Hesabım
    Sona Doğru
    Ortalama puan
    3,3
    29 Puanlama
    Sona Doğru hakkında görüşlerin ?

    10 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    1 Şubat 2014 tarihinde eklendi
    Aralarında çok kritik bir farklılık ("ada" mevzusu) olsa da, kendi açımdan Tom Hanks'li "Cast Away" ile karşılaştırılabilir sanırım. Diğeri çok daha başarılıydı bana kalırsa. "All is Lost" da başarılı, ancak gerektiği kadar değil. İzlenmese bir şey kaybedilecek bir film değil. Yer yer "İhtiyar Adam ve Deniz" dokusu da mevcut. Bir "boş vakit filmi" olmuş. Bir ara Akademi adaylığı konuşuluyordu, özellikle Robert Redford. Fakat adaylık çıkmadı ve bence yerinde olmuş.
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Mart 2014 tarihinde eklendi
    Çok beklediğim gibi değildi belki diyalog olmaması ve tek kişinin etrafında dönmesindendir ama bitsin diye beklediğim filmlerden,robert redford müthiş oynamış o ayrı konu ama ödülü hak ettiğini düşünmüyorum
    Ata Kalinyazgan
    Ata Kalinyazgan

    Takipçi 204 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    19 Kasım 2013 tarihinde eklendi
    Chandor'un basit bir senaryoyla yola çıktığı ama olağanüstü bir şekilde yönettiği Sona Doğru, çoğunluk tarafından burun kıvrılacak, yalnızca sinema sanatına ilgi gösterenlerin beğeneceği ve hatta bayılacağı bir film. Sona Doğru, başlangıcından bitişine kadar gerilimi hiç eksiltmeden seyirciyi diken üstünde tutarak adeta hikayenin içine çekiyor. Bir adamın okyanus ortasında doğa ile verdiği yaşam savaşı ancak bu kadar saf ve şiirsel bir şekilde anlatılabilir. Chandor, filminde Yerçekimi'nden farklı olarak hayatta kalma mücadelesi veren karakterini kendi kendine konuşturarak metaforlar üzerinden seyirciye bir şeyler anlatmak yerine karakterini sessiz tutarak beden diliyle bazı mesajlar vermeyi seçmiş. Karakterin geçmişi hakkında ve bu yolculuğa neden çıktığına dair bilgiler vermeyerek klişelerden tamamen uzak bir sinema sanatı örneği yaratmış. Sinemada konuşma olmasa da olur; sadece görsellik, müzik ve beden diliyle muhteşem bir film yapılabilir diyerek usta yönetmen portresi çizmiş Doğru'nun özgünlüğü insanı resmen hayran bıraktırıyor. Özellikle görüntü yönetimi ve mükemmel oyunculuk filmin kalitesini fazlasıyla yükseltiyor. Robert Redford'un tek kişilik dev performansı yaşı ilerlese de oyunculuktan bir şey kaybetmediğini gösteriyor. Redford sadece mimikleriyle karakterin çaresizliğini, umudunu, sakinliğini, korkusunu, cesaretini ve üzüntüsünü yani tüm duygularını hissettiriyor hatta seyircinin içine işliyor. Chandor, olayları geniş ve karmaşık bir hale sokmayıp dillendirmeden olabilecek en sade biçimde anlatıp seyirciyi bir an bile sıkmayan bir sinema şaheseri yarattığı için ödülü hak ediyor. Robert Redford'a da sadece bedeniyle olağanüstü bir oyunculuk sergilediği için bir ödül vermek lazım. Su altı çekimleri ile son derece gerçekçi bir belgesel havası da veren filmin yönetmen kadrosu ise ayriyeten tebrik edilmeli. Filmi izlerken kendinizi Hint Okyanusu'nda yapa yalnız bir şekilde yaşam savaşı verirken bulacaksınız. Bu yüzden de filmden çıkınca uzun bir süre etkisinden kurtulamayacaksınız. 8,9/10
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 301 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    All Is Lost filmini yorumlarda görmüştüm. Filmi hiç merak etmemiştim hatta fragmanını bile izlememiştim. Bugün bu filme rastladım ve bir göz atayım diye düşündüm. Oldukça sürükleyici ve başarılı bir hayatta kalma hikayesi ortaya çıkmış. Çok sade işlenmiş bu konu, hiç aşırılığa kaçınılmamış. Filmdeki konuşmaların toplasan toplasan en fazla 2 dakika olması ilginçti. Robert Redford çok iyi oynamış yani karakterini, hayatta kalma mücadelesini çok iyi yansıtmış. Film de çok sürükleyici ve akıcıydı. Başta bir yere kadar olup konu sıkacak diye düşünürken konu iyice heyecanlanmaya başlıyor ve filmin sonuna kadar büyük bir heyecanla izlettiriyor. Son zamanların başarılı filmlerinden birisi All Is Lost. Tavsiye ederim. 4/5
    seyirci koltuğu
    seyirci koltuğu

    Takipçi 52 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    31 Ocak 2014 tarihinde eklendi
    Robert Redford yaşına rağmen hayli zor bir filme dahil olmuş ve inanılmaz bir performans sergilemiş. Karakteri çok iyi yansıtıyor ve inandırıcılığı her daim koruyor. Neredeyse konuşmanın hiç geçmediği filmi sabırla sonuna kadar izlemek mümkün. Ancak görsellik beni çok tatmin etmedi. Bazı sahnelerde eksiklik hissettim. Müzik ise Robert Redford'dan sonra filmin en cazip tarafı!
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.883 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    7 Nisan 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da yazan J.C. Chandor'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “All Is Lost”; Robert Redford'un başarıyla canlandırdığı "kazazede" bir adamın Hint Okyanusundaki hayat da kalabilme mücadelesinin anlatıldığı, aksiyon dozu yüksek bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 8.5 milyon dolarlık bütçesine rağmen yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerinde, dublör oyuncuların performanslarına da yaslanılarak büyükçe bir kısmı; Meksika'nın Rosarito Sahilindeki, "Titanic" (1997) filminde kullanılmak gayesiyle inşa edilmiş olan Baja Stüdyolarında çekilen ve vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlemiş olduğumuz bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Endonezya'daki adalardan biri olan Sumatra'nın 1700 deniz mili açıklarında; tarih 13 Temmuz ve saat de 16.50 dir...

    Sadece yarım günlük erzakı kalan ve tüm umudunu yitirmiş, son derece üzgün bir adam, okyanusun ortasında çaresiz ve yapayalnız kalmıştır...

    Neden mi?

    Bunu öğrenmek için sekiz gün öncesindeyiz...

    ***

    Uyuklamakta olan adam aniden, Virginia Jean isimli teknesinin su almakta olduğunu fark ederek yerinden fırlar...

    Zira koşturarak güverteye çıktığında göreceği gibi bir yük gemisinden düşmüş olan "kurgusal (fictional)" Ho Won firmasına ait bir metal konteynır, çarptığı teknenin gövdesinde kocaman bir deliğin açılmasına sebep olmuştur...

    Bir deniz çapası kullanmak suretiyle adam; konteynırın irtibatını keserek ondan kurtulsa da, tekne halen su almaya devam etmektedir...

    Üstelik su; teknenin aydınlatma, telsiz, navigasyon ve elektrikli pompa sisteminin bozulmasına da yol açmıştır...

    Bulabildiği malzeme ile deliği tıkamaya, el sintinesi ile de teknenin içindeki suyu boşalmaya çalışan adam; uyumak amacıyla da kendine bir salıncak yapmıştır...

    Adamın çabaları, şimdilik fayda etmiş gibidir...

    Çünkü yaptığı pek de sağlıklı görünmeyen yama sayesinde tekneye su girişi dururken; boşalttığı su sonrasında adam, yerlere paspas atmaya dahi başlamıştır...

    Derken...

    Teknenin aküsü ile telsizi yeniden aktif hale getirirken adam elindeki kitaptan gökyüzündeki yıldızlar aracılığı ile yönünü nasıl tayin edebileceğini öğrenmeye çalışır...

    Ancak telsiz randımanlı bir biçimde kullanılamamaktadır...

    Onun için teknenin direğindeki, yuvasından çıkmış olan antene müdahale edilmesi gerekmektedir...

    Fakat o da nesi?

    Direğin tepesine çıktığında adam, yaklaşmakta olan müthiş bir fırtınayı fark etmesin mi...

    Bakalım bu şiddetteki bir fırtınaya, teknede yaptığı yama dayanabilecek midir?

    ***

    Fırtına geldiğinde su geçirmez kıyafetlerini giyinerek güverteye çıkan adam; fırtına flokunu kaldırmak için pruvaya doğru sürünürken, okyanusa düşse de biraz çabalayarak yeniden tekneye çıkar...

    Çıkar çıkmasına da...

    Biz, "Acaba yama dayanacak mı?" diye düşünür...

    Ve...

    "Asıl teknenin bizzat kendisinin bu fırtınaya dayanıp dayanmayacağına kafa yormanın zamanı gelmiştir" derken...

    Güverteden düşen adam kendini bir kez daha suların içinde bulur...

    Evet...

    Tam da tahmin ettiğimiz şekilde yama patlamış ve tekne yeniden su almaya başlamıştır...

    İşlerin tekne için pek de yolunda gitmediğini fark eden adam kendini, tekneye bağladığı şişme bir cankurtaran salının içine atıverir...

    Ertesi sabah geri döndüğünde, teknenin kullanılabilecek hali kalmadığını gören adam; bulabildiği yiyecek ve içecek ile Hayatta Kalma Ekipmanı çantasını da yanına alarak tekrardan sala geçer...

    Zaten can çekişmekte olan tekne, birazdan batacaktır da...

    Dakika 54...

    Geride sizleri, heyecanın hız kesmeden süreceği 52 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
     james007
    james007

    Takipçi 78 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    17 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    daha evvelde bahsetmıstım , pıyasaya cıkmadan evvel gaza getırılen seyırcı , umdugunu bulamayınca hayal kırıkıgı yasıyor.bu da oyle fılmlerden bırı . vaktınızı bosa harcamayın daha guzel bır fılmı secın seyretmeye baslayın.
    zafer D.
    zafer D.

    Takipçi 11 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    13 Şubat 2014 tarihinde eklendi
    Çekmesi de izlemesi de emek isteyen zahmetli bir yapım Sona Doğru. Kısacası izleyici açısından her bünyenin kaldırabileceği türden değil.Yönetmen Chandor ilk elin günahı olmaz felsefesinden hareketle ikinci uzun metrajlı filminde turnayı gözünden vurmuş. Gravtiy ve Pi'nin Yaşamı gibi aynı temalı filmlerle rahatlıkla rekabet edebilecek düzeyde. Yönetmenin bu denli zor bir türde kendini kanıtlamaya çalışmasını takdire şayan buldum doğrusu. Peki ya Robert Redford... Bu zamana kadar nasıl olur da en iyi erkek oyuncu dalında Oscar sahibi olamaz hayret ediyor, bu da heralde Oscar'ı verenlerin ayıbıdır diye düşünüyorum. Oyunculuğu o kadar doğal ve gerçekçi ki konuşmadan da izleyiciye ruh halini geçirmeyi başarabiliyor usta aktör. Yaşlı bir denizcinin hayata bağlılığı ise fazlasıyla duygu ve azim yüklü. Bu kadar zorluk altında kalan birnin küfür etmeden ya da tanrıya yakarmadan sakinliğini koruyabilmesi beni biraz rahatsız etse de, filmin inandırıcılığını etkilemiyor. Redford hakkında bizim söyleyebilecek çok sözümüz olmasa da anlaşılan onun beyazperdede söyleyecek daha çok sözü var. Önyargılardan sıyrılabilirseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim...
    enteresan9
    enteresan9

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Haziran 2014 tarihinde eklendi
    Sona doğru filminin yönetmeni görsel efektler dalındaki oscarı kesinlikle gravity yüzünden alamamıştı çok iyi bir yaşam mücadelesini konu alıyor filmde yaşlanıp ailesine hayata küsüp doğaya kendini salan bir adamı konu alıyor adam ilerlemiş yaşına rağman ve onca mağlubiyete rağmen mücadele edip yaşamayı göze almış.güzel film , parantez Robert REDFORD her zaman parlak bir yıldız olarak anılacak bu filmlede bu durumu perçinlemiş. tebrikler
    Murat Yildiz
    Murat Yildiz

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    15 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Robert Redford film başından beri sarı şok poşetini çıkartıp çıkartıp sokuyor bu poşet ne işe yarıyor bir türlü anlayamadım adamda nasıl bir cenabetlik varsa iki yük gemisi dibinden geçiyor ama ne hikmetse görmüyorlar üstelik kendi teknesini yamalıyor su alıyor teknesi batıyor bu sefer botu su alıyor en son cinnet geçirip botu ateşe veriyor siz onun kurtulduğunu sanıyorsunuz ama o el metoforik bi el ve tanrının eli velhasıl beni bulmak isteyen botunu yaksın diyor Robert Redford bey ÖTÜKENDEN SELAMLAR CENK BİTTİ AAAUUUUUU
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top