Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Soğuk, etrafındaki herkese mesafeli ve evliliği bitirerek yeni bir hayata doğru yelken açan Wickström’le, ülkesinden kaçarken yolda kız kardeşini kaybeden Suriyeli Halid’in kesişen yollarını anlatan film, yönetmeni Aki Kaurismäki’nin olağanüstü kara mizahından ve hüzünlü bakışından payını bolca alıyor. ‘Umudun Öteki Yüzü’nde öyle sahneler var ki, boğazınız düğümleniyor, gözleriniz dolmaya başlıyor, peşi sıra gülmekten ölüyorsunuz.Böyle filmler artık kolay kolay yapılmıyor, böyle ustalar da zaten sinemaya arada bir uğruyor. Modern zaman meselelerine karşı bu kıpır kıpır bakışı, derin ve insani yaklaşımı kesinlikle kaçırmayın...
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Milliyet
Yazar: Nil Kural
Fin sinemasının yaratıcı ismi Aki Kaurismaki’ye, bu yıl Berlin Film Festivali’nden En İyi Yönetmen Ödülü kazandıran “Umudun Öteki Yüzü / Toivon tuolla puolen”, yönetmenin yakın döneminin en başarılı filmlerinden. Kaurismaki’nin çizdiği karanlık ancak absürd mizahla dolu dünyanın içerisinde bu sefer problemli bir restoran sahibinin yolunun Suriyeli bir göçmenle kesişmesi üzerinden gelişen olaylar konu alınıyor. Bir önceki filmi “Umut Limanı/Le Havre”da olduğu gibi kamerasını bir kez daha Avrupa’daki göçmenlere çeviren sinemacı, sinemanın günümüzde sıklıkla işlediği konuya kendine özgü üslubuyla bakıyor. Bu bakışta karanlık olduğu kadar şefkat ve hümanizm de var. Dolayısıyla Kaurismaki, takipçilerinin uzun yıllardır izlemeye ve sevmeye devam ettiği sinema dilini günümüzün en önemli problemlerinden birinin hizmetine sunarken özel bir film ortaya çıkarmakta zorlanmıyor.
Eleştirinin tamamı için: Milliyet
Birgün
Yazar: Cüneyt Cebenoyan
Doğrusu Umudun Öteki Yüzü, bence Kaurismaki’nin en iyileri arasında değil. Vasat bir Kaurismaki bu. Ama yine de dünya sineması içinde o kadar ayrıksı bir yeri var ki. Bressoncu minimimalizmi ve Marksist duyarlılığıyla her Kaurismaki filmi gibi izlenmeye değer. Belki, belki değil büyük ihtimalle hiç gerçekçi değil ama insanlığa inanmaktan başka çare yok.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Soğuk, etrafındaki herkese mesafeli ve evliliği bitirerek yeni bir hayata doğru yelken açan Wickström’le, ülkesinden kaçarken yolda kız kardeşini kaybeden Suriyeli Halid’in kesişen yollarını anlatan film, yönetmeni Aki Kaurismäki’nin olağanüstü kara mizahından ve hüzünlü bakışından payını bolca alıyor. ‘Umudun Öteki Yüzü’nde öyle sahneler var ki, boğazınız düğümleniyor, gözleriniz dolmaya başlıyor, peşi sıra gülmekten ölüyorsunuz.Böyle filmler artık kolay kolay yapılmıyor, böyle ustalar da zaten sinemaya arada bir uğruyor. Modern zaman meselelerine karşı bu kıpır kıpır bakışı, derin ve insani yaklaşımı kesinlikle kaçırmayın...
Milliyet
Fin sinemasının yaratıcı ismi Aki Kaurismaki’ye, bu yıl Berlin Film Festivali’nden En İyi Yönetmen Ödülü kazandıran “Umudun Öteki Yüzü / Toivon tuolla puolen”, yönetmenin yakın döneminin en başarılı filmlerinden. Kaurismaki’nin çizdiği karanlık ancak absürd mizahla dolu dünyanın içerisinde bu sefer problemli bir restoran sahibinin yolunun Suriyeli bir göçmenle kesişmesi üzerinden gelişen olaylar konu alınıyor. Bir önceki filmi “Umut Limanı/Le Havre”da olduğu gibi kamerasını bir kez daha Avrupa’daki göçmenlere çeviren sinemacı, sinemanın günümüzde sıklıkla işlediği konuya kendine özgü üslubuyla bakıyor. Bu bakışta karanlık olduğu kadar şefkat ve hümanizm de var. Dolayısıyla Kaurismaki, takipçilerinin uzun yıllardır izlemeye ve sevmeye devam ettiği sinema dilini günümüzün en önemli problemlerinden birinin hizmetine sunarken özel bir film ortaya çıkarmakta zorlanmıyor.
Birgün
Doğrusu Umudun Öteki Yüzü, bence Kaurismaki’nin en iyileri arasında değil. Vasat bir Kaurismaki bu. Ama yine de dünya sineması içinde o kadar ayrıksı bir yeri var ki. Bressoncu minimimalizmi ve Marksist duyarlılığıyla her Kaurismaki filmi gibi izlenmeye değer. Belki, belki değil büyük ihtimalle hiç gerçekçi değil ama insanlığa inanmaktan başka çare yok.