Fabelmanlar eleştirileri

Senaryosunu da, yapımcılığını da beraberce üstlendiği "Lincoln" (2012) ve "Munich" (2005) ile de kazandığı Academy Ödülleriyle tanıdığımız Tony Kushner ile birlikte kaleme alan (18 Aralık 1946 doğumlu) Steven Spielberg'ün yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “The Fabelmans”; Spielberg'ün çocukluk ve gençlik yıllarına ait anılarının, Hollywood yapımlarına özgü renkli bir dil kullanılmak suretiyle anlatıldığı "destansı (epic)" bir drama olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, 40 milyon dolarlık bir bütçeyle, dönemin ruhuna uygun bir atmosfer yaratılarak çekilmesinde:

İkişer Academy ödüllü görüntü yönetmeni Janusz Kaminski ve prodüksiyon tasarımcısı Rick Carter ile 1 Academy Ödüllü set tasarımcısı Karen O'Hara ve müziklerini besteleyen 5 Academy Ödüllü John Williams'ın damgalarını vurdukları; brüt 13.1 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da gişeye çakılmış olan bu sıra dışı filme biraz daha yakından bakalım...

***

- 10 Ocak 1952, New Jersey -

Başlangıçta fazlasıyla tedirgin olsa da, elektrik mühendisi olan babası Burt Fabelman (Paul Dano) ve annesi Mitzi Fabelman (Michelle Williams) ile birlikte gittikleri sinemada; Cecil B. DeMille'in "The Greatest Show on Earth" (1952) isimli filmiyle, ilk sinema deneyimini yaşayacaktır altı yaşındaki küçük Samuel "Sammy" Fabelman (Mateo Zoryan)...

Filmdeki, büyük çatırtı ve yıkımlara yol açan tren kazası sahnesinden büyülenmiş derece de etkilenmiş olan Sammy, Musevi olmaları nedeniyle Noel ışıklarıyla süslenmeyen evlerinde; kız kardeşleri Reggie (Birdie Borria) ve Natalie (Alina Brace) ile büyükanneler (Burt'ün annesi) Hadassah Fabelman (Jeannie Berlin) ve (Mitzi'nin annesi) Tina Schildkraut'un (Robin Bartlett) katılımlarıyla kutlayacakları Hanuka Bayramı'nda hediye olarak kendisine, lokomotif, vagonlar ve raylardan oluşan bir oyuncak tren seti alınmasını isteyecek...

Ve...

Herkesin uyumakta olduğu, gecenin bir yarısında; filmde gördüğü tren kazası sahnesini, bir de kendisi düzenleyerek herkesin uyanmasına ve oyuncaklarının da zarar görmesine sebep olacaktır...

Buna rağmen bu kazalar serisinden vazgeçmeye pek de niyetli görünmeyen Sammy'nin imdadına, babasının kamerasıyla çıkıp gelen annesi yetişecektir...

Zira tren lokomotif ve vagonları otomobil ve diğer oyuncaklarla çarpışırlarken, bu kaza serisi filme alınacak ve bundan böyle Sammy; kazaları tekrarlamak yerine, çektikleri filmi izlemekle yetinecektir...

Hem de istediği kadar...

Üstelik...

Bu işten büyük bir haz duyan Sammy; kardeşleriyle oynadığı oyunlar dahil kafasında yazarak onlara oynattığı senaryoları da, filme almaya başlayacaktır...

***

- Ertesi Yıl -

Sammy'nin en küçük kız kardeşi Lisa'da doğmuş ve babası Burt, yürüttüğü başarılı çalışmalar sayesinde Endüstriyel Bilgisayar Bölümü'nü kurarak yöneteceği General Electric (G.E.) şirketinden şahane bir iş teklifi almıştır...

Böylelikle Fabelmanlar ve (o an için anlamını pek de çözemediğimiz ve sizlere de aklınızın bir köşesinde tutmanızı önereceğimiz bir biçimde) Mitzi'nin kocası Burt'ün üzerinde kurduğu baskı neticesinde, çocukların "amca" şeklinde hitap ettikleri, Burt'ün iş yerinden arkadaşı Bennie Loewy (Seth Rogen); 1957'nin başlarında Phoenix, Arizona'ya yerleşeceklerdir...

***

- Yıllar Sonra -

Artık on altı yaşına erişmiş olan lise öğrencisi Sammy (Gabriel LaBelle), İzci Takımı'nda birlikte olduğu Dean (Lane Factor), Sal (Gustavo Escobar), Hark (Nicolas Cantu), Roger (Gabriel Bateman) ve Turkey (Cooper Dodson) adındaki arkadaşlarıyla beraber; taşların altındaki yuvalarını keşfettikleri akrepleri satmak suretiyle kazandıkları paranın bir kısmıyla üç makara negatif film alıp çekim yapacak, geriye kalanıyla da John Ford'un "The Man Who Shot Liberty Valance" (1962) filminin oynamakta olduğu sinemaya gideceklerdir...

Hemen belirtelim ki, sessiz olarak çekilen "Gunsmog / Barut Dumanı" adlı filmin görüntü yönetmenliğinin yanı sıra ilk kez post prodüksiyon uygulamalarına da yer verdiği editoryal aşamasını da, sonuçta bir fotoğrafçılık başarı rozeti de kazanacak olan Sammy yaparken; diğer çocukların hepsi, efektlerinde yardımcı oldukları filmde bizzat oynayacaklardır...

***

Yeri gelmişken...

Sammy'nin annesi Mitzi'nin, TV şovlarında yer alabilecek kadar yetenekli bir piyanist olduğunu da vurgulamış olalım...

***

Derken...

Tüm Fabelmanlar (Reggie/Julia Butters, Natalie/Keeley Karsten, Lisa/Sophia Kopera) ve çocukların Bennie amcalarının da katıldıkları; Sammy'nin kamerasıyla, özellikle de annesinin otomobil farı ışıkları altında dans ettiği gecenin tüm ayrıntılarını kayıt altına alacağı bir kamp tatiline de çıkılır...

Ki, kampta çekilen bu görüntüleri kurgulayarak bir film haline getirmesini isteyen babası Sammy'e; editoryal aşamada kullanması için, Mansfield marka 8 mm'lik bir film düzenleyicisi satın alarak hediye edecektir...

Çünkü annesini kaybetmiş olan karısını, bu şekilde neşelendirebileceğini düşünmektedir Burt...

Dakika 45...

Giuseppe Tornatore'nin "Nuovo Cinema Paradiso/Cinema Paradiso"su (1988) lezzetindeki, "En İyi Film/Drama", "En İyi Yönetmen/Steven Spielberg", "En İyi Kadın Oyuncu/Michelle Williams", "En İyi Özgün Müzik/John Williams ve "En İyi Senaryo/Steven Spielberg-Tony Kushner" kategorilerindeki 5 Golden Globe Ödülü'ne aday gösterilen filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Speilberg'ün sinema yolculuğundaki serüveninin gözler önüne serilmeye devam edildiği, 106 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,