Doğruluk Mu Cesaret Mi? eleştirileri

KOnu güzel ama işleyiş berbat. Bu konuya bu senaryo çok saçma olmuş. O soruyu sorarken karakterlerin ağzı yüzü palyoçaya benzemeseydi de soru dış ses olarak gelseydi daha iyi olurdu. Böyle komik olmuş.

Senaryo saçma olunca üstüne bir de kadro sığ ve yıldız olmayan isimlerle kurulunca ister istemez filmin içine giremiyorsunuz. Zaman kaybı bir film daha...

Hafta sonunu geçirmek için izlenebilir.Bu tür filmlerde tanıdık olmayan birini tanışılan ilk dakikada arkadaş diye güvenip peşinden karanlık yerlere gidilmesi artık saçma ve basit geliyor.Ayrıca konusu tanıdık.Bu tür konulu daha öncede bir film gösterime girmişti.

Bazı sahneler dışında merak edilmiyor ve beklediğim kadar vahşet yok. Finalinin de yetersiz olduğunu belki de ikinci filmin habercisi olmasını gerektiğini düşünüyorum. David Oakes çok iyi oyunculuk sergilese de ortalama bir korku filminin üstüne çıkmamış bir film olur kendileri.

güzel bir film.. gerilimi iyiydi.. sıkılmadan izlenebilecek bir film.. tavsiye ederim.. izleyin yahu.

Güzeldi fena değildi sonu iyi bitti böyle beklemiyordum çabalama kısmı daha iyi olabilirdi oyunculuklar iyiydi

Ilk kez bi film icin olumsuz yorum yaziyorum sanirim!Hayatimda izledigim daha dogrusu surekli ileriye sarip saniyesi saniyesine izlemedigim ilk film!Zaman kaybi ,vasat!Hic sarmadi!Oyuncuklar,kurgu sifir!..

Her yıl Blumhouse birbirinden farklı korku filmlerine ev sahipliği yapıyor. Split ve Get Out gibi başarılı filmlerden Oujia ve Paranormal Activity: The Ghost Dimension gibi birbirinden kötü filmlere kadar, işin arkasında Blumhouse olunca sonucun nasıl olacağını tahmin bile edemiyorsunuz. Onların yeni filmi Truth or Dare ise tek kelimeyle rezaletti.

Filmin fragmanı aslında hiç de fena değildi ve ilgi çekici bir fikre sahipti. Ölüm sahneleri ise oldukça vurucu görünüyordu. Fakat filmin kendisi ise hikayede olabilecek bütün korkutucu potansiyelleri yok edip ortaya kan, vahşet ve korkudan yoksun olan, saçma sapan bir film çıkarmış. Filmde ne zaman birisi sırıtsa veya bir ölüm sahnesi olsa içimden sesli kahkahalar atma isteği geldi doğrusu. Hikayedeki mantık hatalarına ve filmin finaline ise hiç girişmiyorum bile. Karakterlerin hepsi birbirinden kötüydü ve zaten hepsinin teker teker öleceği bariz olduğundan hiçbirinin yaptığı davranışları bir anlığına bile umursamadım.

Bu filmde ne yaşandı, bilmiyorum. Karakterlerden tutup hikayenin kendisine ve korku sahnelerine kadar Truth or Dare'in iyi yaptığı tek bir şey bile yoktu. Filmin sadece yaratıcı bir fikri vardı ve içerik o kadar kötüydü ki, son zamanlarda hiçbir komedi filminde gülmediğim kadar bu filmde gördüm. Yani, bu da bir başarı olsa gerek. Komedi filmi arayanlar için doğru adres, korku filmi izlemek isteyenler ise direk es geçsin. Bu yılın en kötü filmlerinden.

Puanım: 1.8/10

“Truth or Dare”, adını “Kick-Ass 2” (2013) ile duyuran Jeff Wadlow’un beşinci uzun metrajlı sinema filmi…

Filmin senaryosunu, Michael Reisz’in bir hikâyesinden uyarlamak suretiyle Michael Reisz’in kendisi ile Jillian Jacobs, Christopher Roach ve Jeff Wadlow birlikte yazmışlar…

Ancak bize göre bu filmdeki asıl önemli ayrıntı, filmin yapımcılığını para getirecek projelerin kokusunu almakta ve peşine düşüp hemen işe koyulu vermekte oldukça mahir olan Jason Blum’un kurucu CEO olduğu Blumhouse Productions’ın üstlenmiş olması…

Neden mi?

Zira “Paranormal Activity” (2007), “Paranormal Activity 2” (2010), “Sinister” (2012), “The Purge” (2013), “ Insidious: Chapter 2” (2013), “Whiplash” (2014), “The Purge: Anarchy” (2014), “Ouija” (2014), “The Visit” (2015), “Get Out” (2017), “Insidious: The Last Key” (2018) ve “The First Purge” (2018) gibi oldukça küçük ve mütevazı bütçelerle çekilen filmlerde de imzası bulunan Blumhouse Productions’ın neredeyse iş yapmayan tek bir projesi yok gibi…

İşte “Truth or Dare” de Blumhouse Productions’ın bu tür işlerinden biri…

3,5 milyon dolar gibi oldukça mütevazı bir bütçeyle çekilen ve dağıtımı Universal Pictures tarafından üstlenilen filmin, 29 Temmuz 2018 itibarıyla gişe hasılatı tamı tamına 93 milyon dolar…

İşin IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic ayağına baktığımızda ise orada esen havanın çok farklı olduğunu görüyoruz…

5/10 (18.259 oy) ve 1.9/5 (2.147 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 3.6/10 (129 yorum) ve 35/100 (33 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları neredeyse tam bir hayal kırıklığı ile karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

Peki, işin doğrusu ne?

Gerçekten de karşımızdaki film, gişesine rağmen tam bir fiyasko mu, yoksa?

Evet, “yoksa” sı ve dahası için filme biraz daha yakından bakmamız gerekecek…

Her zaman olduğu gibi işe yine oyuncu kadrosundan başlayalım diyeceğiz…

Ancak, neredeyse tamamına yakını TV dizisi oyuncusu olan kadronun performansı için söyleyebileceğimiz tek şey, "ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar" şeklinde olacak deyip daha fazla uzatmadan oyuncularla ilgili faslı kapatıp herkesin kafayı taktığı asıl mevzuya, filmin hikâyesine geçeceğiz…

Zira başta yönetmen Jeff Wadlow olmak üzere kamera arkasındaki ekipte de hiçbir sorun yok…

Zaten kim, aynı zamanda bütün “Purge” filmlerinin de görüntü yönetmeni olan Jacques Jouffret’in veya Blumhouse Productions’ın hemen hemen bütün projelerinde aynı işi yapan casting direktörü Terri Taylor’ın yahut kostüm tasarımcısı Lisa Norcia’nın kötü iş çıkarttığını söyleyebilir ki…

Yalnız görüntü yönetimi, casting ve kostümler mi iyi?

Elbette hayır…

Bunların yanı sıra, olumsuz eleştirilerin hiç birinde dekora, makyaja, sanal efektlere yahut diğer teknik konulara laf eden veya takılan da yok… Herkesin dilindeki tek şey, vay efendim böyle korku – gerilim filmi olur muymuş?

Bal gibi de olur…

Ne yani, bir filmin korku – gerilim türüne dâhil edilebilmesi için görünmeyen bir elin dakika başı hunharca cinayetler işleyerek oluk oluk kan akıtması ve böylelikle ortamı gererek terörize etmesi yahut akla hayale gelmeyecek işkenceler mi yapması gerekiyor?

Ki aslında bu filmde de ölen ölene…

Bir diğer eleştiride, işlenen konunun yaratıcı olmamasına dair…

Özellikle bu konuya ilişkin olarak ilk kim yazdı veya söyledi bilmiyoruz ama şu papağan edasıyla ezbere tekrarlanarak insanları yanlış yönlendiren “Final Destination” (2000) benzetmesi için ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz doğrusu…

Bu aynen, “The Godfather” (1972) (1974) (1990) üçlemesi sonrası çekilen bütün gangster filmlerini veya Mr. Spock’lı, Capt. Kirk’lü, Dr. McCoy’lu ve Uhura’lı ilk nesil “Star Trek” (1966 – 1969) sonrası çekilen bütün uzay maceralarını özgün olmamakla suçlamak gibi bir şey…

Tabii eleştiriler sadece bunlarla da sınırlı değil…

Sanki Blumhouse Productions, bu projeye başlarken bir korku – gerilim başyapıtı çekme sözü vermiş ve bu sözünü tutmayarak bir hayal kırıklığına neden olmuş gibi filmin vizyona girdiği 13 Nisan 2018’den bu yana eleştirilerin ardı arkası bir türlü kesilmemiş…

Ancak bize göre, tüm olumsuz puan ve eleştirilere rağmen “Truth or Dare”, büyük bir ilgi ve keyifle izlenebilecek bir film… Beğeneceğinizden emin olduğumuz bu film için önerimiz de, olumsuz eleştirilere aldırmadan izlemeniz yönünde olacak…

Keyifli seyirler,

Son iki not:
1. Filmin vizyona giriş tarihi olarak 13 Nisan 2018'in seçilmesi, o günün 13. Cuma (Friday the 13th) olması nedeniyle bilinçli bir tercihtir...

2. Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 6 Ağustos 2018 günü saat 01.14’de yazılarak paylaşılmıştır...

diğer korku filmleri gibi kötü değil iyi sayılır kötü yönleri karakterlerin çok çabuk harcanması başından beli oluyor yinede sağlam bir senaryosu var sonu tahmin edilebilir değil ilk başta ya hepsi ölür yada bir iki tanesi ölür diye düşünmüştüm öyle olmadığı için beğendim zaman geçirmek için izlene bilir

FİLMİN SONUNDA KİMSE LANNETEN KURTULAMADI GÖSTERİLDİ ASLINDA LANETTEN HERKS KURTLDU OYUNU BAŞLATAN KİŞİ BİTİREBİLİODU DİMİ O ADAMDA DİLİNİ KESTİ TAM KABA KOYCAKKEN ÖLDÜ BAKIN NE DEDİM OYUNU BAŞLATAN KİŞİ BİTİRİR EE O ADAM ÖLDÜ SONRASINDA 2 KIZ ARKADAŞ YOUTUBA DOĞRULUK MU CESARETLİLİKMİ DİE Bİ VİDEO ATTI VE VİDEOYU İZLEYENLER LANETLENDİ VE OYUNU TEKRAR BAŞLATTILAR TEKRAR HATIRLATIRIM OYUNU BAŞLATAN BİTİRİR VE O 2 KIZ OYUNU TEKRAR BAŞLATTI VE OYUNU BİTİRMEK İÇİN DİLLERİNİ KESİP KABA KOYDULAR VE LANET BİTTİ YÖNETMEN BURAYI KOYMAMIŞ AMA DİKKATLİ İZLESEYDİNİZ Anlardınız zaten filmin başlığında uzatılmış kurgu yazıo.

İzlemesi çok zevkli konusu çok güzel. Çok müthiş bir senaryo olmasa da film asla sıkmıyor. Son durak tarzı bir film.

Sürükleyici fakat tamamlanmamış gibi.Sonu beklediğim gibi bitmedi.Ve oyunu başlatan bitirebiliyordu ya o iki kız yayın yaparak oyunu tekrar başlatmış oldular. Zaten oyunun sona ermesini istiyorlar bunu nasıl yapacaklarını da biliyorlar yani EKSİK ama uzatılmış kurgu da yazıyo.

Beklentiyi pek karsilamiyo.ama yine şu cehennemde selfieden kat kat iyidir.o nasil bi filmfi oyle yaa zaman israfi

Aslında oyun çok kolay bir şekilde bitebilirdi riskli olurdu ama şansları vardı oyun "2 doğruluk 1 cesaret" şeklinde oynanmıştı iblis 1 kere doğruluğu seçince aynı taktikle iblise tekrar sordura sordura sonunda cesaret kısmına gelebilselerdi iblise oyunu bitir diyebilirdi ya da 2 si birbirini öldürebilirdi [spoiler] başkalarına yayılmazdı kısacası yapılabilecek en kötü şeylerden birini yaptılar ve oyun aynı şekilde devam etti [spoiler] ama film güzeldi değişik bir film fazla gericiydi.