Filmin anlatıcısı olan karakter Joe, televizyonun icadından önce geçirdiği çocukluğunda, radyonun çocukluğunu nasıl etkilediğini anlatmaktadır. 1930'lu yılların sonlarında New York'ta yaşayan yahudi bir ailenin oğlu olan Joe şimdilerde o günlerini aklında yer eden farklı hatıralarla anmaktadır. Bu hatıralar radyo üzerine anlatılan çeşitli hikayelerle bir araya gelir. Woody Allen imzalı filmin hikayesi flashback'lerle ilerler ve dönemin atmosferine nostaljik bir bakış atar. Yönetmenin hayatından izler taşıyan film 'en iyi senaryo' kategorisinde Oscar ödülüne aday gösterilmiştir.
Woody Allen'ın zayıf filmlerinden birisi ''Radyo Günleri''. Üstad 1940'lı yıllarda geçen çocukluğunu ve radyonun o yıllarda ülkesine, ailesine ve kendisine yaptığı iyi-kötü, neşeli-hüzünlü etkilerini paylaşmış izleyiciyle. Bizde, 60'larda yaşanan bu sürecin bir benzeri A.B.D.'de 20 yıl kadar önce yaşanmış. Medeniyet merdiveninde ülkeler ve halklar hep aynı yollardan geçiyor anlaşılan. Filmi yıllar öncede izlemiştim. O günde (2003-2004 falandı galiba) filmi izleyince zihnimde ''eh işte'' tarzında bir yargı oluştuğunu hatırlıyorum. Bugün izlediğimde de farklı bir fikir oluşturmadı film bende. Mia Farrow'un oyunculuğu, zaman zaman çalan neşeli şarkılar ve ''bazı'' keyifli/hüzünlü anılar filmi yükselten şeyler. Bunun dışındaki kısmı vasata yaklaşamıyor ne yazık ki. Sanırım radyo günlerini görebilseydik film bizi daha çok etkileyebilirdi.
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.