Roman J. Israel, Esq. eleştirileri

Senaryosunu da yazan Dan Gilroy'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Roman J. Israel, Esq.”; sıra dışı bir performans sergileyen başroldeki Denzel Washington'ın, "En İyi Erkek Oyuncu" kategorisindeki Academy ve Golden Globe Ödüllerine aday olduğu, bir hukuk draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz; 22 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek, brüt 13 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Film:

"Dava # 00-00001...

Amerika Birleşik Devletleri, Federal Yüksek Mahkemesi (Los Angeles Birimine)...

Davalı: Roman J. Israel, Esq. (Denzel Washington)

Davacı: Kendisi

Dava Konusu: Bugüne kadar uğruna mücadele ettiği her şeye ihanet etmesi ve iki yüzlülüğü sebebiyle; Roman J. Israel, Esq.'i insanlıktan ve Kaliforniya Barosu'ndan, kalıcı olarak ihraç etmek...

Davanın Özeti: Davalı / davacı 26 yıl boyunca William Henry Jackson ile birlikte savunma davalarına baktıkları, Los Angeles'taki William Henry Jackson Hukuk Bürosu'nda çalışmıştır...

Bu süre zarfında davalı / davacı, ortağı W.H. Jackson'ın mahkemelere katılımını sağlamak maksadıyla; daha çok yasa çalışmaları, savunma hazırlıkları ve itiraz dilekçeleriyle meşgul olmuştur...

Bu iş üç hafta önce Roman J. Israel, Esq.'in, ahlaki, etik ve kriminal sebeplerle suça bulaşmasına neden olan olaylar zincirine dahil olması yüzünden akamete uğramıştır...

İş bu sebeple, yukarıda adı geçen şahsın acilen yargılanması için; jürisiz olarak doğrudan karar oturumu ile toplanılmasını talep ediyorum..."

Biçimindeki, başlangıçta ne olduğunu anlayamayacağınız gibi sonucunun nereye varacağını da kestiremeyeceğiniz ilginç bir dava dilekçesiyle başlar...

***

- Üç Hafta Önce -

Ciddi bir kalp krizi geçirmiş olan William Henry Jackson, hastaneye kaldırılmış ve bu durumda Israel'in; hukuk bürosunun sekreteri Vernita Wells'in de (Lynda Gravatt) işaret ettiği şekilde, Jackson'ın müvekkilleri ile savcı ve hakimleri birer birer arayarak, duruşmaları ertelemesi gerekmektedir...

Öyle yapmak için de...

Dava listesini çantasına koyan Israel soluğu, Los Angeles Ceza Mahkemeleri Binası'nda alır...

***

İlk dosya, üzerinde çete sembolü olan bir tişörtle yakalanan; babası hapiste, annesi de uyuşturucu tedavisinde olan on yedi yaşındaki Langston Bailey'e (Niles Fitch) aittir...

Ve...

Kendinden son derece emin olan Bölge Savcı Yardımcısı Melina Nassour (Nazneen Contractor) Israel'e; Bailey'in duruşma yapılmaksızın hakim karşısına çıkartılması durumunda beş yıl, duruşma istenilmesi halinde de on beş yıl hapis cezasına çarptırılacağını söylemekte ve bu seçenekleri, bina içindeki hücrelerden birinde tutulan müvekkili Bailey ile de paylaşmasını istemektedir...

Bundan pek de bir mutluluk duymasa da, Savcı Yardımcısı'nın beş yıl hapis yatarak kurtulma teklifini Israel; Bailey'e de ileterek kabul ettirmek zorunda kalır...

***

İkinci dosya, satmak amacıyla üzerinde uyuşturucu madde bulundurmak ve bunları sivil polis memurlarına satmak suçundan yargılanan William Carlos Ramirez'inkidir...

İddia makamında Savcı Michael Wesley'in (Eli Bildner) oturduğu bu davaya bakan Yargıç Adam W. Hilliard (Robert Prescott); asıl avukat Jackson'ın sağlık durumu gerekçesiyle duruşmayı ertelemeyi düşündüğünü belirtse de, Israel devam etmek de kararlıdır...

Ancak mahkeme salonlarının atmosferi ile yerleşik ABD yargı düzeninin kurgusuna alışkın olmayan Israel, müvekkilini savunamadığı gibi üstüne bir de Yargıç tarafından, kınama cezasına çarptırılacaktır...

İşte zaten sırf o yüzden de Vernita Wells kendisine; "Duruşmalara gir" demek yerine, özellikle de "Erteleme talep et" diye tembihlemiştir işin en başındayken...

***

Akşam olup da tek başına yaşamakta olduğu evine dönen Israel, telefonuna sarılarak; Los Angeles Polisi Gürültüyle Mücadele Birimi'ni arayarak, bitişikteki inşaattan duyulan gürültüyü ihbar eden bir mesaj bırakır...

Zira İl İdare Kanunundaki ilgili maddeye uyarınca, akşam 19:00'dan ertesi sabah 07:00'ye kadar herhangi bir inşaat veya tamirat faaliyeti yürütülememektedir...

Yemeğini yiyip, caz müziği dileyerek dava dosyalarıyla ilgilenmekte olan Israel, aynı gürültü şikayetini yinelemek üzere polisi bir kez daha arar...

***

Ertesi sabah...

Doktorların, Jackson'ın bitkisel hayata girdiğini ifade etmelerinden sonra başka bir çıkış yolu da bulamayan Jackson'ın yeğeni Lynn Jackson (Amanda Warren); amcasının da yakından tanıdığı Avukat George Pierce'i (Colin Farrell) hukuk bürosuna davet etmiş ve şimdi de Israel ile tanıştırmaktadır...

Lynn'in kafasındaki yol haritasında Pierce'ın görevi; büronun tasfiye edilmesi sürecinde, eldeki dava dosyalarında kendilerine yardımcı olmasıdır...

***

Duydukları karşısında şaşkınlıktan neredeyse şoka girerek kendini, aynen sudan çıkmış bir balık kadar nefessiz kalmış gibi hisseden Israel; otuz altı yıldır çalışmakta olduğu büronun yönetimini bizzat kendisi devralmak istese de, gerek Lynn Jackson ve gerekse de Pierce, pratik eksikliği nedeniyle bunun imkansız olduğunu söylemektedirler...

Fakat Israel'in, gözünün çok da tutmadığı Pierce karşısında pes ederek yenilgiyi kabul etmeye, kesinlikle niyeti bulunmamaktadır...

Aynen o güne kadar, hukukun yalnızca "teori" kısmında sıkışıp kalmış olması sebebiyle; adil yargılanmanın önündeki engeller olarak gördüğü, "sahadaki" yargı profesyonellerince silkelenmeye de kolaylıkla rıza göstermeyeceği gibi...

Dakika 20...

Bugüne kadar fırsat bulup da henüz izleyememiş olan sinemasever dostlarımızı, filmin geride kalanında; Roman J. Israel, Esq.'in adalet ve ayakta kalma mücadelesinin damgasını vurduğu, 102 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

Film aşırı idealist bir avukatın çeşitli baskılar ve bir noktadan sonra sisteme karşı koymak istememe, bir de öylesini deneme dürtüsü sonucu kendini hep protesto ettiği pozisyonda bulmasını anlatıyor. Kişinin gerçekten ait olmadığı, ait hissetmediği bir kimliğe bürünme girişiminin ya da çabasının onu hiçbir yere götürmeyeceğini ve hatta muhatabın hayatını tamamen alt üst edebileceğini izliyoruz filmde.

o yıl Oscar'ı almaya tekrar yaklaşsa da olmadı. bu dünya ya böyle bir adam daha gelmeyecektir. denzel tek ve birdir. benim için ise ebedi olandır. film insanlık açıdan çok şey barındırıyor ama asıl önemli olan bu değil. bu filmde de yine denzelin bir çok filminde olduğu gibi bir ders çıkarma eğilimine giriyorsunuz. kesinlikle izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. sadece hayata dair ders verdiği için değil. yada denzel oynuyor diye de değil. konusu ile izlenmeyi hak ediyor.