Hesabım
    Keskin Nişancı
    Ortalama puan
    2,7
    131 Puanlama
    Keskin Nişancı hakkında görüşlerin ?

    23 Kullanıcı yorumları

    5
    3 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    8 Eleştiri
    1
    6 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    13 Mart 2015 tarihinde eklendi
    American Sniper (2014) Bir kişiyi öldürürsen katil , milyonlarca insanı öldürürsen kahramansın. Yönetmenliğini Clint Eastwood üstlenirken , başrolde Bradley Cooper , Sienna Miller gibi oyuncular bulunmakta. Üzülerek söylüyorum ki bu iki dev isim'e olan saygımı kaybettim. Yorumum Spoiler İçeriyor olabilir. Ezan sesiyle başlayan bir film , kahramanlarımız Irak'a özgürlük götürmeye yeminli birden bire başlayan insan avı ve yapılan hakaretler. 2001 saldırılarını yapan ABD Irak'a girmeye kararlıdır , gerçek bir yaşamdan alınan film bir keskin nişancının yaptıklarını , savaş alanında yaşadıklarının ardından çektiği psikolojik sıkıntıları anlatmakta. İki keskin nişancı arasında yaşanan kedi fare oyunu ve ortada öldürülen ve sömürülen ama filmde gösterilmeyen bir Halk. Film izlerken her anlamda dikkatli bakmanızı öneriyorum , kadro sağlam , yönetmen sağlam ve üstüne oscar adaylığı bulunan her filme iyi bir film diyemeyiz. İyi bir film her şeydir. Objektifliktir ve ararsanız türünde gayet objektif filmler bulursunuz. Film için güzel mekanlar seçilmiş , karekterlerde iyi seçilmiş ama film başlangıçtan itibaren ağır bir Abd propagandası içeriyor , eğer tarihsel boyutlu bir film yapılacaksa biraz objektif olmalıdır , bu filmde maalesef ki bulamadım o objektifliği. 6 Tane oscar adaylığı var filmin ve yüksek bir ihtimalle de alacaktır , sonuçta Abd'yi öven bir film dayamışlar Oscar'ı Irak'ta yerli halkın içinde yaşayan kızlara tecavüz eden insanlar gitmiş , yerine Kutsal Abd'yi kurtarmak için her şey mübah , Irak'a özgürlük getireceğiz biz diyen askerler gelmiş. Bütün suç Irak'ta , ikiz kuleleri yıkan Abd tamamen masum . Clint Eastwood gibi bir yönetmen nasıl olurda bu filmin yönetmenliğini kabul eder ciddi anlamda şaşırıyorum . Abd'yi övüyor , göklere çıkartıyor ve inanın sıf iş olsun diye bakın biz propaganda yapmıyoruz demek adına ''askerler psikolojik sorunları çekiyor'' mesajını vererek masumiyet tablosu çizmenin peşinde. Film tamamen bir Amerikan Rüyası. Anlatılanlara inanmanız için uyuyor olmanız gerekir.
    cemertem
    cemertem

    Takipçi 55 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    31 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    Bu filme karşı çok öfkeliyim. Eastwood'un ne kadar milliyetçi olduğunu biliyorum. Ama filmi nötr halde objektif olarak izlemeye çalıştım. Chris karakterini sıradan bir sivil Iraklı gibi düşündüm. Ama olmadı. Bu kadar gaddar, bu kadar vahşi ve delicesine evrensel değerden yoksun, savaştan beslenen bir filmde tek bir sahnede dahi sorgulama ya da eleştiri olmaz mı? Nasıl bir mantıktır bu? Irakta, Vietnamda, Afganistanda, Güney amerikada milyonlarca sivili katleden, ülkeleri işgal eden bir ülkenin bu filmle anladım ki hakikaten insanlıktan nasibini almamış bir durumdalar. Filmde psikoloji ara sıra gözümüze sokulup, savaş şartlarında bu normaldir gibi bir mesajı en saçma şekilde anlatıp, bir iki cenaze merasimi ile günü kurtarabilmekten fazlasını beceremeyecek kadar berbat. Filmin başından beri Irak ve oradaki insanlar adeta her biri birer barbar, vahşi ve teröristmiş gibi gösteriliyor. Senaryonun her bir satırı böyle iğrenç yaftalamalarla dolu. Hatırlayacak olursak Hurt Locker filmi vardı o da aşağı yukarı aynı şeyleri anlatıyordu fakat en azından bir derdi vardı filmin. Böylesine leş değildi. Çünkü hem iki anlamlı, hem de düşündürücü bir filmdi. American Sniper ise sadece bir 'Amerikan Kahramanı'ndan' ibaret. Psikopat, manyak bir "vatansever" karakterine sahip. Filmin her alt metninde ABD'ye ve bayrağına hizmet gibi saçma sapan argümanlara sarılıyor Eastwood. Yahu bir ülkeyi işgal edip orayı çöle döndürmenin katliamlar yapmanın neresi kahramanlık ya da ülkeye hizmet olarak düşünülüyor? Yazıklar olsun bu mantaliteyi akademiye sokan ve ödül alması için çaba harcaya lobilere. Hiçbir sahnede savaş eleştirilmemiş, aksine alttan alta övülüyor. Burada en büyük terbiyesizliği yapan Bradley Cooper (yapımcı olarak) ve bu rezil filmi yöneten Clint Eastwood'a yazıklar olsun diyorum. Savaşı meşrulaştırmak adına mesaj vermek için epey efor sarf eden bu filmde muhtemelen de bugüne kadar hep gizli bir şekilde propaganda yapan Eastwood’un ayan beyan “ben böyle mankafa bir herifim" dediği ilk işi!..Ucuz milliyetçi mesajları, gözümüze sokmaya çalıştığı bayrakları ve Bradley Cooper’ın berbat güneyli aksanını geçtim artık. Öyle rezil bir senaryo ki içler acısı halde Chris Kyle’ı inanılmaz antipatik, zarar verici derecede milliyetçi bir hale getirmeyi ihmal etmemiş zaten. Eastwood dünyayı nasıl görmek istiyor bilmiyorum; Obama'yı sürekli eleştiren ve alay konusu olmayı iyice içine sindirmiş gibi görünen Cumhuriyetçi partinin davetlerine katılmayı ihmal etmeyen bir adam olduğunu biliyoruz. Ama bu filmlerden sıkıldım. Ki American Sniper da daha önce anlatılmamış bir şey de yok. Hikayesini anlatmaya çalıştıkları adam dinlemeye değer biri olmadığı gibi, kahraman falan da olamayacak kadar zavallı. Aynı zamanda evrensellikten yoksun hayat öyküsüyle de ABD dışında her yerde şiddetli eleştiri konusu olacak bir yapım. Ama gişe hasılatlarıyla kendilerini savunurlar ne de ols. Bu nasıl bir barbarlıktır biliyoruz az çok. Call of Duty oyununda da böyledir, sayısız filmde de böyledir. Onların müstakil evleri olur ,müstakil evlerinin bahçesine bakan kapıya eyalet bayrağıyla abd bayrağı asılmıştır. Eğer ölürlerse cenazelerinde mutlaka limuzin olacaktır ve saygı atışı yapıldığı esnada korkarlar. Bayrağı bol madalyalı bir subayın elinden alırken subay ölen askerin karısının kulağına eğilip bir şeyler fısıldar, kadın da göz yaşları içerisinde marur bir şekilde başı ile onaylar. Ondan sonra o lanet olası intikamın alınma zamanı gelir. İşte bir ülke bu kadar çok haksız olunca bunları yapmak mecburiyetinde kalır. Klasik Bush kafası vardır. Kendi halkını ve dünyadaki diğer insanları kandırmak için böyle filmler çeker. Çok fiyakalı askerleri, barbarları öldürür o filmlerde. Kim yahu bu barbarlar? Kendi ülkesini işgal eden amerikalılara karşı ülkesini koruyan insanlardır mesela. Yarın amerika bizi de işgal etmeye kalksa hepimiziz. Arsızlığın, barbarlığın, katilliğin, sapkınlığın kendini aklamaya çalıştığı yüzlerce filmden biridir. Umarım bu film demeye utandığım propaganda yapımı yerin dibine sokulur da biz de ortadoğu halkları da rahat eder! Yahu Eastwood farklı türlerde de filmler çekmiş birisi. Ama özellikle savaş türünde çektiği Letters from Iwo Jima ve Flags of our Fathers filmlerine bakınca neyi gördüğünüz zor olmuyor değil mi? Ortak noktalar basit. Her zaman ABD'yi aklamış, savaşı hatta öldürmeyi kutsamış, karşı tarafı ise asla anlama çabasına girememiş bir yönetmendir kendisi. J. Edgar'a gelelim, Di Caprio'nun da oynadığı film daha çok biyografi tadındaydı. Ama mesela bu filmde de J. Edgar Hoover denen bir başka hatalarla dolu insanı aklamaya çalışmıştı. Bunu nasıl beceriyor diye sormanın anlamı yok. Misal Kathryn Bigelow, Michael Bay ve Steven Spielberg gibi sağ zihniyet ya da sağ düşünce için filmler çeken yönetmenler filmlerinde gösterilmesi gerekli şeyleri en azından Kathryn Bigelow için söylemek gerekirse gösterebiliyor, ama J. Edgar için bakarsak Eastwood'un hiçbir şeyi anlatmadığını, karanlık noktaların aklandığını görürsünüz. Bu sabit görüşlü, ihtiyar herifin yıllardır çektiği filmlerindeki bu saçma salak nakaratları ülkem için ölüyorum, ırakta ailem için savaşıyorum saçmalıklarını duymak istemiyorum artık. Bu filmin üstüne Quentin Tarantino ne demiştir acaba çok merak ediyorum. Orijinal adam her filminde farkını belli eder, sanatını ortaya koyar. Ama Eastwood gibiler körelmeye mahkumdur. Bu arada tabii bu propaganda yapımı için spoiler vermek istemiyorum ama adamın gerçek hayatta nasıl öldüğünü biliyorsak eğer o sahnesini bile koymamışlar. Bir cümle ile geçiştirilmiş ki adamın ve amerikan milliyetçiliğinin üzerine kimse bir şey demesin. Bol bol bayrak sallayalım. Suriyeli sniper mustafa karakterinin de gerçekte sonu öyle olmamıştır. Film bunu bile kullanmış. Bütün bunların içinde kalkıp filmin tekniğini konuşmanın bile anlamsız olduğunu düşünüyorum. Neyse dostlar çok uzattığımın farkındayım ama tahammül edemiyorum kusuruma bakmayın...
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 301 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    9 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    60'lı yılların ünlü oyuncusu Clint Eastwood, son yıllarda yönetmenliğe geçiş yaparak ortaya hem iyi hem de ortalamada sayılabilecek ve kayda değer filmler çıkardı. Şimdi de onun yeni filmi ise gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanmış, askeri orduda çalışan Chris Kyle'ın hayatı anlatılmış. Fakat bu film Amerika gişesinde çok iyi olsa da, (çünkü Amerikan propagandası var işin içinde) Eastwood'un açından son zamanlardaki en zayıf filmi maalesef.

    Film ilk önce ezan sesi ile, daha sonra Chris Kyle'ın bir çocuğu sniper ile vurması ile başlıyor. Bu açılış sahnesi Amerikalılar için muazzam, bizler ve dünyanın birçok devleti için kötü bir açılış sahnesi. Daha bu açılış sahnesinden anladım ki filmde Amerikan propagandası olacak. Oldu, hem de bol bol oldu. Çünkü Amerikalıların filmi bu. İllaki de böyle bir şey olacaktı zaten.

    Tamam propaganda kısmını geçtim. Filmin dış yüzeyi yerine biraz da iç yüzeyine, anlatılmak istenen mesaja bakalım. İç yüzeyinde hikaye oldukça basit kalmış. Film sürekli belli yerlerde geçiyor. Savaş alanı, mezarlık ve Kyle'ın evi. Film hep bu 3 yer arasında geçiyor. (arada bir başka yerler oluyor elbette ama bu yerler ağırlıklıydı) Bunun dışında filmde duygu eksikliği de var biraz. Veya savaş alanında Kyle'ın sniper ile 160 kişiyi öldürüp efsane haline gelmesi de çabuk geçiştirilmiş. (Hikayenin o kısmı havada kalsa da, inanın böylesi daha iyi olmuş. Film boyunca 160 kişinin ölümünü görecektik yoksa) Aslında bu kısımlar filmin fragmanında da var ama film fragmana göre hafif kalmış. Kyle'ın bir Amerikan kahramanı olması dışında insan olması etkeninin üstüne fazla gidilmemiş. Ya da savaşın Kyle'ı duygusal açıdan nasıl değiştirdiğinin de öyle. Sadece değişimi görüyoruz ama fazla gidilmemiş üzerine. Ayrıca filmdeki aksiyon sahneleri de hiç kişisel hissettirmemiş.

    Yalnız şimdi hakkını yememek lazım, oyunculuklar çok iyiydi. Bradley Cooper, aile ve savaş arasındaki dengeyi iyi kurmuş. Oscar'ın iddialı isimlerinden biri. Sienna Miller'ı is başta tanıyamadım. O da iyi bir oyunculuk sergilemiş, ilgiyi hakediyor.

    Aslında film hakkında kısaca şunu diyebilirim: American Sniper, iyi oyunculukların harcandığı, Amerikan propagandası ve iyi aksiyon sahnelerinin ötesine gidememiş bir film. Ama çok başarısız bir film de değil açıkçası. Hiç olmazsa sürükleyici olduğu için izlettiriyor. Ama Oscar'da En İyi Film ödülünü alacak kadar da iyi değil yani film. (Gerçi Argo gibi bir hadise yaşanır mı, onu bilemem) Veya IMDb puanı kadar da abartılacak bir şey yok. Çerezlik bir filmden öteye gidememiş. Tam ortalamada, hatta birazcık da altında diyebiliriz. İsterseniz izleyin ama fikir sahibi edinmek amaçlı ve sıfır beklenti ile. Çünkü filmde bundan ötesi yok. İyi seyirler.
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.257 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    26 Nisan 2015 tarihinde eklendi
    Yine bir gün Felluce'de adam öldürüyorum...
    Çocukken iyi atıcı olduğunu keşfet ,evlen, ırak'a savaşa git, dön, çocuk yap, ırak'a savaşa git, dön,çocuk yap, ırak'a savaşa git, dön, ırak'a savaşa git,dön, öl.
    Film bundan ibaret zaten bu adamın da biyografisini işleyecek bir film olamazdı. Hele birde 6 oscara aday olması?? En iyi film oscarını felan zinhar alamaz.
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    16 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Bir propaganda filmi olduğunu bilerek izlememe rağmen büyük hayal kırıklığına uğradım.Gerçekten bu kadar adaylık,ödül ve gişeyi hak etmeyen bir film.
    Amerikalılar kahraman olarak gördükleri Chris Kyle'a vefa borçlarını ödemişler bir nevi.Koyu muhafazakar-cumhuriyetçi Clint Eastwood'a siyasi açıdan yakışan ama sanatsal olarak yakışmayan bir yapım.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Eastwood'un filmi, beklediğim kadar iyi çıkmadı. Art arda muhteşem En İyi Film adayları izleyip de bu filmi en son görmüş olmamdan da kaynaklanıyor olabilir bu. Amerikan ordusunun en başarılı sniper'ı olarak gösterilen Chris Kyle'ın hikayesi, etkileyici. Ancak sinemasal anlamda ele aldığımda, çok bir özelliği olmayan (örneğin "sniper filmleri" alt başlığında çok kaliteli bir "Enemy at the Gates" vardı), gereğinden fazla uzun süresi ile kimi zaman tekrara düşen ve biraz da sıkan bir yapım olmuş. Cooper beğendiğim bir oyuncu, ancak yine adaylık için yeterli seviyede görmedim. "Interstellar", hem film hem erkek oyuncu adaylıklarında kesinlikle çok çok önünde aslında "American Sniper"ın. Akademi'nin aşırı duygusal bir tercihi olarak yorumluyorum. Ve nihayetinde Oscar Ödülleri'nin artık "salt sinema"yı ödüllendirmediği, özellikle son yıllarda Amerika'nın ülke ve dünya politikasının bir aracı haline geldiği, ona hizmet ettiği su götürmez bir gerçek. Bu da ne yazık ki oldukça üzücü. Şu film kesinlikle aldığı adaylıkları hak etmiyor. Ha umarım da ödül falan alıp iyice soğutmaz bizi.
    ali sur
    ali sur

    Takipçi 12 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    22 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    ortadoğulular hep kötü,batılılar melek,bıkmadılar gitti,sıradan taraflı haberlerle abartılmış bir vasat film çok kötü...
    Fundalina Jolie
    Fundalina Jolie

    Takipçi 178 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    13 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    American Sniper’ı izlemeden önce aşağı yukarı nasıl bir film izleyeceğimi biliyordum. Clint Eastwood’un politik görüşü, çıkışları ve çizgisi malum. Her ne kadar Amerikan ordusunda bir efsane olarak kabul edilse bile kendi ülkesinde de eleştirilen Chris Kyle’ın yaşam öyküsünü beyazperde’de izlemek biz seyirciler için kolay değil. Nihayetinde efsaneleşen kişi, bunu adam öldürerek yapıyor ve anlatılan bir hikaye değil, şahit olduğumuz yakın zamandan ve gerçek bir hayat üzerinden sunuluyor.
    Sığ senaryosuna ve anlatım kopukluluklarına rağmen filmin beni en çok şaşırtan tarafı ise duygusuzluğu oldu...
    martinscorsese
    martinscorsese

    Takipçi 125 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    10 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Filmin işçiliği çok iyi, oyunculuklar çok iyi politik olarak sıkıntılı tarafları tabiki var sonuçta amerikan bakışıyla yapılmış bir film. Final gerçekten sürprizdi.
    Kağan Y.
    Kağan Y.

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    American Sniper filminin ilk fragmanının çıktığı zamanları hatırlıyorum. Gerçekten etkilenmiştim ve filmi seyretmeyi bir şekilde kafaya koymuştum. Film Ocak ortasında dünyanın belli kısımlarında ve Amerika'da vizyona girdiğinde ise aldığı eleştiriler gerçekten olumluydu. Bir süre sonra internete de düşen bu film Türkler tarafından olumsuz tepkiler aldı ve beklenenin çok uzağında kaldığı nitelendirildi, kimileri Clint Eastwood'a faşişt yorumu bile yaptı filmi hakkında. Filmi yaklaşık üç hafta evvel de seyretme imkanı buldum. Açıkçası filmdeki olumlu kısımlara gelecek olursak filmde en olumlu olarak dile getirebileceğimiz şey Bradley Cooper'ın performansı. Bradley Cooper sırasıyla da izlediğim Umut Işığım, Düzenbaz gibi filmlerdeki iki çok başarılı Oscar adaylığı alan performanslardan sonra American Sniper'da sevenlerini çok farklı bir karakterle karşılaştırmasına karşın izleyiciyi performansıyla kesinlikle etkilemeyi başarıyor. Chris Kyle karakteriyle özdeşleşiyor bir nevi bile denilebilir. Bunun dışında filmin aksiyon sahnelerinin pekala başarılı olduğu ve de savaş sahnelerini izleyiciye başarıyla yansıttığı söylenilebilir. Fakat eksilerine dikkat çekecek olursak öncelikle American Sniper, izleyicisine az önce sıraladığım olumlu şeyler dışında pekala başka bir şey vaat etmiyor. Savaşın insanı etkilemesi ve insanın değişimi, bununla birlikte bakış açılarının da değişmesi gibi durumları bence hiç etkileyici biçimlerde aktarmıyor Clint Eastwood. Pekala etkileyici bir biçimde aktardığını söyleyenleri de anlarım ancak çoğu savaş filminden çok daha düz bir biçimde aktardığı için bu konuda net bir biçimde başarısızlık söz konusu. Keza The Hurt Locker ile karşılaştırmalarının yapıldığını gördüm. Ancak The Hurt Locker gibi bir savaş başyapıtının American Sniper gibi konusunu işlemekte oldukça sığ kalan ve özgün olarak hiçbir şeyi sinemaya aktarmayan bu filmle karşılaştırılması son derece anlamsız geldi. 2013 yapımı olup pekala Harvey Weinstein'in kararıyla 2013'ün Aralık sonu gösterime sokmak yerine daha geç bir tarihe atılan The Railway Man ise bu filmden hem çok daha başarılı, hem de konusunu çok daha iyi işlemekte. Hatta Lone Survivor gibi başarılı ancak çok da iyi olmayan bir savaş filminden bile daha kötü olduğunu dile getirmekte yarar var. American Sniper ne tam bir aksiyon ne tam bir gerilim ne de tam bir dram filmi, bu da konusunun işlenişiyle alaklı tabiki de. 2014 Oscarlarında adaylık almasının ise besbelli tek sebebi var o da tam Amerikalıların seveceği tatta bir iş olması. American Sniper gibi bir savaş filmini çok merak ediyorsanız izleyebilirsiniz, açıkçası çok başarılı bir Bradley Cooper performansı izleyeceğinizi dile getirmek isterim. Ancak American Sniper yerine izlenebilecek bolca daha iyi 2014 filmleri var. Ancak işin özünde gördüğüm yorumlarından dolayı benim için ne tam bir hayal kırıklığı ne de etkileyici bir film. IMDB'deki 7,5 puanın çoğunluğunun Amerikanlardan geldiğini unutmamakta da fayda var.
    mali
    mali

    Takipçi 79 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    23 Mart 2015 tarihinde eklendi
    Filmi izlemeden önce konuyu okuduğumda az çok beni nelerin beklediğini tahmin ettim. Üstelik yönetmen koltuğunda Clint Eastwood'un olduğunu öğrendiğimde burnuma pis kokular gelmeye başlamıştı bile. Amerikan'ın kan ve savaş ideolojisini bizlere o kadar farklı göstermeye çalışmışlar ki duyguları ön plana sürerek yapmış oldukları katliamları süt beyazı gibi düşüncelerimize bulamaya çalışmışlar. Ama yemezler ! Filme teknik açıdan baktığımda her ne kadar güzel iş çıkartmış olsalar da bu kadar vurdum duymaz anlayışları beni çileden çıkartıyor. Hiç bir şekilde objektifliği olmayan, kendilerinin yapmış olduğu katliamları kahramanlaştıran Amerikanizm'i destekleyen herkese lanet olsun. Sevdiğim oyuncu olan : Bradley Cooper'da bu projenin içinde olduğu için beni hayal kırıklığına uğrattı.
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    4 Ekim 2015 tarihinde eklendi
    Bu film için iki farklı yorumum olacak. Şöyle ki Amerikanın milliyeçiliğini abartan ve kendini masum gösterip haklı çıkarmaya çalışan bir taraftan, bir de tamamen sinemasal olarak değerlendireceğim. Öncelikle Amerika gelsin dünyanın içine etsin sonra yaptığı filmler ve dizilerle bütün dünyaya masumuz yalanını inandırmaya çalışsın ve kendini acındırsın. Kısa özet budur bu film için. Aslında bir bakıma da bunda başarılı olduklarını görüyoruz. Amerika hayranı büyük bir kitle oluşmuş durumda ve ne verseler alacak onların kölesi olmuş büyük bir kitle. Amerika her zaman olduğu gibi ilk başta bir ülkenin iç işlerine karışır, sonra zamanla onların içinde bir düşman çıkarır ve birbirlerini öldürmelerini kenardan viskisini yudumlayarak izler. Bunlarda, birbirlerini vuranlar yani çok büyük bir kısmı müslüman insanlar yada en azından öyle geçinenler. Daha sonra kaos oluştuktan sonra bu yarattığı düşmana savaş bahanesiyle o ülkeye çıkarma yapar ve dedikleri şey size barışı getiriyoruz olacaktır. Halbuki en başta hiç bulaşmasanız zaten biz barış içinde yaşayacaktık. Neyse sonra büyük kayıplar uzunca süren savaşlar, Amerika genelde kazanır. Ardından kahramanlık hikayeleri neymiş barış getirmişler. Ben öyle barışın... Bu aslında bir takım üst güçlerin ve parayı yöneten insanların oyunundan başka bir şey değil. Durum şu savaş olmazsa silah satışı olmaz, silah satışı olmazsa silah üretilmez, silah üretilmezse bunlar zarar eder ve gücünü kaybeder. Bunların hepsinin planı budur. Bunlara savaş lazım. Barış ortamı bunlara yaramaz. Bunlar savaştan kazanırlar. Her zaman planları böyle olmuştur ve olacaktır. Amerikanın tarihinde dahi böyle olmuştur. Barış yanlısı hiçbir başkan uzun süreli olamamıştır. Bakınız John F. Kennedy. Kendi içlerinde bu düzen çok iyi işler dünyada da bu düzeni işletebilmek için önlerine çıkan her engeli ezip geçerler. Şimdi filme gelecek olursam, filmde de sinemasal olarak hiç beklediğimi alamadım. Bir çok yerde çok ağır işleyen konu, çekim kalitesinin düşüklüğü vb. bir sürü olay beni filmden çok soğuttu. Açıkçası sonunu zor getirdim ki sonunda da bir yere bağlarlar diye beklerken çok basit geldi sonuda bana. Ayrıca o azılı, güçlü düşmanı ile olan rekabetini öyle basit geçiştirmişler ki nasıl ya dedim. O adamla biraz daha kaliteli bir mücadele içerisine girmelerini beklerdim. Bazı yerlerde çok abarı sahnelerde beni soğuttu. Yani Imdb den alınan 7.4 tamamen Amerikan milliyetçiliğinin puanıdır. Ayrıca Oscarda da aynı durum geçerli. Vasat filmleri böyle abartarak amaçlarına ulaşıyorlar. Ne diyeyim bu konuda çok başarılılar. Bir sinema sever olarak bunun benzeri çok daha kaliteli film varken neden bunu izleyesiniz ki diye size sorarım. Bence hiç bulaşmayın. İzlemek isteyenlere her ne kadar iyi olmasa da bir klasik olarak, İyi seyirler... 5.7/10
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    gerçek hikaye. Bir abd keskin nişancısının. Askerlik. Evlilik.. Aile arasındaki psikolojik savaşı… sürükleyicilik yer yer tıkanıyor.. Onun dışında iyi film
    Hasan Akif Aycibin
    Hasan Akif Aycibin

    Takipçi 99 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Şubat 2020 tarihinde eklendi
    Otobiyografik romandan uyarlanmış bir savaş filmi. Ortalama bir filmdi. Görüntü yönetmenliğini beğendiğimi söyleyebilirim. Mekânlar iyiydi. Filmin kurgusunu fazla beğenmedim. Sahne geçişleri çoğu yerde iyi değildi. Ayrıca filmin aceleci bir ilerleyişi vardı. Chris Kyle'nin yeni ölmüş olması hızlı bir film çekmelerine sebep olmuş olabilir. Filmin hikâyesine gelirsek; gerçek bir olaydan, gerçek bir adamın hikayesinden uyarlama bir film. Chris Kyle vatansever biridir ve asker olmak istiyordur. Başvuru yaparak eğitimlere başlar. Keskin nişancı olarak yetişir. Irak'a gider. Irak'ta içinde olmuş olduğu 4 operasyonu izliyoruz filmde. Görevleri bir Iraklı keskin nişancıyı bulup infaz etmek. O adamı bulmak için çok zorlanıyorlar hatta birçok Amerikalı o keskin nişancı tarafından öldürülüyor. Ama sonunda Iraklıyı infaz edip görevi başarıyorlar. Her bir operasyondan sonra Chris'i evinde görüyoruz. Filmde, bir yandan savaşı bir yandan da Chris'in ailesiyle birlikte olduğu gösteriliyor. Karısıyla bazı sorunları oluyor ama o yine de savaşa gidiyor. Savaşta bazı istemediği durumlar oraya çıkıyor.(Çocuk ve kadın öldürmek zorunda kalması gibi.) Chris sonradan ülkesine döner. Savaşın olduğu yerden ayrılmış olsa da savaşın etkilerinden kurtulamaz. Kafasında hep savaş çığlıkları belirir. Aradan yıllar geçer. Eğiteceği bir kişi tarafından öldürülür. Filmin sonunda da Chris'in gerçek cenaze töreni gösteriliyor. Film bir ABD filmi olması sebebiyle tabi ki de tarafsız bir duruş sergilemiyor. Filmde, Amerika'nın dünyanın en iyi ülkesi olması gibi söylemler var. Filmde savaş sahnelerini beğendim. İyi çekilmiş. İnsanı filmin içinde tutuyordu. Oyunculuklar da iyiydi bence. Bradley Cooper iyi canlandırmış karakterini. Yönetmen Clint Eastwood hem bir oyuncu olarak hemde bir yönetmen olarak sinemanın büyük efsanelerinden biri. İyi bir yönetim sergilemiş. Bu filmde gerçekçilik daha iyi verilebilirdi bence. O yönden biraz etkisiz kalmış film:
    Toparlayacak olursak; güzel görüntülere sahip, sürükleyici olan, gerçek bir hikâyeye odaklanan ama tarafsız bir duruş sergilemeyen bir savaş filmiydi.
    Filme verdiğim puan= 7,2
    ciziko
    ciziko

    Takipçi 6 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    10 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Sakın kaçırmayın. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top