Hesabım
    Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri
    Ortalama puan
    3,9
    yayın
    • Sözcü
    • Hurriyet
    • Sabah
    • Star
    • Habertürk
    • Milliyet

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Sözcü

    Yazar: Burak Göral

    Senarist yönetmen McDonagh, Sam Rockwell'in canlandırdığı ırkçı polis Dixon karakterini oluştururken bıçak sırtında yürümüş resmen. Irkçı bir polisi sempatik göstermek gibi bir tuzak barındırıyor içinde. Nitekim film batıda bu yönde biraz eleştirildi. McDonagh'ın tipik ironi içeren diyaloglarından bu karakter de nasibini alıyor elbette. Ancak ne bu hamleler, ne de onu mağdur durumuna düşüren kimi talihsizlikler, Dixon'ın ırkçılığını bize affettirmiyor. Dixon'ın yarım yamalak getirdiği nedameti ikna edici bulamayanları da anlayabiliriz diğer yandan. Gerçek hayatta bu tip adamlar o kadar sabitler ki, farklı olanı yadırgıyoruz adeta!

    Eleştirinin tamamı için: Sözcü

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    Daha çok ‘In Bruges’la tanınan Martin McDonagh imzalı ‘Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri’, öncelikle akıcı senaryosu ve karakter oluşturmaktaki hüneriyle dikkat çekiyor. İngiliz kökenli yönetmen, o kadar ustaca bir metne imza atmış ki, karikatür gibi görünen tiplemeler çok geçmeden ete kemiğe bürünüyor, kendi içlerindeki dönüşüm son derece inandırıcı kılınıyor. Bütün bu süreçte elbette kadrodaki usta isimlerin yetenekleri devreye giriyor; filmde etkileyici performanslar var ki muhtemelen bu yıl ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Oscar’ı Mildred rolünde izlediğimiz Frances McDormand alacak. Keza ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’da da Dixon’ı canlandıran Sam Rockwell, bence en büyük favori...

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Sabah

    Yazar: Olkan Özyurt

    Öfke, önyargı, acı ve kara mizah dörtgeninde dönüp duran, ABD'de dejenere olmuş yurttaş-polis ilişkisinden beslenen, sıradan insanların dünyasından sahici bir hikayede insanlık panoraması çizen yapım McDonagh'un en iyi filmi. Gelelim oyunculuklara... Frances McDormand Fargo'dan sonra en iyi performansını sergiliyor ve tabii Sam Rockwell'in de ondan aşağı kalır yanı yok. Woody Harrelson da kısa rolüne rağmen devleşiyor performansıyla. Ne diyelim yılın özgün filmlerinden biri, kaçırmayın!

    Eleştirinin tamamı için: Sabah

    Star

    Yazar: Serdar Akbıyık

    Bu yılın adayları içinde ödül alması en muhtemel film bence Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri-Three Billboards Outside Ebbing, Missouri. Filmin ismi o kadar uzun ki katıldığım televizyon programlarında Üç Bilboard deyip geçiyorum. Ama filmin kalitesine gelince öyle hemen geçilecek bir durum yok. Filmin yönetmeni ve senaristi Martin McDonagh daha üçüncü filmini çekmesine rağmen kendine ayrıcalıklı bir yer edindi. Bence bu film diğer rakipleriyle karşılaştırıldığında ödüle daha yakın görünüyor. Özellikle Frances McDormand’ın Oscar heykelciğini alacağına eminim. Woody Harrelson ise yardımcı erkek dalında ödüle yakın olduğunu düşünüyorum.

    Eleştirinin tamamı için: Star

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    McDonagh, duygusal patlamaları, öfke nöbetlerini ironik bir tonda insanlar arasında bir iletişim biçimi gibi yazmış. Bazen özür dilemenin, çoğu durumda ise karşılıklı anlayış ve sessizliğin ortalığı sakinleştirmesi önemli. Filmde her şeyiyle kötü olan yegâne karakterin Ortadoğu’da savaşırken muhtemelen tecavüz suçu işlemiş biri olması tesadüf değil. Akılla, hukukla yönetilmeye çalışılan bir dünya bu... Ama hepimiz biliyoruz ki adaletsizlik her yerde ve akılcılık, yaşanan şiddet çılgınlığını önlemiyor. Bölgedeki ırkçı, ayrımcı iklimi hissetiren McDonagh akılcılık ve sivil ikiyüzlülük yerine kontrollü bir öfke ve empati öneriyor...

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk

    Milliyet

    Yazar: Nil Kural

    Yedi dalda Oscar adayı “Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri / Three Billboards Outside Ebbing, Missouri”, McDonagh’ın senaryo ve karakter yaratımı konusunda başarısını bir kez daha kanıtladığı, ayrıca filmlerinin görselliğindeki etkileyiciliği de bir adım öteye taşıdığı bir yapım. Üstelik McDonagh, Amerika’da geçen öyküler anlatan Avrupalı yönetmenlerin kendi dünyalarını yansıtma konusundaki tuzaklara da düşmüyor.

    Eleştirinin tamamı için: Milliyet
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top