Lazarus Etkisi

ŞAHANE BİR FİLMDİ. IMDB puanları yada eleştirmenlerin yorumları açıkçası umrumda değil. En çok emin oldugum şey bu filmin beni ürkütmesi oldu. Lazarus etkisi bilimsel olarak hala araştırılan bir şey. Ama lazarus etkisinden bahsetmeden önce bu güzel filmden altmetinlerinden bahsetmek isterim. Öncelikle şunu bilmelisiniz. İnsanın başına ne geldiyse hep Tanrıcılık rolünü üstlendiği zamanlarda gelmiştir. Ölüm Allah ın emridir ve Her canlı ölümü tadacaktır. Lakin Ölen bir canlıyı geri getirmek düşüncesi Kendimize biçilmiş rolün dışına çıkmaktır. Tabiki biz insanlar sevdiğimiz insanların ölmesini istemeyiz ama bunu kabullenmek gerekir. Film evrim teorisinden tut cehennem kavramına kadar bir çok şeye değiniyor. Bir insanın beyninin sadece küçük bir bölümünü kullandıgını biliyoruz. Buna da değiniyor sonrasında bilmediğimiz şey ise İnsanın beyninin büyük bir bölümünü kullandıgında yapabilecekleri. Bundan sonrası artık Bilimkurgudur. Tüm bunları harmanlayıp Cehennem kavramı üzerinde ki dokunuşları çok iyiydi. Belkide cehennem bizim sandıgımız gibi bir yer değildir. Belki de Her insanın Cehennemi farklıdır. Mesela filmde şuna vurgu yapıyor. Bizim korkularımız bizim cehennemimiz. Kadının en büyük korkuları onu cehennemde hissettiriyor. Gelelim lazarus etkisine. Tırnak içindeki bölüm alıntıdır '' Tıbbi literatürde ‘’Lazarus Refleksi’’ olarak adlandırılan bu durum İncil’deki bir anekdottan adını almaktadır. Rivayete göre Hz. İsa, etrafında bulunan ve kendisine inanmakta şüphe duyan kalabalığa peygamberliğini ispatlamak için onları dört gün önce ölmüş Lazarus adlı bir gencin mezarına götürür ve burada mezara seslenerek Allah’ın adıyla ölüye dirilmesini emreder. Aniden kalablığın hayretten fal taşı gibi açılmış gözlerinin önünde mezar toprağı açılıp Lazarus adlı genç tüm canlılığıyla sapasağlam karşılarına dikilir. '' Hikaye bu. Lakin bilimsel olarak düşünüldüğünde İnsan öldükten sonra beyinde ölür. Lakin labaratuvarda bir deney yapın.Ölü Kurbaga üzerinde. sinirleri üzerinde küçük dokunuşlar yaptıgınızda hareket ettiğini göreceksiniz. Lakin bu bir reflekstir. Bir insanın refleks merkezi omuriliktir. Belkide insan öldükten sonra bile ani hareketlerin olması bir canlılık göstergesi değil o sadece merkezi sinir sistemi organı olan Omuriliğin hala faaliyette olmasındandır. Bu küçük bilgiden sonra film hakkında genel konuşmak istersem durum şudur; Film düşük bir bütçeyle çekilmiştir ama buna rağmen oluşturulan ortam ve atmosfer etkileyicidir. Teknik detayları ve yönetmenliği fazlasıyla başarılı bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca filmin deneysel olarak ilginç konusunun da bize sunulması bence sürükleyicilik anlamında filmi fazlasıyla yukarılara taşıyor. Eksik noktaları tabiki var. O kadar da olur.Şiddetle tavsiye ederim. 10/ 8.0