Vahşiler eleştirileri

Alışıldık hikayeler, alışıldık karakterler. Fakat uzun süresine rağmen kendisini izleten, sürükleyici bir western olmuş. Bunda oyuncu kadrosunun ve mekan çekimlerinin payı büyük. Temelinde bir yol filmi ve her yol filminde olduğu gibi yola çıkanlar, yolun sonuna aynı kişiler olarak ulaşmıyor. Muhakkak, özellikle de baş rolde tabii ki, karakter değişimi yaşanıyor. Filmlerin ortalama süresi nedeniyle genellikle bu karakter değişimleri çarçabuk, inandırıcılıktan uzak işlenebiliyor. Bu da seyirciyi rahatsız eden unsurların başında gelir. Ancak "Hostiles" bana kalırsa bu açıdan zayıf bir örnek değil. Filmin başında karakterin zaten bazı iç hesaplaşmalar yaşadığı aktarılıyor ve bu yolculuk da bir nevi son damla oluyor. Böylece yol filmi seyircinin mantığında bir yerlerde karşılık bulabiliyor. Son dönemin başarılı westernlerinden.

john ford ‘un klasikleşmiş westerni ‘Posta Arabası havasında son derece iyi yazılıp, iyi çekilmiş, oyunculukların kusursuz olduğu sezonun ve yılın en önemli filmlerinden biri türün meraklılarına şiddetle tavsiye ederim 10 üzerinden 8

scott cooper'ın yeni filmi,aynı zamanda ilk westerni Film 1800'lerde geçip kızılderililerden nefret eden bir askere odaklanıyor, Hostiles filmin konusu, 1890’lıların Amerika’sında, New Mexico’dan Montana topraklarına ailesiyle birlikte geri dönmek isteyen Cheyenne savaş şefi ve onlara başkanın yazılı emriyle eşlik etmeyi kabul eden efsanevi Ordu kaptanın, yol öyküsünü ve yol boyu karşılaşatıkları zorlu süreci ele almaktadır. Vahşi Komançilerin kendilerinden olmayanlara duydukları akıl dışı nefretle sakin Cheyenne’lerin barışçı, bilge olgunluklarının karşı karşıya gelmesiyle birlikte öykünün seyri değişiyor Savaş ve şiddetin etkisiyle karakteri sertleşmiş olan ABD süvari subayı Blocker'a, bir Cheyenne savaş şefi ve ailesinin Montana'daki kabile topraklarına geri dönüş yolculuğunda eşlik etme görevi verilir yılarca savaştığı yakalayıp 10 yıl boyunca askeri hapishanede mahkum edilen askerin düşmanı chayenne şefine evine dek eskortluk yapmasını, bu sürede değişmesini konu alıyor. eşlik ettiği şef yıllar boyunca en büyük düşmanlarından biri olmuş ve birçok asker arkadaşının hayatını ellerinden almıştır cooper'ın dramı fazlaca abarttığı anlar filmin aleyhine işliyor kanımca. neticede oyuncular çok iyi, christian bale kindar asker rolünde her zamanki gibi bekleneni veriyor, rosamund pike acılı anne rolünde jestleri ve mimimikleriyle mükemmel timothee chalamet, ben foster, stephen lang, wes studi, jesse plemons çok görünmeseler de filme renk katıyorlar. filmin yavaş tempolu olduğunu belirtmeliyim. Dram yönünün çok olduğunu sonuç olarak Yol filmi görünümlü klasik western, tarzında örnek göstermem gerekirse western klasiği olmuş tarzın kült filmi john ford ‘un ‘Posta Arabası havasında son derece iyi yazılıp, iyi çekilmiş, oyunculukların kusursuz olduğu sezonun ve yılın önemli filmlerinden biri türün meraklılarına şiddetle tavsiye ederim

“Hostiles”ı; daha önce Sergio Leone’nin “A Fistful of Dollars / Per un pugno di dollari” (1964), “For a Few Dollars More / Per qualche dollaro in più” (1965) ve “The Good, the Bad and the Ugly / Il buono, il brutto, il cattivo” (1966) den oluşan “dolar üçlemesi” ve “The Magnificent Seven” (1960) gibi efsane western başyapıtları ile bu başyapıtlardaki karakterlere hayat veren Yul Brynner, Eli Wallach, Steve McQueen, Charles Bronson, Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve daha nice büyük ustayı zamanında sinema salonlarında izlemiş biri olarak bu akşam evde izledik…

Yönetmen koltuğunda, zamanında keyifle izleyip arşivimize de dâhil ettiğim 2 Academy ve 1 Golden Globe ödüllü “Crazy Heart” (2009) ile “Black Mass” (2015) gibi filmlerin de yönetmeni olan Scott Cooper oturuyor…

Ki aynı Cooper, filmin senaryosunu da; Donald E. Stewart'ın hikayesinden uyarlayarak yazmış bulunuyor...

Bu arada...

Chief Yellow Hawk / Şef Sarı Şahin rolündeki Wes Studi’den Rosalie Quaid rolündeki Rosamund Pike’a kadar irili ufaklı bütün rollerdeki oyuncu kadrosunun çok iyi iş çıkartmış olduklarını da belirtmiş olalım...

Ama Yüzbaşı Joseph J. Blocker karakterine hayat veren Christian Bale’e:

"O, nasıl bir oyunculuk be kardeşim?" demek suretiyle mutlaka ayrı bir parantez açmak lazım…

Neden mi?

Zira adam bu rolde, oynamamış da resmen döktürmüş…

Yani yine bir Christian Bale klasiği ile karşı karşıyayız…

Sanki oyunculuk adamın hamurunda var...

Filmin konusuna gelince…

Hani, birini gerçekten tanımak istiyorsan ya onunla içki içeceksin ya da uzun bir yolculuğa çıkacaksın derler ya… İşte bu filmde de, düşmanca (hostile) peşin yargılarla çıkılan yolun sonunda insanların birbirlerinin gerçek yüzlerini tanıdıkları 134 dakikalık oldukça uzun (ama su gibi akan) ve meşakkatli bir yol hikâyesi anlatılıyor…

Filmin, oyuncuların müthiş performansı ile fondaki Max Richter’in insanın ruhunun derinliklerine işleyen müziğinin birlikte harmanlandığı; yürek dağlayan 20 dakikalık bir final bölümü var ki, anlatılmaz ancak yaşanır…

Western formatındaki bu duygu yüklü harika dramayı izlerken biz büyük keyif aldık…

Umarız sizlerde seversiniz,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinal hali, 15 Nisan 2018 tarihinde bir başka mecrada yayınlanmıştır...

Genel olarak izlenilebilir bir westerndi. Bunu sağlayan en büyük iki unsur Christian Bale ve filmin müzikleriydi. spoiler: Kadın oyuncu biraz acemi kalmış Bale'in yanında