Hesabım
    Karanlıktan Gelen
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Karanlıktan Gelen

    Uzaylı istilasından korkmayın çünkü dünya çoktan istila edildi!

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Adetimdir, korku-gerilim sineması örnekleri izlemeden önce yönetmeninin ismine bakarım. 80’ler zamanından kalma bir alışkanlık bu… Özellikle İtalyan korkularını kiralarken yönetmeninin Lucio Fulci, Dario Argento, Lamberto Bava gibi isimler olması bir tür “düşünme, hemen al izle” alarmıydı benim için. Bu yönetmenlerin günümüzde ulaştıkları kült statüsü de o tür takipçiliğimin isabetli olduğunu gösterdi.

    Peki, bu hafta Karanlıktan Gelen (Dark Skies) adlı uzaylı gerilimini izleyeceğimiz Scott Stewart ismi bana ne ifade ediyor? Özel efektçilikten gelen bu genç yönetmene referans olacak iki filmi var. Kıyamet Melekleri (Legion) ve Kutsal Savaşçı (Priest)

    Scott Stewart, türleri birbirine karıştırıp yeni bir lezzet yaratmayı seven bir sinemacı, ancak şimdiye kadar aldığı sonuçlar elindeki tüm malzemelerin tadını yitirdiği bir salatanın ki kadar başarılı olabildi. Güçlü bir PR desteği ile gösterime giren Kıyamet Melekleri dahi seyircinin kısa sürede ilgisini yitirdiği bir yapımdı.

    Yönetmenin büyük bütçe tercihinin elini daralttığını iddia edebiliriz. Eğer öyleyse, bunu anlamak için 3.5 milyon dolar bütçeli Karanlıktan Gelen’i izlemek isabetli olacaktır ve ben de öyle yaptım.

    Karanlıktan Gelen aslen bir “tekinsiz ev” filmi ancak bu türde verilen yüzlerce örneğin aksine işin içine hayalet, iblis gibi doğaüstü fenomenleri karıştırmıyor. Daha çok, HBO’nun 10 bölümlük mini dizisi Taken’i referans alarak bir ailenin “griler” denilen uzaylılar tarafından terörize edilmesi hikayesine odaklanıyor ancak gerilimin sağlanması izlediğimiz hayalet öyküleriyle o kadar benzeşiyor ki yapım “Poltergeist’ta kötü ruhlar yerine uzaylılar olsa ne olurdu?” sorusunun filme çekilmiş haline dönüşüyor. Ev güvenlik kameralarına yakalanan uzaylı görüntüleri ile Paranormal Activity serisine selam çakmayı da ihmal etmiyor. Scott Stewart huyundan vazgeçmiyor da denebilir.

    Scott Stewart, uzaylıların musallat olduğu çekirdek ailenin başına gelenleri gösterirken ek soslar eklemeyi de ihmal etmiyor ve Amerikan korku sinemasının çok sevdiği banliyö hayatına eleştirel bir bakış atıyor. İşten atılan babalar, tedirgin anneler, Mortgage taksitleri ödenemediği için banka tarafından el konulan evler ve hiçbir şeyden haberi olmayan çocukların tekdüze eğlenceleri… Tüm o konforun ve gösterişin aslında müthiş bir stres yüküyle geldiğinin altını çiziyor film. Her ne kadar bir yerden sonra bu eleştiriyi tamamen terk etmiş olsa da, Amerikan toplum hayatına önemli bir eleştiri getiriyor.

    Peki, bütçesiz bir korku-gerilim denemesi olan Dark Skies vaadini yerine getirebiliyor mu? Hem de nasıl! Bu türden yüzlerce film izlemiş bir seyirci olarak ailenin başına gelenleri dehşetle izlediğimi ve perdeye çivilendiğimi fark ettim. Ünlü oyunculara, multi milyon dolarlık efektlere ihtiyacı olmayan bir atmosfer filmi ve tüm o sıkıntılı dehşet ortamını sonuna kadar hissettiriyor. Scott Stewart, Priest gibi post apokaliptik epikleri çekmektense böyle küçük alacakaranlık hikayelerine yoğunlaşmalı. Zanaatkârlığında bir sıkıntı yok ve sakin öykülerin içindeki gerilim anlarını yaratma konusunda tartışılmaz bir yeteneği var.

    Karanlıktan Gelen, korku-gerilim sineması meraklılarına gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir film. Kuzey Amerika vizyonunda, ilk gösterim haftasında bütçesinin üç katı kar etmesi de seyircinin bu filmi sevdiğini gösteriyor. Türe kendince bir yenilik getirmeye çalışıyor ancak bunu tam anlamıyla başaramasa bile korkutma-germe konusunda çok başarılı. İyi seyirler…

    Murat Tolga Şen / murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top