Atçalı Kel Mehmet Efe

Atça beldesinin varlıklı ağası Şerif Hüseyin her sene adetten olduğu üzere yine bir güreş müsabakası düzenler. Atça'da kendi halinde bir ırgatın oğlu olan Mehmet, güreş müsabakasını kazanınca, Şerif Hüseyin Ağa onu ödüllendirmek ister; Mehmet ağanın kızına talip olduğunu söyler. Ağanın hiddetinden canını zor kurtaran Mehmet çareyi dağlara çıkmakta bulur. Yeni düzenini ve koşullar ayak uydurmaya çalışırken efeliğin kurallarını da öğrenir. Kısa sürede Aydın dağlarının en namlı efesi olur ve Aydın'da kendi hâkimiyetiyle bölgenin valisi olduğunu ilan eder ve adına para dahi bastırır.

O dönemde Osmanlı hükumeti ise idareyi mümkün mertebe yerel yönetimlere bırakmıştır. başı boş kalan idare halkı ağır vergilerden usandırmıştır, her yanda zorbalar ve eşkıyalar türemiştir. Atçalı Kel Mehmet'in çıkarttığı kıvılcım kısa sürede ova ova yayılarak halkın yerel zorbalardan kurtulmasına vesile olur. Bu arada Mehmet'in yüreği hala kavuşamadığı aşkındadır, fakat halkta yarattıkları özgürlük hareketi birilerinin çıkarlarına dokununca uzun soluklu olmaz...