Hesabım
    Piramitin Laneti
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Piramitin Laneti

    Piramitin gölgesinde gerilimli bir tura hoş geldiniz!

    Yazar: Burçin Aygün

    İnsanlık tarihinin en çok merak edilen ve belki de en çok korkulan gizemleri arasında yer alan Mısır piramitleri sadece tarihçiler ve arkeologların değil, sinema sektörünün de merkezine oturmayı başardı. Mummy filmi ile siyah beyaz dönemin en ürkütücü örneğini bizlere sunan Hollywood, o dönemden beri kesintisiz olarak benzeri içeriklere sahip yapımlarla karşımıza dikildi. Bunların bazıları ciddi anlamda rahatsız edici, korkutucu olmayı başarırken, bazıları da maalesef hatırlanmamak üzere sinema dünyasının karanlık köşelerinde kayboldu.

    Piramitin Laneti ise tam anlamıyla bu iki düzlemin ortasında kalırken, belki delicesine korkutmasa da gerilim düzeyini yüksek tutup, özenle yaratılan atmosferi sayesinde içine çekmeyi ziyadesiyle başarmış. Geçtiğimiz yılın başarılı korkusu Derin Kabus (So Above, So Belov) ve korku sinemasına adını çoktan yazdıran Cehenneme Bir Adım (The Descent) ile aynı ruhu taşıyan Piramitin Laneti, alışkın olduğumuz bir hikayeyi, bir parça tarih bilgisiyle harmanlayarak, ilgi çekici bir şekle sokmuş.

    Konu hepinizin tahmin edebileceği bir akışa sahip. Arkeoloji tarihinin en önemli keşfine imza atan bir ekip, meraklı ve rayting odaklı bir gazeteci ile kameramanı ve dünyanın şimdiye kadar görmemiş olduğu bir forma sahip ürkütücü piramit. American Horror Story adlı TV serisiyle kendisine hayran bırakan Denis O'Hare ve arkeolog kızını canlandıran Ashley Hinshaw’ın başı çektiği ekipte, oyuculuk performansları dikkat çekici seviyelerde geziniyor. Bu konudaki ağır top ise tahmin edebileceğiniz gibi soğukkanlı oyunculuğuyla O’Hare oluyor. Gazeteci Sunni olarak bizleri selamlayan Christa Nicola ise sinirlerinizi bozacak kadar güçlü bir “ medya maymunu” yaratmış.

    Projenin başındaki isim türün sevenleri için pek de yabancı sayılmaz. Elijah Wood’un muazzam bir performansla (her ne kadar yüzünü pek görme şansı bulamasak da) karşımıza çıktığı yeniden çekim Manyak’ın senaryosunu yazan bir isim, Grégory Levasseur. Senarist, Piramitin Lanet filmiyle birlikte ilk yönetmenlik deneyimine imzasını atmış. İsmin en başarılı olduğu nokta, daha önce de dile getirdiğim gibi atmosfer yaratmadaki başarısı ve klostrofobisi olan seyirci için gerçek bir işkenceye dönüşecek bir mekanı hayata geçirmesi olmuş.

    Toplamda 6,5 milyon gibi cüzi bir bütçe ile kotarılan yapım, yönetmen Levasseur’un da katkısıyla, abartıya ve bolca CGI’a boğulmadan kendini izletecek bir çalışma. Lakin Piramitin Laneti’nin muzdarip olduğu ciddi bir sıkıntısı da mevcut: senaryosu.

    Korku ve gerilim türüne aşina olan seyirci için heybesinde çok büyük sürprizler taşımayan film, maalesef ki klişeler konusunda ilk dakikasından itibaren sabıkalı oluyor. Belki sizi korkutacak şok sahnelerini hemen ön göremiyorsunuz ancak, ilerleyen sahnelerde neyin olup neyin olamayacağını öyle ya da böyle tahmin edebiliyorsunuz.

    Kıssadan hisse, Piramitin Laneti, atmosfer yaratmadaki becerisi, Eski Mısır tarihi ve kültürüne meraklı olanlar için sakladığı küçük silahları ve ilgi çekici hikayesiyle şans verilmesi gereken bir eğlencelik olmuş. burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top