Kelebeğin Rüyası: en yeniler yorumlar - Sayfa 5

Şu ana kadar yapılmış en iyi 5 Türk filmi içerisine alınabilir bence. Görüntüler ve senaryo muhteşem, sırf filmin içine serpiştirilmiş şiirler ve şiirsel konuşmalar için bile izlenebilir. Dönemin iki şairinin yaşanmış olan bu hikayesi ancak bu kadar anlatılabilir, filmi eleştirenlere söylüyorum bunu, ne bekliyordunuz? Recep İvedik gibi sizleri kahkahalara boğmasını mı?(!) yoksa savaş yıllarındaki hasta 2 şairin, rambo silahlarıyla onar beşer adam öldürüp, Polatvari trip yapmalarını mı? ya da her akşam TV ekranlarında 4 saat boyunca oynatılan dizilerdeki entrikaları mı bekliyordunuz? Ne zaman ki bu tarz bir filmin izlenme oranı ve beğenilme oranı Recep İvedik'i geçerse işte o zaman bu ülke yırttı demektir.

tek kelimeyle şiirsel... süresi belki gereksiz uzun, olay örgüsü daha iyi olabilirse bile kesinlikle başarılı.. her karesi muazzam bi fotağraf.. ışık, çekim, teknik çok iyi.. şiir sevmeyenler için işkence olabilir zira özellikle yılmaz erdoğanın ağzından çıkan her cümle şiir gibi.. kıvanç tatlıtuğ hayatının rolünü yapsa da bence filmin yıldızı mert fırat, öyle oynamış ki diyemem çünkü rüştü onur diye biri varsa kesinlikle o mert fırattır, o kadar yani.. ön plandaki aşktansa ikinci plandaki aşka hayran kaldım ve oyunculuğa.. beğenmediğim tek oyuncu belçim bilgin çok zorlama olmuş, liseli kızsa hiç olmamış.. izlenmesi gerek her yönüyle kesinlikle çok başarılı...

yılmaz erdoğan denilince pek yorum yapma küstahlığında bulunmaktan kaçınıyor insan .
Ama kendime hakim olamadım mükemmel bir baş yapıt çağan ırmak filmlerinden başka haz alıncak film yoktu taaki yılmaz erdoğan üstadın bu filmine kadar

Şiir gibi bir filmdi . İlk sahnesinden son sahnesine görsellik çok etkileyi kullanılmıştı. Oyunculuk gayet başarılıydı. Kıvanç Tatlıtuğ ise Altın Portakal ödülünü bu rolle alabilir. Kendine özgü bir karakter canlandırmış. Tırnaklarını yemesi , yürüyüşü tavırları tamamen bambaşka bir insan olmuştu. Konu ise hüzünlü , hele ki gerçek hayat hikayeleri olması... Ne günler yaşanmış .... Yılmaz Erdoğam umarım çok para kazanır ve film çekmeye devam edersiniz. Selamlar

Filmin gala gecesinden çıkan ünlülerin mükemmeldi yorumlarına aldanarak filme gittik. Bu kadar mı sıkıcı,bu kadar mı filmin güzel adına rağmen berbat film olur. Bir an önce bitsede gitsek derken filmi izleyen birkaç çift oflaya oflaya salonu terketti. Doğrusu yılmaz erdoğan'a bu filmi yakıştıramadım. Hiç mi senaryo olmaz. Vakit kaybı

Film'in reklamlarından etkilenerek izledim vede çok beğendim....Ama belirtmedende geçemeyeceğim bir gerçek var keşke Belçim Erdoğan'un Suzan rolünü başka biri oynasaymış...Çok daha olumlu yorumlar alırdı film bence...Emeği geçenlerin ellerine sağlık..

çok uzun zamandan beri bu kadar güzel bir Türk filmi izlememiştim tek kelimeyle muhteşem

inanılmaz bir filme gittiğimi düşünüyorum Kıvanç Tatlıtuğ döktürmüş yılmaz erdoğan da inanılmaz olduğu kesin diğerleride iyiydi bence tam anlamıyla mükemmel

Öncelikle 1940'lı yıllarda geçen filmin renkli olması hiç inandırıcı değil.O yılllarda dünyanın siyah beyaz olduğunu herkes biliyor.Şaka şaka...
Yılmaz Erdoğan yaptığı pek çok işin içinde özellikle edebiyat yönü kuvvetli olan bir insan.Filmdeki diyaloglar ve ince hastalıktan muzdarip kahramanların ince mizah anlayışı, ilk cümledeki görüşüme bir delil niteliğinde kanımca.
Arka planında bu film sayesinde varlığından haberdar olduğum mükellefiyet kanunu alan film şair olma hevesindeki iki arkadaşın hayat hikayesini anlatıyor.Geçmişte böyle kanunların olduğunu ufak bir araştırmayla doğrulayabiliyorsunuz, ama filmin başında zincire vurulmuş olarak madene zorla çalıştırılmaya getirilen insanlara dair yönetmenin nasıl bir kanıtı var çok merak ediyorum.
Filme getirebileceğim en haklı eleştiri Belçim Erdoğan seçimi olacaktır sanırım.Bence hiç bir şekilde liseli bir kız havası yoktu.Belki bir kaç yıl sınıfta kalmışsa olabilir.Ama o kadar zengin bir kızın sınıfta kalması pek inandırıcı değil.Olsa olsa sınıf kızda kalır.
Sonuç itibariyle yerli yapımların ağırlıkta olduğu şu vizyon günlerinde izlenebilecek en kaliteli yerli film olduğunu düşünüyorum.

Bir dönem filmi olarak inandırıcılığını film boyunca koruyabiliyor. Oyuncuların performansı göz doldurucu. Christian Balenin makinst filmindeki performansı aklına geliyor insanın ( sadece aklına geliyor :D ) . Bazı filmler vardır 3 - 5 kez izlesenizde sizi etkisi altına alır ve bazı filmlerde tek kullanımlık traş bıcakları gibidir Kelebeğin Rüyası biraz öyle bir film. Senaryoda bazı yerler sanki film cekilirken eklenmiş gibi film bütünlüğünü sonuna kadar sağlayabilen bir hikaye anlatmıyor. Ayrıca şiir ve edebiyat adına birşey umanlar derin bir hüsran yaşayabilir, bir iki sahnesi hariç şiir adına hiç bir şey yok hikayede, şiir değil şair ön planda.... keşke öyle olmasaydı demiyor değil insan. Birde ne alaka dedirten gereksiz sahneler var, bir bakıyorsunuz Mert Fırat deniz kenarında yavuklusu dizinin dibinde sahili seyrediyorlar hiç konuşma gecmeyen 10 snlik bir görüntü montaj hatası herhalde diyorum :)

Cok sıkici bir film, uykumuz geldi resmen.yilmaz erdogandan bunu beklemezdik.sırf sonunda bir farklılık beklediğimizden 2.5 saat kaldik.tavsiye edilmez.

bence mükemmel bir filmdi ilk olarak gerçekçiydi sanki filmi bn yaşıyormuş gibi oldum . şimdi yorumumu okuyacak olanlar oyunculardan dolayı diyebilirler tabiki oyuncuların rolüde çok büyük ama başka oyuncular oynasaydı yine bu filme giderdim çünkü yılmaz erdoğan yapmışsa kesinlikle bir film izlenir diye düşünüyorum herkese ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM bunlar benim şahsi görüşlerim ama dikkate almanızı yeğlerim...

İlk temas etmek istediğim nokta filmin süresi gereksiz uzatılmış. ilk yarı ikinci yarıda çok daha farklı şeyler olacağını düşünüyorsun fakat sonu tahmin edilenden öte gitmiyor. en iyi oyunculuğu sergileyen Mert Fırat. Belçim Bilgin o kadar duygusuz oynamış ki ne rolünü taşıyabilmiş ne de Kıvanç ile bir uyum sağlayabilmiş. Ancak genel anlamda sinemada izlenebilecek güzel bir film. O dönemin içine girmek istiyor insan zaman zaman. filmi karalayıp çok berbat film diyenlerde büyük haksızlık ediyorlar harcanılan emek çok fazla. bence gidip izleyin tavsiye ederim

Bence gerçek bir hayat hikayesi ...fakat günümüz insanları sinemaya gülmeye gitmek isterler sadece basit küfürlerden oluşan filmlere bayılırlar...siz hiç ölümünüz yaklaşırken tutukuyla şiir yazmak nedir bilir misiniz..Üstelik gaz lambasının ışığında... bir dönem filmi 2. dünya savaşı sırasında zonguldak ta yaşayan maden işçilerinin hayatını ve veremle mücadeleyi konu alan bir film ...ben çooooook beğendim...yılmaz erdoğan ı ve oyuncuları tebrik ediyorum ...çaresizliğin içindeki hayat sevincini anlatmış....giden arkadaşlara bu açıdan bakmalarını tavsiye ederim...İyi seyirler.

Müzik, görüntü, oyuncular ve Yılmaz Erdoğan farkı ile zikredilen sözler sağlam.. Ama tüm bunlar sanki izleyicileri senaryonun klişeliğinden kurtarıp hüzünlendirebilmek için kullanılmış. Kısaca filmin konusu gayet uyduruk. Bazı insanlar film izlemeye gittiğinde konu açısından da daha yaratıcı, merak uyandıran bir şeyler bekliyor olsa da bu beklentiler sanırım dizi ratigleri sayesinde yeterince anlaşılmıyor.