Hesabım
    Eşitlik Savaşçısı
    Ortalama puan
    3,4
    17 Puanlama
    Eşitlik Savaşçısı hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.257 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    4 Eylül 2019 tarihinde eklendi
    İzlediğim filmler içerisinde bana dokunabilen ve uzun süre unutamayacağım filmler arasında yer alıyor. Dünyanın farklı yerlerinde kadın ile erkeğin eşit şartlara gelmesinin ne kadar uzun bir zaman aldığını da bu filmle birlikte görmüş oluyoruz. Ginsburg ailesinin hayatına dair merakımı da fazlasıyla arttırdı ve beni araştırmaya itti. Bu müthiş kadın ve aileden daha önce haberim olmadığına üzüldüm. On numara bir biyografi filmiydi.
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    8 Mayıs 2019 tarihinde eklendi
    “Annem bana iki şey söylerdi. Biri kadın olmak, ve diğeri de bağımsız olmak.”

    On the basis of sex, Amerika’nın en ünlü hukuk okullarından birinde okuyan bir kadının hikayesi. Annesini çok genç yaşında kaybetmiş bir kadının... Belki de annesiz kalmanın verdiği zor dönemler ona başka hediyeler vermişti. Hiç bir zaman vazgeçmeyen bir kadındı. Erken yaşlarda testis kanserine yakalanan eşine verdiği destek ve kanunlardaki cinsiyete bağlı eşitsizliklere verdiği mücadele sıra dışı bir hikaye ortaya çıkartıyor.

    Yargıç: “Amerikan anayasasında bir kere bile –kadın- kelimesi geçmiyor.”
    Ruth: “Özgürlük kelimesi de geçmiyor Sayın Yargıç.”

    Erkek egemen bir adalet sistemi ile boğuşurken sertleşen Ruth Bader Ginsburg, oldukça tepkiseldir. Ona destek olan kişilerle beraber başarılı bir savunma tarzı geliştirir. Oysa evde işler pek de yolunda değildir. Eşi de hukukçu olan Ruth, tüm bu yoğunluğunun arasında kızı ile ilişkilerinde sıkıntılar yaşar. Arayı yumuşatan babadır. Evde sanki roller değişmiştir. Muhtemelen babası ile sıkı bağları olmayan kocası Martin, evin annesi gibidir. Kızları Jane de annesi ile çatışmaktadır ve bir yandan aynı annesine benzemeye başlar. Aile dinamikleri kopyalanarak devam etmektedir sanki...

    Yorumun tamamı www.TuvaletKağıdınaNotlar.com da...
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.883 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    3 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
    Hukuk profesörü Ruth Bader Ginsburg’un, avukat olarak ABD Anayasa Mahkemesinin “cinsiyet ayrımcılığı” içeren kararlarına karşı verdiği hukuk mücadelesinin anlatıldığı senaryosu, Daniel Stiepleman tarafından yazılan “On the Basis of Sex”, Mimi Leder’in yönetmen koltuğunda oturduğu biyografik bir drama…

    Prömiyeri, 8 Kasım 2018’de AFI (American Film Institute) Fest’de yapılan ve 25 Aralık 2018 tarihindeki sınırlı gösterimin ardından 11 Ocak 2019’da vizyona giren filmin, 7.1/10 (30.709 oy) ve 3.7/5 (1.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.4/10 (264 yorum) ve 59/100 (40 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Yine de isterseniz, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sadece 38,7 milyon dolarlık bir gişe yapabilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…

    Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine bu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, anlattığı konuya ilişkin provokatif bir senaryoya ve bu senaryodan hareketle, izleyiciyi koltuğuna çivileyecek kadar etkileyici oyuncu tiplemelerine de sahip üst düzey bir hukuk filminden çok, Amerikan hukuk sisteminin cinsiyet ayrımcılığı konusunda geçirdiği evrime ilişkin yüzeysel bir sunuma benzediğini söyleyerek başlayabiliriz…

    Öyle ki, bu senaryo ile Felicity Jones’un yerine filmde, Ruth Bader Ginsburg rolü için ilk düşünülen isim olan Natalie Portman bile oynamış olsaydı eminiz çok da fazla bir şey değişmeyecek ve sadece silik kaldığı için 1 Academy, 2 Golden Globes ve 1 BAFTA ödüllü Natalie Portman’ı acımasızca eleştiriyor olacaktık şimdi…

    Tam da bu değerlendirme üzerine; “İyi de daha provokatif bir senaryo ve buna uygun etkili oyunculuk tiplemesi nasıl olabilirdi (yahut nasıl olmalıydı) bir hukuk filminde?” biçiminde bir soru sorabilirsiniz…

    Aslında bunun yanıtını da işi bize bırakmadan, tüm zamanların en iyi hukuk filmlerinden biri olan “To Kill a Mockingbird”e (1962) ve o filmde Gregory Peck’in canlandırdığı unutulmaz Atticus Finch karakterine yapılan göndermelerle Mimi Leder’in kendisi vermiş de zaten…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama bu söylediklerimiz filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; “Eğer söz konusu, büyük bütçeli ve iddialı projelerden biri değil de bu tarz biyografik ve yarı belgesel unsurlar içeren basit dramalardan biri olacaksa, Hollywood da artık bunları, BBC gibi bu tür işlerde uzmanlaşmış ekiplere ihale ederek çekmeyi öğrenmeli” diye seslenerek kullanmış olalım…

    Sonuç olarak, pek fazla etkilendiğimizi söyleyemeyeceğimiz ve o nedenle de kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2,5 verdiğimiz bu film için, “ikili diyalogların ağırlıkta olduğu hukuki konulara ilgi duyanlardansanız bir şans da siz verebilirsiniz” şeklindeki son bir uyarı ile yorumumuzu noktalayalım…

    Keyifli seyirler,
    Merve
    Merve

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,5
    15 Mart 2021 tarihinde eklendi
    Filmi daha iyi anlamak için ABD hukuk sistemini biraz bilmek gerekiyor. Aksi takdirde sıkılacağınız yerler olabilir. spoiler: Film genel olarak çok etkileyici. Henüz 40 yıl önce yasal cinsiyet ayrımının varlığı gerçekten düşündürücü. Yazılı hukuk sistemini başlatan ABD'inde bile bu ayrım varken bizim kanunlarımızın yasal eşitsizlik barındırmasını çok da yadırgamıyorum artık. Nitekim biz daha Anayasal hükümlerimizi yerine getirmeyen, hukuk devleti olmaktan çıkmış bir ülkeyiz.
    Kırdığım puan yer yer akıcılığın kesilmesinden dolayı.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top