Hesabım
    Geceyarısından Önce
    Ortalama puan
    3,6
    61 Puanlama
    Geceyarısından Önce hakkında görüşlerin ?

    11 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Didem A.
    Didem A.

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    21 Kasım 2013 tarihinde eklendi
    1994 bu tarihe kadar konuşmaktan başka bir hareketliliğin yaşanmadığı saçma sapan sıkıcı zaman kaybı ve üstüne üstlük TÜRKLERE HAKARET içeren böyle saçma bir film gö Türkler hakkında ne kadar sağlam bilginiz var ki eleştiri yapmak gibi saçmalığı yayınlaya biliyorsunuz???
    Alp Turgut
    Alp Turgut

    Takipçi 39 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Temmuz 2013 tarihinde eklendi
    İdeallere kendini fazla kaptırarak entelektüel, ama aynı zamanda ukala bir tavır sergileyen "Before Midnight / Geceyarısından Önce", ilk filmin samimiyetinden ve saflığından yoksun bir film. Buna rağmen modernite ve bireycilik kavramlarını muhteşem bir şekilde eleştirerek yılın başarılı filmleri arasına rahalıkla girmeyi başaran filmdeki otel odası sahnesi oldukça etkili.
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    2 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    Ve bir üçleme daha sona eriyor. Before Sunset'den tam 9 yıl sonra, Jesse ve Celine'i bu sefer birer ebeveyn olarak, 41 yaşında görüyoruz. Ve serinin ilk iki filmindeki aynı ekip bir araya gelmiş olsa da Before Midnight, serinin en farklı filmi. Hem iyi yanda hem de kötü yanda.

    Before serisinin ilk iki filmi, oldukça basit bir hikayeyi alıp onu gerçekçi ve sade bir hale getirmişti ve bizi ana karakterler arasındaki aşka inandırmıştı. İlk iki film, bize daha önceden görmediğimiz bir şeyler vermişti. Bu filmse, daha önceden bir sürü defa gördüğümüz klişe aile ortamı ile başlıyor. Elbette, bu filmi özel bir dokunuşu var ama yine de bazı muhabbetleri dinlerken filmden kopmamak elde değil. Özellikle de aile masasında yapılan konuşmalar. Umrunuzda olmuyor ama yine de dinliyorsunuz. Film, o sıralarda benim için sıradışı havasını kaybedip sıradan oluverdi. Şimdi de işin iyi tarafına gelelim: Aslında film de bunun farkında!

    Celine ve Jesse'yi daha sıradan bir halde görüyoruz. Çoluk çocuğa karışmış, birbirlerine pek zaman ayıramayan bir çift olarak. Seyircilerin bir kısmı, bu filmin ilk iki film ile taşıdığı o naif havayı taşımayıp, karakterleri daha çekilmez bir hale getirdiğini şikayet etmiş. Bunun tam olarak doğru olduğunu düşünmesem de, bazı yanlarına katılıyorum.

    Bu yüzden filmin içine girmem biraz zaman aldı. Ama filmin içine girdiğim zaman, Jesse ve Celine'ın birlikte yaşadıklarını daha da net gördüm. Serinin ilk iki filmi daha çok oyunculara ve manzaralara odaklanmıştı aslında. Bu film ise daha gerçekçi bir senaryo yaratmış ve senaryoya çok daha önem vermiş. Bu yüzden bu filmi serinin ilk iki filmi gibi tekrar ve tekrar izlemek isteyeceğinizden şüpheliyim.

    Ama Before Midnight'ın üçlemenin en iyi filmi olması için bazı nedenlerim var. Mesela film oldukça özgün değil, bilindik bir şekilde başlıyor. Daha sonra açılıp o klişe konular ile ilgili bir şeyler yapmaya başlıyor. Mesela filmdeki 25 dakikalık tartışma sahnesi buna bir örnek mesela. Jesse ve Celine'in sıradan birer insan haline gelip eskiden olduğu gibi sıradışı şeyler yapma isteğini anlıyorsunuz. Bu karakterler ile ilgili gerçekten bir şeyler hissediyorsunuz.

    Bunu serinin ilk iki filmi için yazmadım çünkü bu filmi izledikten sonra şunu anladım ki; Before üçlemesi aslında bir film değil. Bir deneyim. Hayatla ilgili, aşkla ilgili, birliktelikle ilgili... Kısacası hayatla ilgili aslında. Çiftlerin yaşantısını olabilecek en güzel şekilde anlatmış bu üçleme. Üstelik yapılan konuşmalar da çok sıradan görünse de aslında zaman içerisinde değişen benliklerle ilgili. Filmin yönetmeni Richard Linklater, benzer bir tekniği Boyhood'da kullanmıştı. Filmi 12 yıl boyunca çekerek karakterlerin değişimlerini göstermişti. Before üçlemesi de öyle. Ama bu üçleme, oldukça farklı bir yönden gerçekleştiriyor.

    Bu film ile ilgili hatta bu üçleme ile ilgili fazla bir şey yazmadım çünkü bu filmler hakkında pek bir şey bilinmeden izlenip o anı yaşatmayı hak ediyor. Bir filmden de öte, mükemmel bir deneyim yaşayacaksınız bu üçlemeyle. Eksiklikleri olsa da genel anlamda çağımızın en iyi üçlemelerinden biri bence. Kesinlikle tavsiye ederim.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Serinin ilk iki filminin yapamadıklarını yapıp senaryoya ve karakterlere daha fazla yoğunlaşması.

    + Manzaralar.

    + Yeniden Hawke ve Delpy.

    + Finali.

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Bazı anların klişe hissettirmesi ve başlarında seyirciyi tam olarak içine çekememesi.

    TOPLAM PUAN: 8.6/10
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    25 Ekim 2013 tarihinde eklendi
    Richard Linklater "Before" serisinin bu üçüncü halkasıyla sinema tarihindeki yerini iyiden iyiye sağlamlaştırdı. Hawke ve Delpy de kariyerlerinde başka pek çok işe imza atmış olmalarına rağmen, bu seri sayesinde her zaman özel ve farklı bir konumda bulundular. İlk filmin ilk sahnelerinden itibaren romantik filmlerde olması gerektiği üzere tanık olduğumuz muhteşem kimyaları, Jesse ve Celine'e anında ısınmamıza, ilişkilerini büyük bir merak ve heyecan ile, kendimiz de bir şeyler hissederek seyretmemize neden oldu. Ancak bu ikili klasik romantik komedi ikililerinden ayrılıyordu. Hiç bitmesin istediğimiz, saatlerce sürse sıkılmayacağımız, bir sinema filminde görüp görebileceğimiz en doğal ve gerçekçi haliyle bizlere sunulan muhabbetleri, sadece aşktan ve mükemmellikten bahsetmiyordu. Yüksek kültür seviyeleri ile derin konulara giriyorlar, çoğumuzun arkadaş veya aile toplantılarında konusunu açıp tartıştığımız başlıkları onlar da kendilerine göre değerlendiriyordu. Örnekler verirken veya benzetmeler yaparken edebiyattan, sinemadan, mitolojiden, sanattan güç alıyorlardı. Aynı zamanda kadın-erkek ilişkileri, aile ve hayat hakkında da çok uzun sohbetlere giriyorlar, ancak dediğim gibi kesinlikle yavanlıktan ve bayağılıktan uzak olan bu sohbetler gözümüzü kırpmadan bizi ekrana kilitliyordu. Filmler her zaman muhteşem şehirlerde geçti. Ancak onların kimi zaman gösterişsiz bir arka sokakta yürümeleri veya sıradan bir bankta oturmaları da pek bir fark yaratmıyordu. Asıl olan diyaloglardı. Zekice yazılmış, seyircinin de akıl yürütmesine yol açan diyaloglar. Filmlerin arasında 9 yıl olması ve oyuncuların da paralel olarak yaşlarının ilerlemesi, onları birer film karakteri değil de gerçekten yaşayan, Avrupa'da ve Amerika'da dolanan bir aile olarak görmemizde büyük pay sahibi oldu. Bu son filmde de, toplasak 4 veya 5 sahne var. Ancak yukarıda bahsettiklerim aynen korunduğu için 110 dakikanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Çok riske girmemiş yönetmen, çok radikal kararlar almamış. İlk iki filmin ve karakterlerin hayranlarını hayal kırıklığına uğratmaktan çekindiği için belki de...Zaten radikal bir karara da ne gerek var ki? Bizler Jesse ve Celine'in günlük hallerine vurulmadık mı? Gayet güzel bir film yine. Özellikle hayat, aile ve yaşlanmak üzerine çok yerinde söylemleri var karakterlerin. Oturup üzerine düşünülecek cinsten hepsi de. Ancak zannediyorum ki çoğu hayran için "Viyana treninin" yeri her zaman ayrı olacak...
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    25 Eylül 2013 tarihinde eklendi
    Baştan sona ilişkilerini sorgulayan çiftin uzun diyaloglarıyla dolu olan bir film before falan yok sadece aile ve diğer şeyler üzerine bir yığın konuşmalar ıca bizans şapeline girdikleri zamanki konuşmalarda Türklere ağır hakaretler var yok insanların gözünü oymuşuz da puanını düşürdü tabiki gözümde 6/10
    Tolgakocak
    Tolgakocak

    142 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    11 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
    1. ve 2. filminden aldığım zevki alamadım sürekli cinsel ilişkiyle alakası manasız diyologlar vardı birde türklere hakaret ettikleri sahnede gözümde düşürdü filmi tarihi anıttaki heykellerin gözünü oymuş hadi ordan 10/6 serinin devamı icin izlenebilir ben beğenmedim
    Kafkasinho
    Kafkasinho

    27 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    19 Temmuz 2023 tarihinde eklendi
    Perdenin kapanış filmi minvalinden hikayeyi tamamlamak adına çekilmiş bir film. Olumlu kefeye koyduğum kısmı ise aslında burası oldu. Yani bir önceki filmde olduğu gibi ekstra bir romantizm ile izleyici kazanmaktansa ayakları yere basan ve böyle başlayan bir hikaye muhtemelen böyle biter mesajı verilmesi başarılıydı. Ancak yine tamamen diyaloglarla bezenmiş senaryo, film bittikten sonra size ne katar,bilemiyorum.

    Aslında ilk film kendi başına bir film olarak ele alınırsa, diğer iki film tamamen ilk filmin hatrına çekilmiş filmlerdi. Dolayısıyla ikinci ve üçüncü filmi kendi başına ele almak imkansız çünkü net bir omurgaları yok. Başrol kadınımızın huysuz tavırları yaş aldıkça artarken, başrol erkeğin her filmde daha olumlu bir havası vardı. Burada da daha olgun davranan taraf olduğu su götürmez bir gerçek. Şahsen toplum tarafından aşırı benimsenmesine rağmen beni tam olarak içine çeken bir hikaye olmadı.
    Selim U
    Selim U

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    10 Ağustos 2019 tarihinde eklendi
    Mükemmel bir final... İlk iki film de olmak istemedikleri şeye dönüşmeleri. Insanın yüreğini vurmuyor adeta
    dolltears
    dolltears

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Nisan 2022 tarihinde eklendi
    Bu film serisi benim için çok özel, her ne kadar 3. filmi sevmesem de... Fakat ilk film mükemmeldi. Ben ilk 2 filmi izlemenizi öneririm çünkü son film biraz hayal kırıklığıydı :/
    Şiyar Boğa
    Şiyar Boğa

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    12 Kasım 2022 tarihinde eklendi
    Serinin ilk filmi kadar etkili olmasa da gayet güzel bir film olmuş. Bir ilişkinin başlangıcı, gelişimi ve sonucu niteliğinde. Diyaloglar genelde geçmişlerini sorgulama üzerine kurulmuş ki son sahnelerde bunu görüyoruz. Kesinlikle izlenmesi gereken bir seri..🎈
    Andrew Topynca
    Andrew Topynca

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,5
    2 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Bir üçlemenin nasıl berbat edildiğine şahit oldum ne yazık ki.. halbuki diğer ikisi gayet iyi gidiyordu. Son bölüm gereğinden fazla ırkçı ve pornografik olmuş. İlk iki film gibi bir kurgusunun olmayışı da ayrı bir tatsızlık. Mesala senarist bunca yıl boyunca düşünüp ara verip son film de nasıl çuvallamış pes doğrusu.. büyük umutlarla izliyordum halbuki son bölümü. Kısaca olmamış. Özellikle ilk sahnede ikiz çocuklarının olduğunu gösterdiklerinde film koptu zaten. Neysr dedim bakalım. Sonra da baya yan karakterler girdi işin içine. O da dağıttı filmi. Ortalara doğru toparlar gibi oldu ama kilisede türkler işgal etmiştir deyince iyice gitti. Sonra başrolün memelerini görünce gereksiz yere bir kaç defa, film kendine has tadını kaybetmiş oldu.. yani memeleri kendi içinde iyi ama olmamış işte :) yani bir ara o kadar çok penis dediler ki film de ethan hawke un penisini görmek istemiyorum dedim içimden.. neyse berbat bir son, boşa beklenilmiş seneler.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top