Hesabım
    Arabalar 3
    Ortalama puan
    2,5
    yayın
    • Hurriyet
    • Sabah
    • Habertürk
    • Sözcü
    • T24

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    ‘Arabalar 3’, yaşlılık, zirveden uzaklaşma, kabuk değiştirme, teknolojik yenilik gibi sularda geziniyor ama asıl olarak ‘usta-çırak’ ilişkisine ve geleneksel yapının önemine vurgu yapıyor. Bu yanıyla film, hem miniklere hem de yetişkinlere öyküsü üzerinden önemli mesajlar yolluyor. 

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Sabah

    Yazar: Olkan Özyurt

    Genel olarak kazanma, en iyi olma ahlakını filmlerde inşa etmeyi seven Hollywood'a yine Hollywood içinden iyi bir itiraz filmi Arabalar 3. Özellikle çocuklara hitap eden bir seri olarak bu itirazını yükseltmesi, değerlerin ve geleneğin önemini vurgulaması önemli. Ama Arabalar 3'ün büyüklere de sözü var. Değişim ve dönüşüm karşısında bocalayan, bulunduğu konumu bırakmama konusunda ısrarcı olan ve gençlerin önünü kapatanlara da birkaç kelam ediyor. "Değişime direnmek yerine el vermenin, yeni nesle tecrübe aktarmanın yollarını bulun" diyor Şimşek McQueen. Araba haklı beyler!

    Eleştirinin tamamı için: Sabah

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    “Arabalar 3” başarı ve rekabet üzerine doğru, anlamlı şeyler söyleyen bir film. Ama öykünün sürükleyici ve eğlenceli bir şekilde geliştirildiğini öne sürmek zor. Serinin mizah açısından galiba en zayıf filmlerinden biri. Buna karşılık, animasyonun mutfağından gelen Brian Fee’nin yönettiği filmin teknik kalitesine söylenecek hiçbir şey yok. 

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk

    Sözcü

    Yazar: Burak Göral

    Nitekim 7+ yaş sınırlandırması alan film, bu yaşın altındaki çocukların sıkılabileceği de bir film olmuş. Gel gelelim Pixar'ın teknolojik anlamda karizması tavan yapmış durumda. Gördüğümüz bütün imajlar dolu dolu ve ihtişamlı bir detaycılıkla dolu. Her Pixar filminin öncesinde olduğu gibi kısa ve tatlı bir hikayecik de bulunmakta. Hatta "Lou" adlı bu hikaye esas filmden daha da iyi diyebilirim.

    Eleştirinin tamamı için: Sözcü

    T24

    Yazar: Atilla Dorsay

    Yine de arabalara tam birer kimlik yakıştıran, zaten ortada ne şoför, ne seyirci, ne de ufukta herhangi bir insan göstermeden, karşımıza sadece bir makineler dünyası getiren bu filmi biraz övmek gerekir. Her şeyin merkezine kendimizi, yani insanoğlunu koyarak hayatı ve doğayı alabildiğine egoistçe yorumlayan bir ortam yerine, böylesine bir arabalar egemenliği hiç fena olmuyor!....

    Eleştirinin tamamı için: T24
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top