Hesabım
    Godard ve Ben
    Ortalama puan
    3,0
    yayın
    • Hurriyet
    • Habertürk

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    Anne Wiazemsky’nin, yönetmenle yaşadığı kısa süreli evliliğin ve ilişkinin koridorlarında gezinen otobiyografik kitabı ‘Un an apres’den uyarlanan film, üslup ve ruh olarak aslında Godard’ın sinematografik mirasına yakın bir çizgide seyrediyor. Batı’da kimi ‘Godardsever’ eleştirmenleri yüzeysel ve yönetmenin daha çok gönül ilişkisini öne çıkardığı gerekçesiyle öfkelendiren film, bence bu türden tepkileri hak etmiyor. ‘Godard ve Ben’, hem Fransız yaratıcıya, hem 68’in o eylemci ruhuna hem de sinema tarihine yer yer iğneleyici ama asıl olarak merakımızı harekete geçiren serbest vezin çağrışımlarla dolu bir çaba. Hoş, Godard da film için “Aptalca bir fikir” yorumunda bulunmuş ama en azından şu işe yaradığı kesin: Salondan çıktığınızda Godard’ı bilmiyorsanız ya da biliyor olsanız bile yeniden hatırlamak kabilinden, filmlerini bir an önce seyretme isteğiyle doluyorsunuz.

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    1967’de âşık olup evlendiği oyuncu Anne Wiazemsky ile ilişkisini anlatan filmde Godard, çok konuşan, bencil, asabi, kıskanç ve nevrotik biri olarak gösteriliyor. Wiazemsky’nin kitabından uyarlanan filmde, “tek cephe”den anlatılan her gerçek hayat öyküsünde olduğu gibi bir “tek yanlılık” sorunu var. Hazanavicius, Godard sinemasının, dönemin öğrenci olaylarıyla birlikte ekseninden kayıp politize olduğunu ve çıkmaza girdiğini söylüyor. Wiazemsky de bu süreçte âşık olduğu adamı kaybediyor. Burada rahatsız edici olan, Godard gibi devrimci bir sinemacının romantik komedi karakterine dönüşmesi değil. Hazanavicius’un çizdiği çerçevenin politik açıdan derinliksiz ve ciddiyetsiz olması...

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top