Doğu Ekspresinde Cinayet - Beyazperde.com eleştirisi : Süper kahramanların çağında gerçek bir kahraman

Agatha Christie 1890 – 1976 yılları arasında yaşamış, edebiyat dünyasının mücevherleri arasına adını yazdırmayı başarmıştı. Dedektiflik ve cinayet romanları ile ünlenen isim, yazdığı sayısız eserle türe de yön verdi. Bizlere Hercule Poirot gibi efsanevi bir kurgu karakteri de hediye eden Christie’nin çok sayıda sanat ürünü beyazperdeye de uyarlandı. Aralarında şaheser diyebileceğimiz film uyarlaması olduğu gibi, oldukça yavan işler de beğeniye sunuldu. Bunlar arasında öne çıkan ise Poirot karakterini canlandıran 2004 yılında aramızdan ayrılan Peter Ustinov oldu. Kendisi dedektif olarak bizlerin önüne gelen oyuncular arasında en çok parlayan isimdi.

Gelelim günümüze. Christie’nin en meşhur cinayet romanlarından biri olan Doğu Ekspresinde Cinayet, aradan geçen 10 yılların ardından tekrar sinemaya uyarlandı. Shakespeare aşığı yönetmen ve oyuncu Kenneth Branagh’ın ellerine teslim edilen proje çok sayıda büyük ismi bünyesinde barındırıyor. Branagh hem yönetmenlik koltuğuna oturan isim, hem de meşhur dedektifi canlandıran oyuncu oluyor. Kendisinin yanısıra Johnny Depp, Michelle Pfeiffer, Willem Dafoe, Judi Dench ve Penelope Cruz gibi kalbur üstü oyuncular kadronun diğer parlayanları.

Doğu Ekspresinde Cinayet, İstanbul’dan yola çıkan ve Paris’e kadar yol alacak olan Şark Ekspresi’ndeki bir ölüm üzerine serüvenine başlıyor. Trenin konuklarından biri öldürülmüş olarak bulunuyor, bu esnada kara saplanan ekspresin sayesinde meşhur Belçikalı dedektif Hercule Pairot, suçluyu bulmak üzere kolları sıvıyor.

Yapım birbirinden büyük oyuncularla öne çıkan bir iş. Depp, Dench ve bir süredir kendisine hasret kaldığımız efsane aktris Pfeiffer hem varlık olarak, hem de senaryoda kendilerine ayrılan yer olarak en mühim yüzler olmuş. Tabii hepsinin önünde ise yönetmenliği de gerçekleştiren Kenneth Branagh var. Hatta kendisi filmin asıl lokomotifi konumunda ve bir süre sonra seyircisini boğacak kadar merkeze oturuyor. Cinayeti çözecek ve katili bulacak olan Pairot olsa bile, neredeyse her bir sahnede kendisini görmek ve karakteri üzerinden hikayenin ilerlemesi can sıkıcı. Öte yandan Depp ve Pfeiffer’ın canlandırdıkları haricindeki yan karakterler de senaryo sebebiyle oldukça silik ve empati kurmaktan uzak.

Neredeyse baştan sona kadar bir trende geçen Doğu Ekspresinde Cinayet, yapılan akıllı tercihler ve görüntü yönetmeninin başarısı sayesinde izleyicisinin dar bir alana hapsedildiğini fark ettirmiyor. Ancak kullanılan renk paletinin yer yer gereğinden fazla canlı oluşu ve de özel efektlere lüzumsuz yere başvurulması can sıkıyor. Başka bir deyişle, bir klasiğin içinde hayat bulmaya çalışan günümüzün modern yapımlarından biri varmış gibi hissediyorsunuz.

Doğu Ekspresinde Cinayet filmi genel anlamda başarılı ancak yarattığı büyük beklentileri tam karşılayamamış, sürükleyici, merak unsuru yüksek bir yapım. Süper kahramanların çağında gerçek bir kahramanın hikayesi!

burcinaygun@gmail.com

Not: 1974 tarihli Şark Ekspresinde Cinayet filminin Hercule Poirot’u Peter Ustinov değil, Albert Finney olmuştur.