Sihirbazlar Çetesi 2 eleştirileri

Film son derece gişe amaçlı yapılmış, arada subniminal mesajların olduğu, klasik hollywood filmi.Bence internete yada tv de izlenecek film...

Film gerçekten muhteşemdi, çok güzeldi. Birinci film kadar olmasa da bu da efsaneydi bence. İlkinin yerini tutmasa da söylediğim gibi çok güzeldi. spoiler: Sonda uçağın uçmaması ve simülasyon çıkması çok güzel bi şaşırtmacaydı. Tabi ilk filmdeki kadar ters köşe olmasa da şaşırtmacalı bir sondu.
Daniel Radcliffe'in kadroya eklenmesi çok iyi olmuş.

Oldukça eğlenceli bir film ancak, Ilk filmle kiyasladığımızda, Filmin hikayesi zayif kaliyor ve Isla Fisher yokluğu da oldukça hissediliyor.

İlk filmi ile epey bir beğenimi kazanan, özellikle son zamanlarda yokluğunu çektiğimiz özgün ve farklı senaryoların güzel bir örneği olan yapım devam filmi ile maalesef ilk filminin biraz gölgesinde kalmış.

Artık karakterleri tanımamız ve filmin yapısını bilmemiz ilk filmde karşılaşıp hayran kaldığımız pek çok süpriz faktörünü ortadan kaldırıyor. Bu da benim gibi epey beklenti ile oturan izleyicileri ufak bir hayal kırıklığına uğratıyor. Yine de filmin aynı teması, sihirbazların aynı büyülü dünyası ve hala aynı sevgimizi kazanan horsemen lar derken güzel ve keyifli bir 2 saat geçirdiğimiz inkar edilemez :

Isla Fisher ın filmde olmaması ister istemez göze batıyor, yine de yerine Lizzy Caplan hamlesinin yapılması muhteşem. Kendisini inanılmaz beğenirim ancak filmde pek çok usta ve iyi oyuncuların canlandırdığı karakterler olunca Caplan tek bayan olmasına rağmen biraz geri planda kalmış. Radcliffe ise beklediğimden çok daha farklı bir rolle çıktı karşıma, fragmanda tadaaa diyince o da bi çeşit sihirbaz heralde diye düşünmüştüm hep :) Keşke öyle bişi olsymış çünkü maalesef bu rolün hakkını tam verememiş, ortalama bir seviyede kalmış.

5/3,5 , belki o ilk filmin büyüleyiciğinde değil ama ona yakın bir tat bırakacağını düşünerek beğenisi olan herkese rahatlıkla öneriyorum. iyi seyirler...

Vizyona girdiği gibi izlediğim filmlerden birisiydi, yorum yazmak yeni nasip oldu. Kafa yormalı, bol bol sürprizin bulunduğu, çok iyi sihirbazlık numaralarının ve hilelerinin yer aldığı, mükemmel oyunculukların sergilendiği gerçekten fazlasıyla güzel bir film. Kadın oyuncunun ilk filmdekinin aynısı olmaması beni sevindirdi. Bana kalırsa bu kez kahramanımız, çok daha iyi iş çıkarıyor. Finali de efsaneydi, e üçüncüsü gelsin artık.

muhteşem bir film.. bellek sahnesi show u muhteşemdi.. ama ilk filmi daha güzel daha efsaneydi.......

Filmin ilkini izlememiştim 2.filmi izledim gerçekten baştan sona harika olan izlerken sıkmayan film olmuş.Tek kelimeyle süper bir film olmuş ve ilk filmi hemen izleyeceğim.Filmin 3.cüsü muhakkak çekilmeli bence..

Filmi çok beğendim ama filmin ortaları çok sıkıcıydı ve fazla ağır ilerledi.Birde filmin sonlarına doğru Daniel Atlas'ın "Bunu tanrı yapabilir mi? Hayır" gibi cümleler kullanması pekte hoşuma gitmedi açıkçası.Filme puanım galiba 7/10 olacaktır.Ama sinemada izlenecek bir film.
Ve sonunda yaptıkları final gösterisi gerçekten çok iyiydi diyebilirim.

Senaryosunu, hikayesini de Boaz Yakin ve Edward Ricourt'un yaratıkları karakterleri kullanarak Peter Chiarelli ile beraber yazan Ed Solomon'un kaleme aldığı “Now You See Me 2” yahut da namı-ı diğer "Now You See Me: The Second Act",Jon M. Chu'nun yönetmen koltuğunda oturduğu beklentileri fazlasıyla karşılayan ve darısı "Now You See Me 3"ün (2022) başına dedirten bir devam filmi...

90 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek brüt 334,9 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşmış olan film, ilk filmde FBI ajanı Dylan Rhodes'un (Mark Ruffalo) duygularını tetikleyerek harekete geçiren olayın flashback anlatımı ile başlıyor...

New Jersey 1984...

Thaddeus Bradley (Morgan Freeman) TV’de kesilebilir ve kırılabilir olmayan demir bir kasanın içinden kolaylıkla çıkabileceğini düşünen sihirbaz Lionel Shrike'ın (Richard Laing) gerçekleştireceği “İmkânsız Maharet” isimli numaranın yapılacağı şovu duyuruyor...

Gösteriye Lionel’ın tehlikeli bulduğu bu denemeyi yapmamasını isteyen küçük oğlu Dylan’da (William Henderson) gelir...

Kasa suya atılır ancak içinden çıkan olmaz...

O an için ne demek istediğini kavrayamadığımız aynı Thaddeus, aradan otuz yıl geçtikten sonra şimdi de “Dört Süvari” ile patronları Dylan'a, "göze göz ve dişe diş" bir hesaplaşmanın işaretlerini vermektedir...

Uzunca bir süredir gizlenmek zorunda kalan süvarilerden J. Daniel "Danny" Atlas, metro tünelindeki kapısının üzerinde "göz" işareti bulunan karanlık bir odada, yüzünü göremediği kimliği meçhul birinden Dylan’ın kendilerini yeniden toplayacağını öğrenir...

FBI Merkezindeki Dylan ise, Direktör Yardımcısı Natalie Austin (Sanaa Lathan)ile Ajan Cowan’ı (David Warshofsky) buharlaşmışçasına kayıplara karışan süvariler hakkında bilgilendirmektedir...

Daniel evine geldiğinde, içeri nasıl girdiğini çözemediği ve Henley Reeves'in yerine aralarına katılacak olan yeni süvari Lula May'i (Lizzy Caplan) karşısında bulur ama ellerini bağladığı halde birdenbire ortalıktan yok olur...

Derken...

Danny, Merritt McKinney (Woody Harrelson) ve Jack Wilder (Dave Franco), Lula ve Dylan ile buluşurlar...

Dylan'ın yeni bir iş planı vardır...

Teknoloji şirketi Octa'nın, Walter Mabry (Daniel Radcliffe) isimli ortağı bir sene önce ölmüş olan genç ve çapkın CEO'su Owen Case (Ben Lamb), kullanıcı bilgilerini karaborsada satan yeni nesil bir cep telefonunu piyasaya sürecektir...

Yani Octa, kendi çıkarları için müşterilerinin mahremiyetini satacak...

Ki, "göz" ün yeni görevi artık tam da bunun insanlara ifşasıdır...

O nedenle de an itibarıyla Octa 8'in lansman törenindeyiz...

Bir tür erkete olarak Jack girişteki özel güvenliklerin arasındayken, Danny'de elindeki sözde aperatif tepsisi ile papyonlu bir garson kılığında içeriye dalmaktadır...

Tabii diğerleri de boş durmuyor...

Örneğin Lula yaptıkları ile dikkatleri kendi üzerinde toplarken, Merritt'in hipnotize ederek etkisi altına aldığı Owen Case'de salondaki izleyicilere yönelik yaptığı konuşması aracılığı ile süvarilerin sahneye çıkmalarını sağlar...

Yalnız aldıkları isimsiz bir ihbar sonrasında, peşlerinde oldukları süvarileri yakalamak isteyen FBI'da "ani bir baskın" için mekanın kapısına dayanmış bulunmaktadır...

Üstelik kim olduğunu bilmediğimiz birisi, süvarilerin ifşa şovunu baltaladığı gibi Dylan'ı da beşinci süvari olarak ilan etmiştir...

New York'taki binanın çatısından atlayarak bir kamyona düşeceklerini düşünen "Dört Süvari", kendilerini Çin'in Las Vegas'ı olarak bilinen Makao'da bulurlar...

Karşılarında da Merritt'in sürekli sırıtan ikizi Chase (Woody Harrelson) vardır...

New York'taki buluşma noktasına gelen ama süvarileri göremeyen Dylan'ı on sekiz ay önce tıktığı hapishanedeki Thaddeus telefonla arayarak lansmanda yaşananları kendisinin organize etmediğini belirtelerek Dylan'ı bir anlamda çok daha büyük bir bilinmezin içine iter...

Hemde henüz dakikalar 31'i gösterirken...

Geride pek çok sorunun tamamen yanıtlanacağı farklı sürprizler içeren 98 dakikalık bomba gibi bir bölüm daha sizleri bekliyor...

Aynen serinin ilk filminde de belirttiğimiz gibi bu filmin yorumuna da ilave edeceğimiz son husus, gerek oyuncu kadrosunun ve gerekse de kullanılan görsel efekt ile yeşil perde teknolojilerinin yeterince göz doldurduğu şeklinde olacak...

Keyifli seyirler,

"-İnsanlara hiç unutamayacakları bir gösteri yapacağız" 1. Film cok iyi bir filmdi . İnsanı ekran başına kitliyor ve büyülüyordu .Ama 2. film için bujnları söyliyemeyeceğim malesef film Dylan Rhodes karakterinin babasını son gördüğü zamanda başlıyor . Bu arada bizim sihirbazlar ekibi dağılmış aralarındaki ilk filmdeki ablamız ekipten ayrılmış . Onun yerinme yeni bir ablamız geliyor ama ben hiç sevmedim . Filmin baş kötüsü Sponsorları intikamını almak istiyor. Ve Daniel Raddciflenin rölü cok gereksiz ama genede iyi oynamış . Özellikle şu boru meselesi açıklanınca nefesim kesildi resmen şok oldum diyebilirim .Sonda şehrin her yerinde gösteri yapmaları , Çok korumalı binaya girip orda yaptıkları numaralar harikaydı . Filmin sonuysa gene açık kapı bitiyor ama Morgan Freemanın hepsini düzenlediğini ve bir oyun oldıuğğunu öğrendiğinizde şok oluyorsunuz Puan : 10/6

bu tarz filmler amacının dışına fazlaca taşanlardan.bu film film değil resmen ilimünati reklamı olmuş.az birsey ne demek istediğimi anlıyorsanız filmden kopmamanız imkansıza döner...

ilkini izlemiştim fena değildi. ikincisi tam anlamıyla berbat. zorlama saçma sapan bir senaryo. zamanınıza yazık.

İlk filme gore karşılaştırma bile yapamiyorum kotuydu ve o kadarda beklemistim bu film için filmde sadece zaman kaybı vardi

bugun izledim ve gayet gecerli bir film 3 cekilecektir ama nasıl bilmiyorum eleştirisel tek yönü bazen baya biliyor film ama mantık ve zeka olarak gayet iyi seyretmenizi tavsiye ederim sinemaya para mı verilir demeyeceğiniz gittiğinizde pişman olmadımdiyebileceğiniz bir film

muhteşem otesi bi film izledigim en iyi yapitlardan birisi denebilir ilk 10 u hakediyor bugune kadr izledigim fimler arasinda ... 3 mutlaka cikmali ayrica herkezin izlemesi içinde türkçe dublajda olması gereken bir film süper.