Hesabım
    Deniz Seviyesi
    Ortalama puan
    2,6
    19 Puanlama
    Deniz Seviyesi hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.882 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    29 Haziran 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, kaleme almış olmanın yanı sıra, tanışmalarına da vesile oluşturan Columbia Üniversitesi Sinema Programı'nda master yapmaları sebebiyle kendilerine "Amerikalı kızlar" lakabı takılmış olan ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmlerini de çeken Nisan Dağ ile Esra Saydam'ın yönetmen koltuğunda oturmakta oldukları “Deniz Seviyesi”; Covid-19 salgınının etkilerini fazlasıyla hissettiren, romantik bir "yaz draması" olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, Bağımsız Amerikan Sineması’ndan etkilendiğini söyleyen Nisan Dağ'ın; "İki farklı kültür arasında var olmaya çalışmanın mücadelesi ve bu sürecin bizde uyandırdığı hislerden yola çıkarak yaptık" dediği, Adana Altın Koza Festivali'nde 5, Milano Uluslararası Film Festivali'nde de 2 ödül birden kazanmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film, bir takım eski çocukluk günlerindeki...

    VHS tarzdaki çok da net olmayan videoların gösterimi ile başlar...

    ***

    Ardından...

    Amerikalı bir avukat olan Kevin (Jacob Fishel) ile evli olup New York'ta yaşayan Damla (Damla Sönmez) karakteriyle tanışırız...

    ***

    Ki...

    Üniversite eğitimini Amerika'da tamamlayan aynı Damla...

    Doktor Stein'ın da (Stuart Zagnit)...

    Doğduğunda adının, "Burak" konulacağı çocuğa işaret ettiği bir biçimde...

    Henüz...

    Sağlıklı olarak devam etmekte olan hamilelik sürecinin de ilk aylarındadır...

    ***

    Derken bir gün...

    Damla'nın ev telefonu çalar...

    ***

    Ama...

    Sanki...

    "Damla? Orada mısın? Cebini de açmıyorsun zaten... Gece gece evden arattırıyorsun beni... Amma naz yaptın ha... Gelmiyor musun şimdi Karaca'ya? Bak seneye istesen de gelemeyeceksin... Ev işi kesinleşti... Bayağı bayağı satıyoruz... Hiç mi özlemedin... Hadi ben kaçtım... Ara beni lütfen!" diyerek...

    Sitemkar bir dille mesaj bırakacak olan Türkiye'deki kuzeni Nayla'nın (Sanem Öge) aradığını bilircesine telefonu açmaz...

    Ve...

    Söylenenleri, sessizce dinler...

    ***

    Yeri gelmişken hemen belirtelim...

    Satılacak olan ev, Damla'nın da çocukluk günlerini geçirdiği Ayvalık'daki yazlık sitedeki evlerden biridir...

    ***

    Neyse...

    Hamile olmasına karşın, dükkan sahibinin de şaşkın bakışları arasında sigara satın alan Damla'nın; gecenin karanlığında, sahil kenarına oturup tüttürdüğüne...

    Hatta...

    Kocasıyla birlikte katıldığı bir kokteylde, bardağına gizlice alkollü içecek ilave ettiğine de tanık oluyoruz...

    ***

    Yani...

    Görünürde mutlu bir evliliği bulunan Damla açısından hayatında...

    Biz henüz fark edemesek de...

    Aslında...

    Ters giden bir şeyler bulunmaktadır...

    ***

    Çok geçmez...

    Doğacak ilk çocuklarının bebek karyolasının montajını da birlikte gerçekleştiren çiftten, Kevin'ın da ısrarıyla...

    Damla ile Kevin, Karaca'ya doğru yola koyuluverirler...

    ***

    Vardıklarında...

    Kendilerini ilk gören küçük Mina (Özüm Ersoy) olur...

    Ardından da...

    Onun annesi Nayla ile babası Sabri'de (Hakan Karsak) teşrifte gecikmezler...

    ***

    Ertesi gün...

    Plaja indiklerinde...

    Kevin denize girmiş...

    Tam Damla'da girmeye hazırlanırken...

    Motorlu balıkçı kayığıyla birden, Damla'nın çocukluk aşkı (Esra Saydam'ın, Nuri Bilge Ceylan'ın "Üç Maymun" (2008) filminde sergilediği performanstan etkilenmiş olması nedeniyle o olmazsa bu film de olmaz dediği Ahmet Rıfat Sungar'ın canlandırdığı) Burak arzı endam eylemesin mi...

    ***

    Ayarı bozularak...

    Apar topar sahilden kaçan Damla, kendini evin banyosuna kilitler...

    ***

    Aynı esnada küçük Mina...

    Damla teyzesinin Amerika'dan geldiği haberini, farkında olmadan Burak'a da uçurmuştur...

    ***

    Sabri ile Kevin bahçede, rakı ve bira eşliğinde mangalda et pişirirlerken...

    Merakına yenilen Damla...

    Mina'yı yemeğe çağırmak bahanesiyle, yeniden sahile indiğinde...

    Bu kez, kendisini çoktan hayatından çıkartmış olan Burak'ın heykeltıraş sevgilisi İpek (Ayça Yağcıoğlu) ile de karşılaşmış olur...

    ***

    Bu arada...

    Kasabada, balıkçılık ve bar işletmeciliği de yapan Burak'ın müdahalesi sayesinde...

    Denize taş atarak birlikte oynayan ve kendisiyle Damla'nın çocukluk günlerini anımsatan Mina ile Kayserili bir tatilci ailenin oğlu olan küçük Mehmet'in (Mert Bulgan) arkadaşlıkları seyircinin gözüne sokulmuş olur...

    ***

    Elbette böylelikle...

    Kalabalık bir kahvaltı sofrasında, Damla ile Burak'ın yüz yüze gelecekleri anda yaklaşmış olur...

    Dakika 29...

    Burak ile sınır tanımaz bir egoya sahip olan Damla'nın, başta Kevin olmak üzere çevrelerindeki insanları da incitmek pahasına...

    Yarım kalmış olan aralarındaki hesabı, birbirlerinin önüne koyacakları filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımıza; Ayvalık'ın nefes kesen manzaralarının da eşlik edeceği, 76 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Hadsizlik yaparak haklarını yemeyelim...

    Yorumumuzda kullandığımız bilgilerin bir kısmında...

    Aysel Yaşa'nın 9 Kasım 2014 tarihinde Yeni Şafak'ta yayınlanan "Deniz Seviyesi'nde buluştuk" ve Soner Sert'in 4 Kasım 2017 tarihinde Gazete Duvar'da yayınlanan "Nisan Dağ: Festivalleri boykot etmek, filmleri çekmek etkisiz!" isimli söyleşilerden yararlandık...
    arda-e
    arda-e

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,5
    14 Eylül 2015 tarihinde eklendi
    Bu fazlasıyla Abdellatif Kechiche filmi olmuş. Hatta aynısı olmuş. Ki bu taklit olduğu için Ab. Kechiche filmleri çok daha güzel.
    Duygu S.
    Duygu S.

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
    Filmi film yapan muzikler,basit bir konunun boylesine guzel islenisi , cekim olmus bence yonetmenler cok basarili damla sonmezin aman aman bir oyunculuk sergiledigni dusunmuyorum aksine iki erkek oyuncuyu daha basarili buldum
    Ozgen C.
    Ozgen C.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    5 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
    Sıklıkla sunulan bir konu ama sade ve samimi bir şekilde işlenmiş.Mekan güzel ,fazla söz kalabalığı yaratmadan duygular güzel anlatılmış.Oyuncular içimizden çıkmış birileri tarzında ..ben kesinlikle çok etkilendim.Burada ilk kez yazıyor olmamın nedeni filmin daha çok konuşuluyor olması gerektiğini düşünmemdi.Ellerinize sağlık.... spoiler:
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top