En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
NEÇİRVAN
Takipçi
84 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
6 Eylül 2022 tarihinde eklendi
Film bana fikir yönünden matrix, işleyiş yönünden inceptionu hatırlattı. Boyutlar arası bir film olması biraz kafa karışıklığı yaratabilir. Film çokta derin sayılmasa da dikkatli izlenmesi gereken bir film. Varoluş, gerçeklik ve simülasyon kavramlarını harmanlamıș, Birçok mesaj barındıran bir yapım. Film ağır ve durağan gelsede, izlerken insan o kadar da sıkmıyor. Filmde birseyler eksik kalmış sanki biraz daha özen gösterilse daha iyi bir ürün ortaya çıkabilirmiș. Örneğin oyuncular biraz daha özverili oynayabilirmis. Türüne göre ortalama bir film. Tabiki ister istemez türünün en iyi örneği olan Matrix le kıyaslayınca biraz fazla hırpaladım, aslında yapılış yılına göre çok cesurca ve orjinal bir film.
Matrix'i sorgulattığı soru yüzünden seviyorsanız büyük ihtimalle bu filmi de seveceksiniz.aynı yıl çıktığı için Matrix'in gölgesinde kalan bir film.Matrix'in sorgulattığı soruyu farklı bir şekilde soruyor.Matrix kadar iyi değil ama büyük bir fark yok.
Ne beklenilmedik bir kurgu ne de beklenilmedik bir sondu.Ama 1999 yılı için güzel bir romantik bilim-kurgu.Ayrıca bu tür tıpatıplık çatışması ve simülasyon kurgusu için yine yılına göre yeterli.Ama bu dönem filmleri içinde izlediğim için,yeni dönem muadillerine kıyasla sönük kalıyor.Yine de aklınızın bir köşesinde hatırlanması gerekir.İyi seyirler...
Film genel itibari ile simülasyon teorisiyle ilgili. Olay örgüsü içinde ilerlerken sizi şaşırtmayı uman bir senaryosu var. Ben birkaç inceleme okuyunca az çok neyle karşılaşacağımı anlamıştım bu yüzden pek şaşırmadım. Filme gelecek olursak geçmişini simülasyon haline getirmeyi başaran bir şirket bunu daha halka açmadan ve tüm kontrolleri yapmadan kendileri dener ve sonuçları çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkarır.
Filmde simülasyonlarla alakalı değinilen bir nokta simülasyonun içine girdiğimizde her şeyi orada olmasak dahi beynimizde sinirsel faaliyetler içerisinde olduğu için hissediyor olacağız. Bu aslında çok çekici bir durum çünkü istediğiniz zaman herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan istediğimizi yapabilmemizi sağlıyor. Kötü olan ise sende simülasyonun içinde kodlardan oluşan bir yansıma olacağından onlar da senin kadar kanlı canlı olacaktır. Filmde de buna ayak basılıyor ve hatta biraz ileri gidiliyor :) Bir diğer değinilen nokta simülasyonların belirli sınırlar içinde yaratılabilmesi çünkü elindeki cpu gücü sınırlı. Filmde simülasyonun anlaşılma kriteri de bu oluyor. Bizim evrenimizde de sınırsız bir şeye rastlamak mümkün değil enerjimiz bile kısıtlı simülasyon teorisinin bu kadar ses getirmesinin bir sebebi de bu olsa gerek. Ancak şuana kadar kimse bizim için çizilen sınırlara ulaşamadı. Bu yüzden bir süre daha veya temelli bilim-kurgu olarak kalacak bir konu gibi gözüküyor.
Çok güzel bi filmdi izlemenizi tavsiye ederim. Konu ve işleyiş yerinde ve tutarlıydı merakınız film boyunca taze kalıyor. Sadece sonunu erken tahmin ettirme gibi bi kusuru var filmin oda görmezden gelinebilir :) maalesef sonu tatmin etmiyor ama genede izlenmesi gereken bi film..
BU AZ BİLİNEN ZİHNİN SINIRLARINI ZORLAYAN BİLİMKURGU YAPIMI BENİM İÇİN BİR BAŞYAPIT NİTELİĞİNDEDİR 10 ÜZERİNDEN 10
hayal gücün ulaştığı son nokta. gerçekten iddialı bi senaryo 13.Kat.. Varoluş , gerçek dışı boyut ve similasyonlu filmlerin arasında başarılı sayılabilecek bir başarıya sahip film bence 1999 yapımı bilim kurgu bir film olmasına rağmen 2017 de de kendini pür dikkat izletiyorsa fazla söze gerek yok arkadaşlar bu film kaliteli ve güzel demektir.
13. Kat (The Thirteenth Floor) filminde Douglas bir gökdelenin 13. katında yer alan ofislerinde ve arkadaşı Whitney yeni bir yazılım üzerinde çalışmaktadırlar. Bu bir sanal simülatördür. Bu sanal simülatörü kullanarak Douglas, 1930 yılına giderek orada bir takım şeyler yaşar. Douglas işlerin yolunda gitmediğini fark edince seansı yarıda bırakır ve kalkar. Uyandığında hafızasında bir takım sorunlar vardır ve ayrıca şirketin kurucusu olan Hannon Fuller cinayete kurban gitmiştir. Bir süre sonra Douglas cinayetin bir numaralı şüphelisi haline gelir. Tüm bunlar olurken bir de Hannon Fuller'in kızı olduğunu iddia eden güzeller güzeli Jane'de bir anda ortaya çıkar. Jane, Douglas'ın oldukça dikkatini çekmiştir. Bir süre sonra sanal seanslar, hafıza kayıpları, çekicilik, gerçeklik ve kabus içinde Douglas hayatının en karışık durumu ile karşı karşıya kalacaktır.
13. Kat (The Thirteenth Floor) filmi Matrix gibi bir baş yapıtın gölgesinde kalmış olsa da aslında en az onun kadar iyi bir film. 1999 yılı sanal gerçeklik bilim kurgusunun nirvanası olmuş diyebilirim. Bu film bana göre en iyi bilim kurgu filmlerinden biridir. Konu başlarda size çok karışık gelse de konuyu daha iyi anlarsanız çok hoşunuza gidecek bir film. 1999 yılına göre değerlendirirsek gerek görsel efektler gerekse de senaryo muhteşem ötesi. Kabul ediyorum senaryo biraz başta karışık gelebilir. Ancak filmi ikinci defa izlerseniz pek çok ince ayrıntıyı yakalayabiliyorsunuz. Bu tarz seyircinin zihnini zorlayan filmleri seviyorum. 13 Kat aklın sınırlarını zorlayan bilim kurgu filmlerinden bir tanesi.
merak uyandırıcı ve fantastik bir filmdi.tam anladığınızı düşünürken sonra farklı bir durumla karşıya karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz.film sizden hep bir adım önde gidiyor.bu da filmi çekici kılıyor.oyunculuklar ortalama düzeydi diyebilirim fakat daha iyi olabilirlerdi.özellikle başrol oyuncularının biraz donukluktan kurtulmaları gerekirdi. gene de filmi sıkılmadan ve beğenerek izlediğimi söyleyebilirim. diğer yorumları okurken bazı arkadaşların filmi saçma bulduğunu söylediklerini gördüm.bir kere filmin türü bilim kurgu ve fantastik.buna dikkat çekmek lazım.bu tür filmlerin doğası bildiğimiz gerçeklik dışında konuları işlemesidir.burada daha önemli olan fantastik çizgide inşa edilen filmin seyirciyi çekebilmesidir..bilim kurgu ve fantastik film türünde yüzlerce binlerce yapım var ama hepsi başarılı olamıyor.bu türde de dediğim gibi kendi türünün içinde bir mantık çerçevesine oturtulup akışkanlığı ve çekiciliğini kaybetmemesidir.bu film bunu da muhteşem seviyede olmasa da üst düzeyde başardıklarını düşünüyorum. buradaki bana göre en büyük eksileri filmdeki ayrı zamanlara geçişteki sistematiği tam oturtamadıklarını görüyorum.bunun haricinde film zamanına da düşünürsek başarılı diyebilirim.ama bu filmden bir inception veya matrix kadar başarılı olmasını beklemek haksızlık olur.
20 yüzyılın sonunda çıkan sistemi ve neyin gerçek neyin yalan(yada hayal) olduğunu sorgulayan şahaserlerden biri Matrix, eXistenz, Dövüş Kulübü hatta Altıncı Hisle birlikte 21. yüzyıl sinemasını etkileyen hatta yapı taşı olan filmlerden biri.Ülkemizde pek bilinmiyor bunun en büyük sebebi küçük bütçeyle çevrilmiş olması, pek tanınan oyuncuların yer almaması ve tabiki Matrixle aynı yıl çıkmasınında yeterli kadar önemsenmemesinde sebebi büyük.Filmdeki bazı küçük aksaklıkları yada hataları görmezden gelirseniz küçük bir başyapıt olarak görülebilir ama her halükarda eksiklerine rağmen ne olursa olsun çok iyi bir film. 10/8
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.