Hesabım
    Cüce Dedektif Şerlok
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Cüce Dedektif Şerlok

    Bahçe cüceleri ve dedektif Şerlok…

    Yazar: Banu Bozdemir

    Sevimli Cüceler Cino ve Jülyet’in devamı olan Cüce Dedektif Şerlok bu kez hikayesini bir aşk masalından çıkarıp biraz macera dozuna doğru devşiriyor. Bahçelerdeki cüce biblolarından esinlenerek yapılan filmde bir biblonun başına gelebilecek en büyük felaket kırılmak…

    Filmi izlerken Amelie filmini bir kez daha andım, The Full Monty’i de… İlkinde Cino ve Jülyet temsiliyeti neredeyse birebir Shakespeare'in Romeo ve Jüliet hikayesinin kaba bir uyarlamasıydı, o yüzden zorlanmamış bir senaryo ve teknik açıdan da tatmin etmeyen bir görselle karşımıza çıkmıştı. Ama işin bahçe cücesi kısmı gerçekten de sevimli ve üretilebilir hikayeler çıkmasına elverişli. John Stevenson yönetmenliğinde bahçe cücelerimizin kendi naif, kırılgan hikayelerine bu kez de Sherlok Holmes dahil oluyor, kendisi de bir cüce Şerlok tabii!

    Bizim cüceler bu kez Londra’da bir evin bahçesini süslemek üzere gelirler Bizim sevimli çiftimiz Cino ve Jülyet bu kez bahçe işini anne babalarından devralıyorlar. Jülyet bu bahçe işini aşrı ciddiye alıyor ve Cino’yla araları biraz bozuluyor. Tabii pasta bebesi tarafından kaçırılan ve kırılmakla tehdit edilen diğer cüceler de cabası…

    Filmin anafikri arkadaşlar, dostlar ve çiftler arasında zaman zaman kırgınlıklar yaşansa da aslolanın onu tamir etmek ve tekrar eski haline getirmek olduğu… Bu anlamda doğru bir mesaj veriyor. Tabii öte yandan cüceleri kaçıran kişinin üzerinden hırslarıyla hareket edenlerin bir süre sonra kaybetmeye mahkum olduğu da tekrarlanıyor.  Animasyonların hikayelerinin ve teknik detaylarının sürekli, yıldan yıla gelişme gösterdiği aşikar. Hatta çocuklar ve büyükler arasında ince bir çizgisi olan konular bazen çocukların anlayamayacağı espriler, detaylar ve mesajlar içerebiliyor. Mesela burada Cino ve Jülyet’e anne babaları tarafından verilen bahçe görevi diğer cüceler tarafından alkışlarla karşılanıyor ama bir tanesi bundan memnun olmayıp, bunun bir akraba kayırmacılığı olduğuna vurgu yapıyor. Çocukların bunu anlamasına imkan yok. Bu ve buna benzer imalar, bazen çocuk zihnini aşıp güncele dair espriler ve göndermeler barındırabiliyor. O lafların büyükleri tavlamak üzere oraya koyulduğu belli oluyor. Basın gösteriminde izleyemediğim için normal gösterimde izledim ve çocuklar ebeveynleriyle gelmişti. Ve animasyon sektörü bunu biliyor, o yüzden çocuklar için olan kısımların arasına ana baba dozunu yerleştiriveriyor.

    Bahçe cüceleri biz de yerini daha çok hayvan objelerine bırakmış vaziyette. Ördekler, kedi, köpek ve kuzular büyük bahçelerin düzenlemesinde karşımıza çıkan hayvan heykelleri. Filmi izlerken böyle bir etkileşimin hikayeyi zenginleştireceğini, farklı hikayelere yol açacağını düşündüm. Ama seri devam ederse filmin cücelerin yanına başka bildik/ünlü karakter ya da karakterleri koyacağını da düşünüyorum.

    Filmi dublajlı izlediğimiz için orijinal sesleri duyamadık ama bizde de yapılan dublajın hakkını vermek lazım, o konuda gayet nitelikli ve uygun sesler devreye girebiliyor. Bahçe cücelerinin canlanması fikri gayet orijinal, dediğim gibi hikayeler de biraz daha iyi olursa bu seri daha iyi yerlere gelebilir. Uzun şapkaları, kıyafetleriyle Kırmızı başlıklı kız ve cücelerini andırsalar da şimdilik başka hikayelerin içindeler. İzleyen çocuklardan aldığım tepkiler sevdikleri yönünde oldu. Biraz fazla aksiyon vardı ama artık günümüz dünyasında aksiyon mutlaka kullanılan bir yöntem, en naif konu bile bundan nasibini alıyor gibi.

    https://twitter.com/banubozdemir

    Sevimli Cüceler Cino ve Jülyet’in devamı olan Cüce Dedektif Şerlok bu kez hikayesini bir aşk masalından çıkarıp biraz macera dozuna doğru devşiriyor. Bahçelerdeki cüce biblolarından esinlenerek yapılan filmde bir biblonun başına gelebilecek en büyük felaket kırılmak…

    Filmi izlerken Amelie filmini bir kez daha andım, The Full Monty’i de… İlkinde Cino ve Jülyet temsiliyeti neredeyse birebir Shakespeare'in Romeo ve Jüliet hikayesinin kaba bir uyarlamasıydı, o yüzden zorlanmamış bir senaryo ve teknik açıdan da tatmin etmeyen bir görselle karşımıza çıkmıştı. Ama işin bahçe cücesi kısmı gerçekten de sevimli ve üretilebilir hikayeler çıkmasına elverişli. John Stevenson yönetmenliğinde bahçe cücelerimizin kendi naif, kırılgan hikayelerine bu kez de Sherlok Holmes dahil oluyor, kendisi de bir cüce Şerlok tabii!

    Bizim cüceler bu kez Londra’da bir evin bahçesini süslemek üzere gelirler Bizim sevimli çiftimiz Cino ve Jülyet bu kez bahçe işini anne babalarından devralıyorlar. Jülyet bu bahçe işini aşrı ciddiye alıyor ve Cino’yla araları biraz bozuluyor. Tabii pasta bebesi tarafından kaçırılan ve kırılmakla tehdit edilen diğer cüceler de cabası…

    Filmin anafikri arkadaşlar, dostlar ve çiftler arasında zaman zaman kırgınlıklar yaşansa da aslolanın onu tamir etmek ve tekrar eski haline getirmek olduğu… Bu anlamda doğru bir mesaj veriyor. Tabii öte yandan cüceleri kaçıran kişinin üzerinden hırslarıyla hareket edenlerin bir süre sonra kaybetmeye mahkum olduğu da tekrarlanıyor.  Animasyonların hikayelerinin ve teknik detaylarının sürekli, yıldan yıla gelişme gösterdiği aşikar. Hatta çocuklar ve büyükler arasında ince bir çizgisi olan konular bazen çocukların anlayamayacağı espriler, detaylar ve mesajlar içerebiliyor. Mesela burada Cino ve Jülyet’e anne babaları tarafından verilen bahçe görevi diğer cüceler tarafından alkışlarla karşılanıyor ama bir tanesi bundan memnun olmayıp, bunun bir akraba kayırmacılığı olduğuna vurgu yapıyor. Çocukların bunu anlamasına imkan yok. Bu ve buna benzer imalar, bazen çocuk zihnini aşıp güncele dair espriler ve göndermeler barındırabiliyor. O lafların büyükleri tavlamak üzere oraya koyulduğu belli oluyor. Basın gösteriminde izleyemediğim için normal gösterimde izledim ve çocuklar ebeveynleriyle gelmişti. Ve animasyon sektörü bunu biliyor, o yüzden çocuklar için olan kısımların arasına ana baba dozunu yerleştiriveriyor.

    Bahçe cüceleri biz de yerini daha çok hayvan objelerine bırakmış vaziyette. Ördekler, kedi, köpek ve kuzular büyük bahçelerin düzenlemesinde karşımıza çıkan hayvan heykelleri. Filmi izlerken böyle bir etkileşimin hikayeyi zenginleştireceğini, farklı hikayelere yol açacağını düşündüm. Ama seri devam ederse filmin cücelerin yanına başka bildik/ ünlü karakter ya da karakterleri koyacağını da düşünüyorum.

    Filmi dublajlı izlediğimiz için orijinal sesleri duyamadık ama bizde de yapılan dublajın hakkını vermek lazım, o konuda gayet nitelikli ve uygun sesler devreye girebiliyor. Bahçe cücelerinin canlanması fikri gayet orijinal, dediğim gibi hikayeler de biraz daha iyi olursa bu seri daha iyi yerlere gelebilir. Uzun şapkaları, kıyafetleriyle Kırmızı başlıklı kız ve cücelerini andırsalar da şimdilik başka hikayelerin içindeler. İzleyen çocuklardan aldığım tepkiler sevdikleri yönünde oldu. Biraz fazla aksiyon vardı ama artık günümüz dünyasında aksiyon mutlaka kullanılan bir yöntem, en naif konu bile bundan nasibini alıyor gibi.

    Yıldız 3

    https://twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top