OSCAR ÖDÜLLERİNDE İDDALI OLAN YILIN EN İYİ FİLMLERİNDEN
Christian Wolff (Affleck) sayılara insanlardan çok daha yakın olan bir matematik dahisidir. Küçük bir kasabada bulunan bir muhasebe ofisinin arkasına gizlenen Christian, dünyanın en tehlikeli suç örgütlerinden bazıları için serbest zamanlı bir muhasebeci olarak çalışmaktadır. Hazine Bakanlığı’na bağlı olarak Ray King (J.K. Simmons) tarafından yönetilen Suç İnfaz Birimi’nin küçülmeye gitmesiyle beraber, Christian bir müşteri için çalışmaya başlar: son teknolojileri kullanan ve robot üretimi yapan bir şirkettir bu. Şirketteki muhasebe memuru (Anna Kendrick) ise hesaplarda milyon dolarlık bir açık bulur. Öte yandan, Christian muhasebe kayıtlarını inceledikçe ve gerçeğe yaklaştıkça, ölenlerin sayısı artmaya başlar. Üç bölüme ayrılan filmde aralara serpiştirilen flashbackler ile önce Chris’in nasıl bir çocukluk geçirdiğine sonra zamanla büyüyerek nasıl bir dehaya dönüştüğüne ve ardından bulaştığı kara işlere şahit oluyoruz. Hristiyan bir ailede yetişen küçük Chris’in asker babası, çocuğunun otistik spektrum olduğunu öğreniyor ve çocuğunun bu dehalığı karşısında hiçbir şey yapmadan onu kendi kuralları ile yetiştiriyor. Mozart ve Einstein ile eş değerde bir akıla sahip olan Chris, ilerleyen zamanlarda babasının tabularını yıkarak kendi hayatını kurmaya çalışıyor. Ve bu hayatta gündüzleri işinde gücünde olan üstün zekalı bir muhasebeciyken geceleri acımasız bir suikastçiye dönüşüyor.
Senaryosunda, geçen yıl Robert Downey Jr. ve Robert Duvall’ın oynadığı “The Judge” filmini yazan Bill Dubuque’nin imzası bulunan film, izleyiciye sıkıntı yaratmayan bir aksiyon macerası sunuyor. Çok az bir çaba ile çok şey ifade eden filmde yer alan acımasız savaş sahneleri oldukça başarılı. Daha önce Jane Got a Gun, Warrior ve Pride and Glory gibi filmleri çeken yönetmen Connor’ın önceki filmlerine benzer havayı bu filminde de görebiliyoruz. Yönetmen’in aldığı tek olumsuz eleştirinin genel anlamda filmin 2001 yapımı A Beautiful Mind ve 1997 yapımı Good Will Hunting tarzı bir eylem olduğu yönünde. Affleck’in canlandırdığı Chris karakteri, bahsedilen filmlerdeki karakterler ile aynı dehalığı paylaşıyor.
Bu tarz filmler Hollywood’da sıkça görüldü ve görülmeye de sanırız daha çok devam edecek. Ancak, izleyicinin böyle filmleri sevdiği de aşikar. Dolayısı ile birbirine benzer filmlerin olumsuz eleştiriler alması da bana “ultra normal” geliyor. Hazır eleştirilerden ve yorumlardan bahsetmişken şöyle kısa kısa yabancı basına bir bakalım, kim ne demiş:
Variety, “Seyirciler Ben Affleck’in Batman filmini beklerken, bu sıra dışı gerilim onları hayatta tutacak kadar yeterli görünüyor”. IGN, “The Accountant ilginç bir deneyim filmi. Affleck’in performansı oldukça başarılı.” Vanity Fair, “Film, acımasız hantal bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor. Biraz zorlayıcı bir iş olmuş, ancak yine de iyi bir film”. New York Times, “The Accountant, bitmemiş bir yapbozun parçalarını bir araya getirmeye çalışmak gibi keyif veren bir film. Uzun süren film sabır istiyor. 2 saat 8 dakika”.
Operasyon: Argo (Argo), Can Dostum (Good Will Hunting), Kayıp Kız (Gone Girl) gibi yapımlarda izlediğimiz ve son olarak DC Sinematik Evreni’ne Batman v Superman: Adaletin Şafağı ile dahil olan Affleck’in bu filmdeki performansı takdire şayan. Adamın hakkını yemeyelim, yeni Batmanimiz The Accountant’da adeta döktürüyor. Filmin başrolü olmasının avantajını kullanan Affleck, diğer rol arkadaşlarının önüne geçerek filmi tek başına götürüyor. Affleck’in bir diğer rol arkadaşı Anna Kendrick filmde Affleck’in yanında bir beden küçük kalıyor. Yani böyle bir film çekiliyor madem, konusu itibari ile de oldukça dikkat çekici neden performans olarak kötü oynayan Kendrick filmde yer alıyor? Versenize Affleck’in yanına bir Sandra Bullock, Michelle Williams, Emily Blunt, Emma Stone ya da Rachel McAdams. Filmde Affleck haricinde görünen ve izlemesi keyifli olan aktör ise kesinlikle J.K. Simmons. Bu adam bin kere izlense yine bıkılmaz, o derece iyi.
Aksiyon dolu, tüm hikaye boyunca kurşunların ve matematik zekasının havada uçuştuğu, şaşırtıcı ve acımasız mücadele sahneleri ile ön plana çıkan The Accountant filmi tam bir seyirlik. IMDB’den de 8.0 puan alan film, Affleck hayranları için de güzel bir tadımlık. İyi seyirler…