Hesabım
    Oyun
    Ortalama puan
    2,4
    41 Puanlama
    Oyun hakkında görüşlerin ?

    8 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    3 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 427 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    29 Eylül 2019 tarihinde eklendi
    Korku değilde psikolojik gerilime daha yakın. Film sadece bi kurtulma çabasını göstermiyor bize çocuk istismarının insan psikolojisi üzerinde ne denli etkiler ve geçmeyen travmalar bıraktığını çok güzel anlatmış. Önce travmayı sonrada çözümünü sunmuş bize. En başta susmayacaksın korkmayacaksın saklamayacaksın utanmayacaksın ve yüzleşeceksin en derinlerden çıkarıp üstüne yürüyeceksin. Ve küçümseyip atlatacaksın. Son cümle efsaneydi. "Hatırladığımdan çok daha küçükmüşsün" evet bazen kafamızda çook büyüttüğümüz şeyler aslında küçücük şeyler olabiliyor. Ve yönetmenimiz bunu çok güzel anlattı. Ayrıca filmin bi kısmında erkeklerle ilgili söylediklerine tamamen katılıyorum :)))
    filmi izleyin ve empati kurun...
    pembeoje
    pembeoje

    Takipçi 330 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Nisan 2018 tarihinde eklendi
    çok enteresan, değişik ve güzel bir film.. yavaş ilerliyor ama sıkmıyor.. tek mekan çekim ve 2 kişilik oyuncu kadrosuyla oldukça başarılı bir film..
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.872 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    13 Aralık 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Stephen King'in aynı isimli romanından (1992) uyarlayarak Jeff Howard ile birlikte yazan Mike Flanagan'ın yönetmen koltuğunda oturmasının yanı sıra editörlüğünü de üstlendiği “Gerald’s Game”; psikolojik bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, müziklerini de, "Absentia" (2011) dışındaki tüm Mike Flanagan projelerinde imzaları bulunan Newton Biraderler'in (The Newton Brothers) yaptığı; görüntü yönetmeni Michael Fimognari'nin hünerlerinin eşlik ettiği, ağırlıklı olarak kapalı ve karanlık tek bir mekandaki çekimleriyle kurgulanan bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Çantalarını, planlarına uygun bir biçimde, itinayla hazırlayan (Carla Gugino ile Bruce Greenwood'un sıra dışı bir performansla canlandırdıkları) Jessie ve Gerald Burlingame çifti; Ekim aynının ılık bir hafta sonunda, romantik bir kaçamak için Alabama, Fairhope'taki yazlık göl evlerine doğru yola koyulurlar...

    Otomobilinin radyosuyla ilgilenmekte olması sebebiyle önüne bakmayı ihmal eden Gerald'ı; yolun ortasındaki leşi yemekte olan tasmalı köpek hususunda uyaran Jessie, kocasının hayvana çarpmasının önüne geçer...

    ***

    Evlerine vardıklarında Gerald'ın, kendilerini rahatsız ederek tatillerini bölmemesi için çok önceden aynen bahçıvana bahçeyi derleyip toparlattığı gibi buzdolabını da, bütün hafta sonu yetecek miktarda yiyecekle doldurttuğunu gören Jessie; porselen bir tabağa itinayla yerleştirdiği, porsiyonu 200 dolar olan (Japonya’nın Kobe şehrindeki Hyogo bölgesinde özenle beslenen büyükbaş hayvanlardan elde edilen 'sinirsiz' etlerden oluşan lezzetli) Kobe bifteğinden kestiği kocaman iki parçayı, biraz önce yolda rastladıkları köpeğe vermek üzere dışarıya çıkarken aynı esnada Gerald, hekim reçeteli küçük mavi "cinsel mutluluk hapı" Viagra'sını büyük bir iştahla yutmaktadır...

    ***

    Derken...

    Aç köpeği beslemekle meşgul olan Jessie ile kendisini almaya gelen Gerald; evin ana giriş kapısını kapatmaya gerek dahi duymadan, doğrudan yatak odasına doğru yönelirler...

    Ve...

    Etiketi bile halen üzerindeki yeni geceliğini giyinerek yatakta kocasına gülümsemekte olan Jessie; değişik bir sevişme fantezisi yaşamak suretiyle alevini yitirerek küllenmeye yüz tutmuş ilişkilerini yeniden harlayabileceği ihtimaliyle, Gerald tarafından her iki bileğine de geçirilen kelepçeyle ve üstelik de asla kıpırdayamayacağı bir şekilde, karyolanın arka başlığındaki direklere bağlanır...

    Bir bardak su alarak bir iki yudumunu içen Gerald; suyun kalanının bulunduğu bardağı, yatağın üstündeki ahşap rafa bırakarak karısıyla cilveleşme faslına geçer...

    Ancak kendini "babacık" olarak tanımlayan Gerald'ın, biraz sert de bulduğu ve kendisine, cinsel bir meta olarak kullanıldığını anımsattığına inandığı aşağılayıcı tavırlarından pek de hoşnut kalmayan Jessie; kocasından, kendisini çözerek derhal bu acayip fanteziyi sonlandırmasını ister...

    ***

    Bunun üzerine...

    Aralarında geçen küçük bir tartışma sonrasında, kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Gerald; yataktaki Jessie'nin üzerine yığılıp kaldığı an, büyük bir şaşkınlık içindeki Jessie'ce itilerek yatağın ayak ucuna düşürülür...

    Bir ara...

    Olup biteni, Gerald'ın şakalarından biri zanneden Jessie; düşüş esnasında, kocasının beton zemine sert bir biçimde çarptığı kafasından kanlar süzülmekte olduğunu gördüğünde, durumun ciddiyetini daha da iyi kavrayarak "İmdat!" diye bağırmaya başlar...

    ***

    Hava yavaş yavaş kararmaya yüz tuttuğunda, Jessie'nin duymakta olduğu kapıdan gelen tıkırtı; bir kilometre uzaklıktaki evde, aynen kendileri gibi sadece yaz aylarında kalan komşuları Nate ile Kelly'e değil, kan kokusunu alarak yatak odasına kadar giren ve yerde yatmakta olan Gerald'ın cesedine iştahla atılarak kolundan bir parça kopartarak afiyetle yiyecek olan tasmalı köpeğe aittir...

    Zira söz konusu köpek; mevsimin sonbahar olması nedeniyle, göl kenarındaki evlerde yaşayan kimsecikler bulunmadığı için aç kalmış ve bulduğu her şeyi yiyerek hayata tutunmaya çalışacak kadar canavarlaşacak bir hale gelmiştir...

    ***

    Gittikçe sinirleri iyice bozulmaya başlayan Jessie; önce Gerald'ın hayaletiyle tüm yaşamları ve bu hafta sonuna dair kapsamlı bir sohbet aracılığıyla ciddi bir yüzleşmeye girişirken, bir ara kelepçelerden kurtulduğu hissine de kapılır...

    Ama aslında...

    Karyolaya bağlı olarak tutsak kaldığı, sadece ay ışığının aydınlattığı zifiri karanlıktaki saatler boyunca deneyimleyeceği çok özel ve çarpıcı bir durum dışındaki hemen her şey; Jessie'nin aklının, çocukluğundan (Chiara Aurelia) bu yana kendisine oynadığı oyunlar sayesinde, gerçekler ile hayalleri arasındaki gelgitlerden ibaret olduğu anlaşılacaktır...

    Şimdi de susuz kalarak ölmekten korkan Jessie, Gerald'ın yatağın üstündeki rafa bıraktığı su bardağını alarak susuzluğunu gidermeye çabalamaktadır...

    Dakika 35...

    Flanagan'ın filmografisinin en değerli köşe taşlarından biri olduğunu düşündüğümüz bu filmin geride kalanında, bugüne kadar fırsat bulup da henüz izleyememiş olan sinemasever dostlarımızı; şaşkınlıktan, Jessie'nin ağzını açık bırakacak kadar ters köşe sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran, 68 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    BABA S.
    BABA S.

    Takipçi 94 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Ekim 2020 tarihinde eklendi
    Psikolojik-gerilim türünde geçer,ama benzeri bulunabilir bir film.Vakit varsa kafa dağıtmak için izlenir.
    Muhsin Özcan
    Muhsin Özcan

    Takipçi 96 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    6 Şubat 2022 tarihinde eklendi
    çok kötü bir film hiç sevmedim ne gerilim ne korku ne aksiyon hiçbir türe girmiyor zaman kaybı bir film tamamen izleme gibi bir gaflete düşmeyin derim
    Aycan y
    Aycan y

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    26 Kasım 2018 tarihinde eklendi
    Gerçekten ağzı açık bırakan bir film. İzleyin pişman olmayacaksınız. İnsana gerçekten hayatta olmanın ne demek olduğunu ve ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
    Aleyna Öztürk
    Aleyna Öztürk

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    6 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Hayatımda çok kötü filmler mi izledim diyorsunuz yanılıyorsunuz çünkü daha bu filmi izlemediniz REZALET bu filmi izleyeceğime boş duvara bakarım hayatıma eminimki daha fazla şey katar.
    Mete
    Mete

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    16 Mart 2022 tarihinde eklendi
    Şu yaşıma kadar yüzlerce film izledim ama hiçbirinde şuraya yorum yapmakla uğraşmadım. Amaa bu film o kadar kötü ve zaman kaybı ki başka insanların da aynı hataya düşmesine gönlüm razı olmadı üşenmedim hesap açıp yorum yapıyorum. Saçma sapan konusu türü belli olmayan amaçsız bir filmdi.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top