Hesabım
    Recep İvedik 4
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Recep İvedik 4

    İvedik kazanmaya alışık!

    Yazar: Banu Bozdemir

    2008'de başlayan Recep İvedik yolculuğu izlenme rekorları kırarak dördüncü filme kadar gelmiş durumda. Serinin hepsini bir şekilde izlemiş biri olarak 'halk kahramanı' titrinin ilk defa bu kadar ete kemiğe büründüğünü görüyorum. İlk defa kitleleri arkasına alan bir eyleme girişiyor zira İvedik. Başından beri söylediğim şey de şu, beyaz Türklerin karşısına dikilmiş bir figür İvedik. Bu anlamda kaba saba, kimi zaman okkalı ve isabetli cümlelerle ama komediyi de es geçmeyerek ağzına geleni söylüyor ve insanların sempatisini kazanmayı başarıyor. 

    Ama o da seri olmanın tıkanıklığına düşmüş gibi, öyle olmasa her sezon televizyonlarda merakla izlenen Survivor yarışmasını alıp birebir filme taşımazdı. O yüzden filmin ismini çok rahatlıkla 'Bir Survivor Filmi' koyabiliriz. Yarışmanın başına eklemlenmiş Yeşilçam etkileri taşıyan mahalle sahiplenmesi de olmasa bir yarışma programı izledik diyebilirim çok rahat! Ama Çılgın Dersane gibi herhangi bir boyut taşımayan filmlerin yanında gerçekten de iyi, komik ve anlamlı olduğunu da söylemek mümkün. Böyle iki arada bir derede bırakan bir etkisi olduğu da kesin!

    Aslında dördüncü raunda ulaşmış, başarı kazandığı için konuya değil güldürme güdüsüne odaklı film için söylenecek pek fazla şey yok, çünkü film için başından beri üretilen tezler geçerliliğini koruyor. İvedik içindeki 'inceliğe' rağmen yaşam koşulları onu kaba olmaya, insanların içinde tekrar ettiği duyguları volkan gibi dışarıya püskürtmeye devam ediyor. Yani bir nevi ayna görevi gördüğü için, insanlar bu etkiye duyarsız kalamıyor ve kahkahayı patlatıyor. 

    Recep İvedik toplumsal her türlü inceliği reddettiği için insan bedenlerini de çok rahat mizah malzemesi yapıyor, insanların lafını kesmek için de karşısına kendi iri kıyım vücudunu koyuyor ve olası eleştirileri bertaraf ediyor. Ama bu bölüm beden eleştirisi ya da mizahı daha öne çıkmış durumda. Ünlülerin soyisim benzerliğinden dolayı giriştiği akrabalık araştırması da bir hayli komik olmuş diyebilirim... 

    Tabii filmin başında Yeşilçam etkileri taşıyan mahalle etkisine belki biraz fazlaca değinmek lazım. Kentsel dönüşüm denen hortumlamanın, mahalle aralarına kadar sızmış gökdelen dikme arzusunun önüne kendisini düşünmeden atan İvedik, gündeme ilişkin sosyal mesaj vermeyi de ihmal etmemiş. Çocukların futbol oynadıkları araziyi AVM kurbanı yapmamak için yarışmaya katılan İvedik, filmin sonunu da başından fazlaca belli ediyor. Fazla olay örgüsü yaşamadan, bir yarışma atmosferinde, kendi deyimiyle fazlaca 'bel altı' vurmadan naif bir sona ulaşıyoruz.

    Evet mesele sadece gülmekse yine seyirci çok gülecek. Filmin başındaki hararetli gülme trafiğini sonunda kaybettiğini söylemek mümkün. Konu sıkıntısı ya da bir yarışmanın promosyonu diyeceğimiz bu bölümden sonra bakalım İvedik hangi yollara sapacak... 

    twitter:BanuBozdemir

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top