will Smith ile birer Academy ödüllü William Hurt ve Jennifer Connelly'de filme ciddi renk katmışlar…

Filmde son derece iyi iş çıkartan görüntü yönetmeninin yanı sıra görsel efekt ekibine de, özellikle kanatlanıp uçan beyaz at sahnelerinde ciddi iş düşmüş…

Müziklerinde duygusallığın zirve yaptığı anlarda yönetmenin kurgusu ile tam bir uyum içinde dans ettiği bu büyüleyici filmde, bize göre her şey fazlasıyla yerli yerinde…

Bütün bu artılarına rağmen bazıları filmi sıkıcı bulmuşlar…

İyi de, kimse de zaten “Winter's Tale”in; bir aksiyon, gerilim, serüven yahut bir bilim kurgu filmi olduğunu da iddia etmedi ki zaten…

Bizce, yapılan olumsuz eleştirilere aldırmadan kendinize bir şans verin ve bu filmi izleyin…

Emin olun seveceksiniz…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinal hali, 28 Nisan 2018 tarihinde bir başka mecrada yayınlanmıştır...

Sanki beş tane hikayeyi ve ekleyebilecekleri bütün mitolojik, mistik yaratıkları birleştirmişler de böyle odak noktası olmayan bir film olmuş. O kadar çok ayrı gerçeklik varki insan hangisine uyacağını şaşırıyor.

" Hiçbir hayat diğerinden daha önemli değildir. Ve amaçsız hiçbir şey olamaz. Hiçbir şey ! Ya hepimiz bir gün anlayacağımız büyük bir resmin parçasıysak ? Ve bir gün yükselip en sevdiğimiz bu parçalarla sonsuza dek kucaklaşırsak.. Ya bizler birer yıldız olursak..? "
Yapılan olumsuz eleştiriler nedeniyle izlemeyi ertelediğim bir filmdi 'Kış Masalı'. Şuan böyle güzel bir filmi ön yargılar nedeniyle ertelediğim için çok pişman hissediyorum açıkçası. Çünkü film daha başında uyarıyor seyircisini 'mucizelere inanın' diye.

Film günümüze uğrasa da genel olarak 1916 yılının New York'un da geçiyor. Profesyonel bir hırsız olarak hayatını sürdüren Peter Lake, soymak için girdiği evlerden birisinde evin sahibesi güzeller güzeli Beverly Penn ile karşılaşıyor ve henüz dünyada ki en değerli şeyi çalmadığını fark ediyor. Beverly'e aşık oluyor ama ne yazık ki güzel Beverly hasta ve ölmek üzere. Çok geçmeden Beverly'i kaybeden Peter Lake doğaüstü bir olay sonucu 2014'ün New York'u na geliyor. Kim olduğunu, nereden geldiğini unutan Peter yavaş yavaş her şeyi rayına oturtuyor.. Ölüleri diriltebilen bir güce sahip olması ve Beverly'in saf aşkının onu günümüze getirdiğini öğrenen Peter dünyada bir görevinin olduğunu anlıyor. Sonsuz ve gerçek aşkına kavuşabilmek için dünyadaki işini bitiriyor ve ebediyen ait olduğu yere Beverly'in yanına yükseliyor..

Aslında dağınık olan konulardan nefret ederim ama film duygusal yönüyle beni o kadar doyurdu ki bir şeye şikayet edemiyorum. Başta konu çok dağınık gelse de dakikalar ilerledikçe her şey yerli yerine oturuyor. Filmde aşkın fantastikle, fantastiğin ise gizem ve dramla harmanlanmış olması beni tümüyle kendisine bağladı. Görüntü efektlerinin kalitesi de yapımı mükemmel bir şekilde tamamlamış.
Bütün film boyunca vermek istenilen mesaj o kadar açık ve etkileyici bir şekilde seyirciye sunuluyor ki bunu tam bir ziyafet olarak tanımlayabilirim. Yapım bizden mucizelere inanmamızı istiyor. Hiç bir hayatın bizim hayatımızdan daha değerli olmadığı çünkü aslında hepimizin başka bir hayat için yaratıldığını vurguluyor. Mükemmel bir kadro ve kusursuz performanslar ise yaratılan atmosferi çok güzel taşıyor seyirciye.
Ben çok beğenmiş olsam da duygusal yönü fantastiğe daha ağır bastığı için her kitleye hitap eden bir film olmadığını eklemem gerek.
Sizlerde benim gibi ne olursa olsun masal dünyalarını seviyorsanız, sizin için tadından yenmez mükemmel bir film 'HEMEN İZLEYİN' diyorum...

Dünyada ki işimiz bittiğinde gökyüzüne yükselir, yıldızlara dönüşürüz.