Uçaklar: Söndür ve Kurtar eleştirileri

(...) Disney'in sevilen animasyonu Arabalar'ın dünyasından çıkıp gelen Uçaklar, geçen sene izlediğimiz ilk filmiyle beklentileri karşılayamasa da hemen bir yıl arayla devam filmiyle tekrar karşımızda. İlk filmle bağını koparıp onun düştüğü hatalara düşmemek için taze bir hikayeyle yola koyulan Uçaklar: Söndür ve Kurtar, her şeye rağmen Arabalar'ın seviyesine yaklaşamıyor. Özellikle de çocukların bile seçebildiği klişelerle donatılmış ve tamamen küçük izleyicilere hitap eden komedi ögeleriyle süslenmiş hikayesi büyükleri yine bir türlü saramıyor. Fakat neyse ki ilk filme kıyasla en azından bomboş bir seyirlik sunmuyor; küçüklere güzel bir eğlence vaat ederken aynı zamanda doğayı sevmeleri ve korumaları için hoş mesajlar da veriliyor.

Hatırlarsak Uçaklar'ın ilk filmi oldukça klişe yani bilindik bir konuya sahip olsa da kendini izlettirmeyi başarıyordu. Eğer Arabalar serisi ile karşılaştıracak olursam eğer Arabalar her kesime hitap ederken Uçaklar'ın ise sadece çocuklara hitap ettiğini söylemeliyim. Bu durum Uçaklar serisi için kötü tabii ki fakat bu seri ne kadar çabalarsa çabalasın, Arabalar serisi kadar iyi olamayacak.

Şimdi, Uçaklar'ın ilk filminin üzerinden tam 1 yıl sonra devam filmi de geldi. Heyecan dorukta değil, hatta fragmanlar bile biraz belirsiz olduğu için film hakkında da az bir şey biliyoruz. Ayrıca süresi de 83, eğer en sondaki yazıları çıkarırsak filmin süresi 75 dakikaya tekamül ediyor. Durum böyle olunca seyircinin filme olan ilgisi azalıyor fakat bu film çocukların seveceği tarzda. Büyükler de izleyebilir fakat mantık hataları vesaire gibi şeylere katlanmak zorunda diyebilirim.

Ama yine de ben ilk filmin hatırına, ortaya belki de daha iyi bir iş çıkmıştır diye izlemeye karar verdim. Film çocuk izleyiciler için mükemmel. Ayrıca filmlerde 3 tane yangın sahnesi var ve o sahnelerde aksiyonun dozu yüksek. Bu sahneler büyükler için oyalayıcı, küçükler içinse heyecan görevi görüyor. Fakat konu ve konunun en sonda geldiği yer biraz hafif kalmış. Film bitince yüzünüzde bir anlamsızlık belirebilir. Çünkü film çok kısa. Yani "bu muydu, ne ara bitti?" tarzı sorular kafanızın içinde dolanabilir. Bunun dışında konunun geneli ise ilk filmin copy-paste olmuş hali fakat bu sefer bir sürü yeni eklemeler var. Yani pek aynıymış hissi de vermiyor.

Filmin konusu şöyle; Dusty artık ünlü bir yarışçıdır fakat bir gün yarışa hazırlanırken motorda bir arıza çıkar ve artık fazla yüklenemez. Bu olaydan sonra oturduğu yerde bir yangın çıkar ve yaşlı bir itfaiyeci yangını söndürmeye çalışır fakat daha sonra ruhsat tarzı bir şeyin olmadığı ortaya çıkar. Dusty'de bu olayları düzeltmek için yangın konusunda eğitim almaya başlar ve eğitim için de uzaklardaki bir yangın ekibinden yardım ister.

Aslında işin açıkçası film fena değil, ama ilk filme göre daha kötü. Daha iyi ve mantıklı olabilirdi, süresi daha uzun olmalıydı... Bunlar filmin temel kötü yanları. Bu arada 3D olarak gitmeye de pek gerek yok bence, onu da belirteyim. Seslendirme kadrosunda bu sefer Mustafa Sandal yok galiba ama yine de iyi olmuş. Yokluğunu hissettirmiyor. Sonuç olarak yetişkinler için pek de iyi bir tercih değil bu film fakat çocuklar için yerinde bir seçim. Daha da iyi olabilirdi bence. 2.5/5